Alıntı

17.1K 951 31
                                    


"İş için burada olmam gerekiyor," demekle yetindi sadece. Lakin karısının bu kadar çabuk pes etmeyeceğini fark edememişti. Neşe olduğu yerde durarak kendilerine bakan davetteki kalabalık grubu umursamadan kocasının yüzünü ellerinin arasına aldı ve dudaklarına sevgisini belli eden kısa ama fazlasıyla ateşli bir öpücük bıraktı.

"Hiçbir şey senden, bizden daha değerli değil."

"Fakir bir hayat..." demişti ki Selim, Neşe'nin gözlerinde şimşekler çaktı ve anında susturdu onu.

"Sen benim bu dünyadaki en büyük zenginliğimsin. Ben sana sahip olduğum sürece dünyanın en zengin kadınıyım."

Selim'in tüm gerginliği bir anda yok olup gitmişti. Gülümsemesine engel olamadı. Karısının ellerini yüzünden çekerken, onu belinden sımsıkı sardı. Herkesin onlara baktığının farkındaydı ama umurunda değildi. Az önce herkes bu kadının ona ait olduğunu görmüşlerdi. "Seni seviyorum," diyerek karısını daha sıkı sardı. O esnada bakışları kalabalık arasındaki Mehmet Atay'ı buldu. Göz göze geldiler. Ne hissedeceğini bilemedi. Adamın bakışlarından hiçbir şey anlaşılmıyordu. Lakin Selim bu hissiyatsız bakışlardan dahi rahatsız olmuştu. Bir zamanlar karısının o adamla nişanlı olduğunu bilmek fena halde gerilmesine neden oluyordu. Eğer Neşe, Mehmet ile evlenseydi hiçbir zaman gerçek sevgiyi öğrenemeyeceğinin farkına varmış olmak delirtiyordu Selim'i.

"Nereye bakıyorsun?" diyen Neşe'nin bakışları da baktığı noktayı bulunca onun gerildiğini fark etti.

"Selim geçmiş geçmişte kaldı."

-

Bölümü yazıyorum en geç yarın akşam sizlerle diye umut ediyorum ♥ Bol bol yorum bekliyorum ♥

İnstagram hesabım : dilektaygun takibi unutmayın ♥

SelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin