Annelerle kahvaltı...
Bu gün Nisa ile sabah namazından sonra temizliğe girişmiştik. Kapsamlı bir temizlikten sonra annemlerin gelmesine az kaldığını farkedip apar topar hazırlanmış ve evden çıkmıştık. Şuan ise Nisa ile havaalanında annelerimizi bekliyorduk. Gözlerimi yolcuların çıktığı yerde tutarken bize doğru gelen iki ton ton kadını gördüm. Nisa da görmüş olmalıydı ki gülerek ayağa kalktı ve bana baktı. Bende neşeyle gülüp kalktım ayağa. Sonunda annelerinizin yanına ulaştığımızda ben anneme, Nisa da Ayşe teyzeye sarılmıştı. Daha sonra kendi annelerimizden ayrılıp, bir birimizin annesine sarıldık. Ayşe teyze benden ayrılıp yanaklarımı sıktı.
"Sen kilo mu verdin kuzum? Bir süzülmüşsün sanki."dedi. Kocaman sırıttım.
"Yok Ayşe teyzem. Sana öyle gelmiştir."deyip tekrar sarıldım. O sırada annem de Nisa'ya gülerek bir şeyler söylüyordu. Biz sohbete devam ederken Nisanın sesini duydum.
"Eee biz burada niye konuşuyoruz. Hadi eve gidelim."diye şakıdı. Hepimiz onun bu haline gülüp onayladık ve havaalanının çıkışına yöneldik. Ben şöför koltuğuna, yanıma Nisa, arkaya da annemler oturdu. Trafik nedeniyle, yol biraz uzun sürmüştü. Sonunda apartmanın önüne arabayı park ettiğimde annem ve Ayşe teyze hızla arabadan indiler. Üzerlerindeki pardesüleri çekiştirerek apartmanın kapısına ilerlediler. Bir yandan da söyleniyorlardı.
"Bu Istanbul'un trafiği Ankaradan da çok. Bu ne böyle ya hu!"diyen Ayşe teyzeyi annem başıyla onaylamış ve Nisanın açtığı kapıdan içeri girmişlerdi. Nisa ile bir birimize bakıp sırıttık. Asansörü kullanarak bizim kata çıktık. Nisa yine önden giderek dairenin kapısını açtı ve kenara çekilerek annemleri içeri buyur etti. İkisi de ayakkabılarını çıkartarak içeri girdiler. Nisa annesinin valizini kapının yanına bırakınca, bende oraya bıtaktım ve annemlerin peşinden salona ilerledim. Kapıda Nisa ile durup bir birimize baktık ve "Besmele" çekerek salona girdik. Annem ve Ayşe teyze ellerini sehpa, televizyon v.s. üstünde gezdirerek toz bulmaya çalışıyorlardı. Nisa ile şaşkınca bakarken ikisi de karşımıza dikildi.
"Bu evde deterjan kokuyor."dedi annem. Kocaman sırıtıp büyük bir özgüvenle yanıtladım.
"Sen hep dersin ya temiz ev deterjan kokar diye. Sizi örnek alıyoruz annecim."dedim. Ayşe teyze 'yemezler' der gibi bir bakış attı.
"Belli ki bu ev daha önce pismiş, bizim geleceğimizi öğrenince temizlemişsiniz."desi Ayşe teyze. Kocaman açılmış gözlerimiz ve ağzımızla bakıyorduk annemlere. Nereden anlamışlardı temizlik yaptığımızı.
"Keşke haber vermeseydik ahretliğim. Baskın yapardık."diye yakındı annem. Nisa ile bir birimize bakıp ümitsizce başımızı salladık. Biz bu hanımları hiç bir şekilde memnun edemiyorduk. Anneme alkışlayarak yaklaştım ve sonra da somurtuk yüzüne bir öpücük kondurdum.
"Sen yanlış meslek seçmişsin anneciğim. Dedektif olsaymışsın iyi para kazanırmışsın."dedim. Annem gülmesini zar zor durdurdu.
"Cıvıma hemen de şu valizleri alıp odalarımıza götürün. Biz Ayşe'cimle dinlenelim biraz. Demi Ahretliğim?"diye sordu Ayşe teyzeye. Ayşe teyze gülüp başını olumlu anlamda salladı.
"Doğru söylüyorsun Ahretliğim, dinlenelim."dedi.
Bundan sonrası çok hızlı gelişmişti. Biz valizleri odalarımıza taşımıştık. Annem benim odama, Ayşe teyze de Nisanın odasına yatmıştı. Bizde o sırada Nisa ile yemekleri yapmıştık. Annemler kalkınca beraber keyifli bir yemek yeyip ortalığı Nisa ile toparladık. Daha sonra akşama kadar sohbet muhabbetle geçti. Gece olunca yatsı namazlarımızı kılmış ve kısa süre sonra da yatmıştık. Nisa ve ben salondaki koltuklarda ayrı ayrı yatıyorduk. Nisa ile ufak bir 'eski günler' sohbetinin ardından uykuya daldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ömür Sev Beni
Teen FictionRavza Korkmaz, 19 yaşında tesettürlü bir genç kızdır. Hayatını islama göre yaşamaya çalışıyordur. Çevreden sessiz ve sakin görünsede çok hareketli ve eğlencelidir. Sinirli bir yapısı olsada genelde etrafına yansıtmaz... Kerim Karayel, 24 yaşında müs...