32.BÖLÜM "Kısa Buluşma"

7K 442 66
                                    

☺Keyifli okumalar☺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☺Keyifli okumalar☺

Kısa Buluşma...

Telefonumdan gelen mesaj sesiyle uzandığım koltuktan doğruldum. Gece olmuştu ve herkes yataklarına dağılmıştı. Nisa ve ben ise oturma odasında ki koltuklarda yatıyorduk. Telefonumu elime alıp mesajı açarken Nisa bana seslendi.

"Ravza?"

"Efendim?"dedim. Sesinden uyumadığı anlaşılıyordu.

"Ne oldu?"diye sordu. Ona cevap vermeyi sonraya erteleyerek bilinmeyen numaradan gelen mesajı açtım.

- "Ben Kerim, konuşmamız gereken çok önemli konular var Ravza. Bu yüzden yarın seni ... kafede bekliyorum. Arkadaşınla gelirsen, bizim için daha iyi olur sanırım. İyi geceler."-

Gözlerim kocaman olurken, kalbim heyecanla çarpıyordu. Nisa halimi görünce yattığı koltuktan kalkıp yanıma oturdu. Telefonu elimden alıp mesajı okudu. İlk önce gözleri kocaman olmuş daha sonra ise sırıtmıştı. Ona ters bir bakış atıp telefonu elinden çektim.

"Ne yazayım sence?"diye sordum. Bir kaç saniye düşünüp tekrar bana döndü ve elini omzuma koydu.

"Sende biliyorsun, konuşmanız gerektiğini. Bence olumlu bir cevap ver ve konuşun Ravza. Buna ihtiyacınız var."dedi. Ne diyeceğimi bilemeyerek bir Nisaya bir telefona baktım. Ne konuşacaktık?
Sonunda cesaretimi topladığımda Kerimin mesajına cevap vermeye koyuldum.

-"iyi geceler, ne konuşacağız KERİM?"- yazarak gönderdim. En azından konunun önemini anlamalıydım. Çok beklemeden cevap geldi. Allahım resmen Kerimle mesajlaşıyordum. Sen affet Rabbim.

-"Evlenme teklifim hakkında...Gel lütfen!"- yazmıştı. Ah. Annem bu gün Aslı ablaya Üniversite tercihlerinde burayı kazandığım günü anlatmıştı. Yani babamla yaşadığımız o olayı. Eğer Aslı abla da bunu Kerime anlattıysa, kerim benimle konuşmak istemişti muhtemelen. Bu kadar konuşmanın bile fazla olduğunu düşünerek telefonun ekranını kilitleyerek sehpaya koydum. Nisa bana anlamayan gözlerle bakraken onu koltuktan itekleyerek kaldırdım ve kendim yattım.

"Git uyu Nisa, yarın büyük gün."dedim. Nisa gülerek yatağına yatarken, ben her zamanki gibi hayallere dalmıştım.

Yüzümde gezinen şeyi hissettiğimde gözlerimi açmaya çalıştım fakat, gece geç yattığım için hala uykum vardı. Yüzümde gezenin ne olduğunu düşünürken beynimde kocaman bir ampul yandı. Hatta florasan.

YÜZÜMDE BÖCEK VARDI!

Hızla gözlerimi açıp, kalktım. Tepemde dikilen Nisaya yönelip bağırdım.

"Ayyy Nisa al şu yüzümdekini, al al al."diye. Nisa kocaman bir kahkaha atıp bana yaklaştı. Elini yavaşca yüzümde gezdirdi. Bu tıpkı bir böceğin hissini veriyordu. Ahh beni kandırmıştı. Sakince geri çekilip Nisaya baktım. Beni tanıyan arkadaşım hiç zaman kaybetmeden koşmaya başladı. Arkasından koşarken hem çığlık atıyor hem de tehditler yağdırıyordum. Evi üçüncü kez turlarken annem Nisanın, Ayşe teyze de benim kazağımdan tuttu. Ne olduğunu anlayamadan Ayşe teyzenin ittirmesiyle kendimi annemin ellerinde buldum. Nisayıda annem ittirip Ayşe teyzeye ulaşmasını sağlamıştı. Annemlerin azarından ve ufak(!) Şaplaklarından kurtulur kurtulmaz odalarımıza geçip üzerimizi giyinmiştik. Tabii önce abdest almayı da unutmadık. Nihayet hazır olduğumda feracemi ve içi dop dolu olan çantamı alarak çıktım. Elimdekileri koltuğun üzerine bırakıp mutfağa geçtim. Masaya oturmuş beni bekliyorlardı. Nisanın yanında ki sandalyeye oturdum.

Bir Ömür Sev BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin