26.BÖLÜM "Doktor"

8.7K 481 68
                                    


Doktor...

Çalan zil sesiyle gözlerimi açtım. Kafamı sağımdaki komüdine çevirdim üzerindeki notu fark ettim. Ona sonra bakmayı aklıma not ederek yatağımın yanındaki eşarbı ve feraceyi alarak üzerime geçirdim. Zorla da olsa ayağa kalkarak kapıya doğru gittim. Bacağım ciddi bir şekilde ağrıyordu yürürken. Kapının önüne geldiğimde dürbünden baktım. Kerim di. Yan taraftaki aynada üzerime başıma bakarak kapıyı açtım. Kerim koca gülümsemesiyle karşımdaydı. Gözlerimi yere indirdim ve gülümsedim.

"Bunu arabamda unutmuşsun."diyerek elindeki deyneği gösterdi. Kafa salladım.

"Ah evet. Eve geldiğimde fark ettim ama."dedim. Elimi ona doğru uzattığımda koltuk deyneğini geri çekti.

"Versene Kerim."diye sertçe konuştum. Pis sırıtışıyla başını iki yana salladı.

"Olmaz. Önce beni evine davet et."diye muzipce mırıldandı. Uğraşmayı kesip kendimi geri çektim ve göz devirdim.

"Bunun doğru olmadığını sende biliyorsun Kerim. Allah aşkına sen o sohbetlere devam etmiyor musun?"diye onu azarladım. Elini ensesine atıp utangaçca konuştu.

"Özür dilerim. Düşünemedim. Sohbetlere de son 2 haftadır gidemiyorum. Malum biraz yoğunum."dedi ve elindeki koltuk deyneğini bana uzattı. Çatık kaşlarımı düzeltmeden başımı salladım.

"Sohbetleri aksatmasan iyi olur."diye mırıldandım. Karşımda suçlu bir çocuk gibi ellerini önünde birleştirmiş azarımı dinliyordu. Daha fazla dayanamayıp gülümsedim. Gülümsemem onu rahatlatmış olacak ki derin bir nefes alarak eski rahat haline geri döndü.

"Ben artık gitmeliyim. Daha sonra görüşürüz."dedi. Kafa salladım.

"Görüşürüz."diye mırıldandım. O gülümseyip asansöre giderken bende sırıtıyordum. Sonunda asansöre bindiğinde kapıyı kapatarak içeri girdim. Kapıdaki konuşmamız boyunca duvara tutunduğumdan bileğim ağrımıştı. Elimdeki katlanmış koltuk deyneğini açarak kolumun altına aldım ve odama yöneldim. Odama grlince içeri girip sabah farkettiğim notu elime aldım. Üzerinde;

"Ben okula gidiyorum kuzum. Bir şeye ihtiyacın olursa ara. Masanın üstünde de kahvaltı var. Seni seviyorum. NİSA"
Yazıyordu. Gülümseyerek mutfağa zorla da olsa gittim ve kahvaltı masasına oturdum. Güzel hazırlamıştı yengecim(!).

*****

Bir Hafta Sonra

Üzerime giydiğim feracemin eteklerini çekiştirerek asansöre bindim. Zemin kat düğmesine de basarak beklemeye başladım. Bu gün nihayet ayağımdaki sargı çıkacaktı. Çoktan çıkaracaktım ama Nisa izin vermemişti. Bu gün de her ne kadar gelmek istese de sınavı vardı. Asansör durunca kapısını itekleyerek dışarı çıktım. Apartmandan da çıkınca kafamı kaldırdım ve 'BOM' karşımda Kerim Karayel. Ben sorgular gözlerle ona bakarken o sırıtıyordu.

"Ne yapıyorsun buarada?"diye sordum. Sorduğum soruya da bak. Yahu adamın ablası var burada. Niye gelmesin sana mı soracak be kızım.

"Bende seninle geliyorum."dedi. Kaşlarımı kaldırdım.

"Nereye? "Diye anlamazca sordum. Gözlerini abartılıca devirdi.

"Nereye olacak agresif hatunum doktora."dedi. Ne? Agresif hatun mu? Doktor mu? Ne diyordu bu adam.

"Ne saçmalıyorsun Kerim."dedim. Kerim gülerek arabasının kapısını açtı.

"Seninle doktora geliyorum diyorum. Seni o herifle yalnız bırakamam. Hadi bin arabaya."dedi pişkince. Sinirle gözlerimi devirdim. O sırada yolun sol tarafından gelen araba sesiyle o tarafa döndüm. Çağırdığım taksi gelmişti. Sen şimdi görürsün Agresif hatu'u Kerim efendi. Kerimin açtığı kapıya doğru ilerledim.

Bir Ömür Sev BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin