Eve Dönüş...
Şuan yaşadığım duyguları anlatmam epey zordu. Çünkü Nisa'yı çok seviyordum ve babasının kalp krizi geçirmesi en az onu üzeceği kadar benide üzmüştü. Şükürler olsun ki şimdi iyiydi. Yani annem öyle söylemişti.
Bunu düşünmek istemiyordum ğama ister istemez aklıma babam geliyordu. Ben her zaman babasına düşkün bir kız olmuştum. Çocukluğumda da bu böyleydi, şimdide. Annemi de çok seviyordum tabi ama babamın yeri bende ayrıydı. Küçükken bile abimle kavga ettiğimizde ben hep babama şikayet ederdim abimi. Abim ise beni anneme. Vel hasılı kelam seviyordum tonton babacığımı. Nisa da en az bebim kadar düşkündü babasına. Bu yüzden onun üzülmesini istemiyordum. Annemlerde buna çözüm olarak Hasan amca'nın(Nisa'nın babası) kalp krizi geçirdiğini Nisa ya söylemememi istiyorlardı. Bende üzülmesi istemiyordum ama -Allah korusun- benim babama bir şey olsa ben bunu bilip babamın yanında olmak isterdim. Bunu annemede söylediğimde itiraz etmişti ama ikna etmeye çalışmıştım. En sonunda "Ne yaparsan yap Nisa'yı üzme ve ortalık karışmasın kızım." Deyip telefonu yüzüme kapatmıştı.
Boş boş elimdeki telefonun ekranına baktığımı fark ettiğimde. Telefonumu pardesümün cebine koyup arabaya bindim. Nisa kapı sesini duyunca bana döndü."Nerde kaldın be cennet güzeli ağaç oldum burda. Seni böyle uzun uzun düşündürecek ne diyormuş bakalım Zeynep teyzem.(Ravza'nın annesi)"diye şakıdı. Bir an panik yapsamda soğuk kanlı olmaya çalıştım. Ama yalan söylemek de istemiyordum. En iyisi kıvırmaktı.
"Hııı...Annem mi. Öyle havadan sudan Ankara da olanlardan bahsediyor. Sende biliyorsun konuşmayı seviyor."diye hızlıca konuşup kıvırmaya çalıştım. Bu halime kaşlarını kaldırdı. Bende ona bakmadan arabayı çalıştırıp eve doğru sürdüm.
"Eee ne olmuş Ankarada bakalım."dedi. Dolaylı yoldan anne ve babası hakkında bilgi almaya çalışıyordu. Sormaya korkuyor gibiydi. Ama ben şu an söylemek istemiyordum eve gidip sakin kafayla düşünüp sakin kafayla konuşacaktım.
"Havadan sudan işte ya abimden flan bahsettik."dedim. Yalan değildi çünkü onun ne zaman Ankaraya döneceğinden de bahsetmiştik. Abim lafını duyunca düşünceli bir şekilde arabanon camından dışarıya baktı. Ne zaman abimden bahsetsem tuhaflaşıyordu. Koluna vurdum bana bakması için. Bakınca muzhipce sırıtıp göz kırptım. Tabi ben böyle yapınca tatlı yada havalı olmak yerine Recep İvedik gibi oluyordum. (Multi)👇
"Ravza Allahını seviyorsan şu hareketi bir daha yapma kro gibi oluyorsun."deyip gözlerini devirdi. Sonrada güldü. Ahh haklıydı. Suratımı asıp geldiğimiz apartmanın önüne arabayı park ettim. Şükür ki Nisayı eve kadar oyalaya bilmiştim. Bundan sonra odama kapanır biraz düşünürdüm İnşallah. İkimizde arabadan inip eve doğru yürüdük. Nisa çaktırmamaya çalışıyordu ama kızarmıştı. Yakında kokusu çıkardı. Her neyse. Şimdi bunu değil Nisa'ya nasıl söyleyeceğimi düşünmeliydim. Nisa dairenin kapısını açınca hızlıca odama yöneldim. Nisa arkamdan şaşkın şaşkın bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ömür Sev Beni
Teen FictionRavza Korkmaz, 19 yaşında tesettürlü bir genç kızdır. Hayatını islama göre yaşamaya çalışıyordur. Çevreden sessiz ve sakin görünsede çok hareketli ve eğlencelidir. Sinirli bir yapısı olsada genelde etrafına yansıtmaz... Kerim Karayel, 24 yaşında müs...