Bölüm - 4

29.7K 2.4K 119
                                    


Bütün gece düşünmüştü adam... Yaşadıklarını, yaşayacaklarını ve isteyip de yaşayamadıklarını... Sonuç olarak da bir karar almıştı. Bu kararı o adamlara bildirmeden önce fazlasıyla kızgın olduğu annesiyle konuşması gerekti.

Gözü kolunda ki saate kayınca neredeyse öğlen olacağını gördü. Normalde hiçbir zaman böyle geç kalkmazdı. Böyle geç kalkma gibi bir lüksü olmazdı. Her zaman geçindirmesi gereken bir ev, bakması gereken bir annesi vardı.

Saçlarını elleriyle karıştırarak odadan çıktı. Ahşap merdivenlerden inerken, gelen tahtaların gıcırtı sesi ilk defa Selim'i bu kadar rahatsız etmişti. Çocukluğunu, gençliğini geçirdiği ev ona şu an fazlasıyla soğuk geliyordu.

Salona girdiğin de annesini camın önünde ki koltukta otururken buldu. Çökmüş gözaltları ve beyaza çalmış yüzünden hiç uyumadığı belli oluyordu.

"Sana bir şey söylemem gerek," dedi adam fazlasıyla soğuk bir sesle. Annesini ne kadar yaraladığını bilmeden.

Annesinin cevapsız kalması ile devam etti. "Dün o adamın öldüğünü söylemeye gelenler bana aynı zaman da büyük bir servetin de sahibi olduğumu söylediler."

Bir süre susarak annesinin bir şey söylemesini bekledi Selim fakat annesi hala sessiz bir şekilde ona bakıyordu. Bu durum canını sıksa da fazla takılmamaya çalışarak "Ben de bir karar aldım," dedi.

"Ne kararı oğlum?"

"O serveti kabul edeceğim."

Annesinin yüzünde oluşan öfke ifadesini görse de görmemiş gibi düz bir şekilde bakmaya devam etti.

"Hayır," dedi annesi kararlı bir sesle. "O adama dair hiçbir şey almayacaksın!"

"Alacağım... O adam dediğin kişi benim babam."

Annesi öfke ile oturduğu yerden kalktı. Gözlerinde şaşkınlık ve hayal kırıklığı vardı. "O seni, beni bıraktı oğlum... Hem de ne için biliyor musun? Senin için şu an kabul ettiğin o zenginlik için... Sende mi anneni bırakıp gideceksin? Sende mi babanın yaptığını yapacaksın?"

Bu benzetme Selim'i fazlasıyla sinirlendirmişti. Kimseyi bırakıp gittiği yoktu sadece kalbini bir kenara koyarak mantığı ile hareket etmeye çalışıyordu. Bunu annesinin de anlaması gerekti.

"Benim kimseyi bıraktığım yok... Duygusal bakma olaya anne."

"Oğlum..."

"Ben kararlıyım. O serveti kabul edeceğim."

Adamın sert ve itiraza açık olmadığını fazlasıyla belli ediyordu bu yüzden annesi de daha fazla itiraz etmeyerek, az önce kalktığı yere tekrar oturdu.

"Ben o adamın hiçbir şeyini istemiyorum."

Sesi fazlasıyla soğuk ve mesafeli çıkmıştı kadının. Selim ilk defa annesinden bu kadar soğuk bir tavır görmüştü ama sadece başını sallamakla yetinip evden çıktı. Kızgındı hala. Kırdığını görmeyecek kadar kızgındı.

***

Neşe siyahlar içerisinde giyinmişti bugün. İçinde ki karamsarlığı dışına vurmak bir gayesi olmasa da bu durumu saklama gibi bir amacı da yoktu.

Sami ve Avukat ile birlikte taksi durağına geldiğinde ilk başta şaşırsa da duygularını belli etmemeye çalışarak onlarla birlikte içeri girdi. İçerde durağın sahibi olduğunu sonradan öğrendiği bir adam ve bir tane de taksici oturuyordu. İstemsizce taksiciyi süzdü. Bu muydu Yasin Bey'in oğlu? Sonra direk bu sorusuna cevap verdi. Kesinlikle bu adam değildi. Yasin Bey'in oğlu da en az onun kadar yakışıklı, yapılı bir vücuda sahip ve ukala gülümsemesi yüzünden eksik olmayan bir adam olmalıydı.

"Hoş geldiniz," dedi yaşlı olan adam. Yılışık Sami hemen araya girerek "Hoş bulduk efendim. Selim Bey gelmedi mi?"

"Hayır, gelir birazdan... Bir çayımızı için."

Adamın ses tonunda ki gerginlik Neşe'nin dikkatinden kaçmamıştı. Burada bulunmalarından pek hoşlanmadığı aşikârdı. Bu yüzden mesafeli bir ses tonuyla "Hayır, bir an önce işimizi halletsek daha iyi olur."

Yaşlı adam sadece başını sallamakla yetinmişti. Birkaç dakikalık sessizlikten sonra az önce oturan taksici bir adrese gönderilmişti yaşlı adam tarafından.

Geçen her saniye genç kadın için saat eş değerindeydi ki sonunda kapı açıldı ve biri girdi. Neşe ilk başta giren kişiye dikkat etmese de o yüzü görür görmez sinirle ayağa kalktı.

"Sen..." demişti ki adamın soğuk ve çatılmış kaşları ile karşı karşıya geldi.

"Selim Bey hoş geldiniz," diyen Sami'nin sesini duyması ile büyük bir şoka uğramıştı. Bu olamazdı. Bu adam olamazdı. Öylesine kibar bir adamın böylesine görgüsüz, kaba saba bir oğlu olamazdı.

"Bu kadının ne işi var burada?"

Selim'in kabaca sorduğu bu soru karşısında Neşe öfkeli gözlerini saklamaya gerek duymadı. İçerde ki herkesin şaşkın bir şekilde onlara baktığının ikisi de farkında olsa da umursayacak değillerdi. Öfke ikisini de ele geçirmişti.

Neşe Sami'nin konuşmasına izin vermeden, kendisini tanıttı. "Ben Neşe Sezgi. Yasin Bey'in yani babanızın baş asistanıydım."

Adam ona hala çatık kaşlarla bakıyordu daha sonra gözlerini çekerek direk Sami ve Avukatı hedef aldı bakışları.

"Kabul ediyorum mirası... Ne yapılacaksa, yapalım."

Sami'nin yüzünde ki sevinç Neşe'nin midesini bulandırmıştı. Önce Yasin Bey'in bir numaralı adamı olmaya çalışmıştı, beceremeyince de şimdi bu genç patrona yaranmaya çalışıyordu. Ama buna aslan izin verecek değildi. Bu yüzden araya girerek "Selim Bey öncelikle şirkete gidip..." demişti ki Selim soğuk ve umursamaz bir ifadeyle "Sen sus," dedi.

"Anlamadım?"

"Babamın baş asistanı olduğunu söylemiştin değil mi az önce?"

"Evet, ama..."

"Babam öldüğüne göre, senin de şirketle bir alakan yok," dedi ve umursamaz bir tavırla Sami ve Avukat ile birlikte taksi durağından çıktılar. Neşe ise yaşadığı şoku birkaç dakika atlatamadı. Atlattığında ise ilk işi şirkete gitmek için arabasına doğru ilerlemek olmuştu. Bu Selim denilen serseri fazla oluyordu. O kimdi ki onun yıllardır verdiği emeği çöpe atacaktı? Yoktu öyle bir dünya. Onun Yasin Bey'in oğlu oluyor olması Neşe için hiçbir şey ifade etmiyordu. Eninde sonunda o adamın her şeyi mahvedeceğinden emindi. Hafif bir alayla "Taksi şoförlüğünden şirket CEO'luğuna..." diye mırıldandı. İnanılır gibi değildi.

-

İyi akşamlar arkadaşlar. Biraz ciddi bir konuşma olacak... Tanıtımlarda o kadar çok yorum gelmişti ki bende sizleri bekletmemek adoına yazmaya ve yayınlamaya başlamıştım ama bu şekilde yorumlar düşük giderse bendef wattyde yayınlamayı rafa kaldırmayı düşünüyorum bu kitabın. Bilginiz olsun.

Bu arada Kalbime Fısılda kitabım çıktı Tüm internet sitelerinden sipariş edebilir, kitapçılarınızda temin edebiliriniz :) Alan arkadaşlar beni instahramdan etiketleyip, resim atabilirler :) Mutlu olurum fazlasıyla ♥

İnstagram hesabım : dilekyelomi takiib unutmayalım :)

Seviliyorsunuz ♥

SelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin