Duyduklarının gerçekliğini kavrayamamıştı beyni bir türlü. Kendisi gibi şaşkın gözlerle bakan kadına doğru çevirdi bakışlarını. O bakışlarda bu evde istenmediğini görebiliyordu. Bu yüzden elini öpmek yerine sadece kadına bakmakla yetindi fakat Selim'in kulağına "Anlaşmamızı unutma!" diye fısıldadığı uyarı sözleri ile kadının elini öptü.
Hızla elini çekmişti kadın Neşe'den ve soğuk bir şekilde sadece "Oturun," demekle yetindi. Neşe'nin tek istediği şey şu an koşarak bu evden kaçmaktı. Kendini o kadar değersiz ve önemsiz hissetmişti ki...
Selim'in onu elinden tutup yanına oturtması ile sesini çıkarmadı. Bakışlarını etrafta dolaştırırken az önce kendilerine kapıyı açan adının Nur olduğunu öğrendiği kız da ona öfkeli bir şekilde bakıyordu. Ne yapmıştı da bu insanları bu kadar öfkelendirmişti anlamamıştı. Evlenmek isteyen kendi oğullarıydı. Aslında Nur'un öfkesinin nedeni hakkında az çok fikir yürütebilirdi. O kızın Selim'de gönlü vardı. Peki ya annesi? O neden böyle öfkeli bakıyordu ki?
"Oğlum... Bu evlilik kararı biraz hızlı olmadı mı?" diye sordu Selim'in annesi. Neşe'nin bakışları Selim'e kaydığında o gayet rahat bir tavırla annesine bakıyordu.
"Öyle olması gerekti anne... Hem bunları konuşmanın bir anlamı yok. Biz Neşe ile evleneceğiz en kısa zamanda."
Sözlerinin keskinliği ile Neşe'nin tüm bedeni korkuyla titredi. İstemiyordu böyle bir şeyi. Evet, kabul ediyordu Selim'in kalbinde ki yerini ama bunu kabullenemiyordu. Ne bu evi ne de Selim'in annesini bir türlü kabullenemiyordu. Üstelik Selim'in annesinin de onu kabullenmediği gayet belliydi.
Ecel gibi geçen bir on dakikanın sonunda evden çıktıklarında derin bir nefes almıştı. Gözlerinin dolduğunun farkındaydı fakat kendini olabildiğince sıkıyordu. Arabaya bindiklerinde de sadece "Eve gitmek istiyorum," demekle yetinmişti. Kafası fazlasıyla karışmış bir haldeydi. Nasıl olacaktı bu evlilik? Kalp hiçbir şeyi bilmeden âşık olurdu ama akıl öyle değildi işte. Şu zamana kadar her zaman aklıyla hareket etmişti şimdi kalbinin yolundan gideceğini bilmek çok korkutuyordu. ,
Yol boyunca Selim'in de konuşmaması üzerine fazlasıyla sessiz bir yolculuk geçmişti. Evinin önüne geldiklerinde ise hiçbir şey söylemeden arabadan çıkacakken kolundan tutulması ile durmak zorunda kaldı. Öfkeli ve her an ağlamaya hazır gözlerini adama çevirdiğin de onun da en az kendisi kadar öfkeli olduğunu anlamıştı.
"Anneme karşı saygısızlık yapmayacaksın."
"Yapmadım!"
"Yaptın demedim. Sadece uyarıyorum... Babana da bu akşam söylersin. Yarın seni istemeye geleceğiz."
İsteme... Duyduğu kelimeler üzerine bedeni daha da gerilmişti. Bu kadar hızlı beklemiyordu hiçbir şeyi.
"Hata yapıyorsun."
"Neden?"
"Bu evlilik..." demişti ki Selim konuşmasına izin vermedi. "Bu evlilik olacak Neşe. Olmaması için bir neden yok. Gözlerinde görebiliyorum bana olan sevgiyi."
Sevgi yetmiyordu ama işte her şeye. Sevgi ne aralarında ki kültür farkını ne de ailelerinin yaşam farkını azaltabilirdi. Neden anlamıyordu ki bu adam?
"İkimizi de büyük bir mutsuzluğa doğru sürüklüyorsun."
"Ben mutsuz olacağımızı düşünmüyorum Neşe."
"İstemiyorum ben!"
"Farkındaysan sana isteyip istemediğini sormadım. Şimdi bugün konuştuklarımızı aklından çıkarma. En kısa zamanda bu iş bitmiş olacak."
Gözleri öfkeden birer alev topuna dönmüştü. Selim sanki söylediklerini anlamıyormuş gibi hala kararında ısrar ettikçe sinirden kendini yiyecek hale gelmişti. Hırsla kolunu kurtarmaya çalıştı fakat adam ondan hızlı davranarak biraz daha kendine çekti onu. Neşe daha ne olduğunu anlamadan dudaklarının üzerine kapanan dudaklar ile şaşkınlıkta arşa ulaştı. Kendini kurtarmak için debelense de ne Selim'in dudakları ne de elleri buna izin verecek gibi görünmüyordu. En sonunda pes ederek adamın onu bırakmasını bekledi fakat dudaklarında ki işgal o kadar yakıcıydı ki bir süre sonra dudakları da bu işgale karşılık vermeye başlamıştı. Bedeni ise her saniye biraz daha Selim'e doğru çekiliyordu.
Nefesi kesilirken zorlukla adamdan ayırabildi kendini. Bütün dengesi alt üst oldu. Hissettiği ihtiras korkmasına neden oldu. Selim alnını alnına dayadığında hala nefesini normal seyrine döndürmeye çalışıyordu.
"Sen ne kadar inkâr edersen et... Kalbin, bedenin benim için atıyor deli gibi."
"Hata..." diyebildi zorlukla. Hala nefesi normal haline dönmemişti. Sadece bir öpücükle bu kadar çok etkileniyorsa gerisini düşünemiyordu. Düşünemedikleri ise fazlasıyla korkmasına neden oluyordu.
"Neşe... Şu mavilerin var ya beni benden alıyor."
Kızaran yanaklarına inat mavileri öfkeyle donandı. "Bana mahalle ağzıyla gelme! Busun sen işte... Bu yüzden seninle ben olamayız. Olmaz! Bunu anlasan çok iyi olacak."
Sözleri karşısında kaşları çatılan adamın ifadesi de en az kaşları kadar çatıktı. Korkuyordu ama yine de bakışlarını bir an bile ondan ayırmadı. Korkunun ecele faydası yoktu nede olsa!
"Sabret..." dedi Selim ve kadının boğazına doğru başını eğerek tam şah damarının üzerine hafif bir ısırık bıraktı. "Sana mahalle ağzı nasıl oluyormuş göstereceğim... Şimdi daha fazla beni öfkelendirmeden in arabadan."
Neşe felç geçirmiş gibi bir süre bakışlarını Selim'den çekemedi. Boynunda ki hafif sızı ve adamın sözleri yüreğinde dinmeyen bir ağrıyı peyda etmişti. Hızla arabadan indiğinde gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu artık. Hayatının en kötü gününü geçirmişti. Bir şeylere mecbur edilmek Neşe için ölüm demekti. O kendi kararlarını kendi alacaktı. Böyleydi. Bu yaşına kadar yaptığı da buydu ama şimdi Selim... Tüm dengesini alt üst edip bırakmıştı.
Hırsla gözünden akan yaşları sildi. Kalbiyle aklı birbirine savaş açmış bir haldeydi. Neşe ise bilinmezliklerin içinde kendini kaybetmişti. Korkuyordu... Daha önce hiç korkmadığı kadar korkuyordu. Selim, onun yaşamı her şeyi yabancıydı ona ve bu yabancılık onun tüylerini diken diken ediyordu. Ona karşı kalbinde ki hisler yakıp kavuruyordu onu fakat adamın yaşamı, ailesi korkutuyordu onu. Annesinin gözlerinde gördüğü ifade o kadar netti ki. İstenmediğini daha ilk girdiği anda anlamıştı. Kadın resmen oğluna layık görmüyordu. Bu düşünce daha da öfkelendiriyordu Neşe'yi...
Günlerdir kalbi ateşler içinde kavrulup duruyordu... Birkaç haftaya ise tüm hayatı ateşlerin için de can çekişecekti anlaşılan.
-
İyi akşamlar arkadaşlar... Öncelikle sizlere kocaman teşekkürlerimi sunuyorum :) Harika bir fuar geçirdim... Gelen tüm dostlarıma kucak dolusu sevgiler... Gelemeyen dostlarımla da inş en kısa sürede tanışmak nasip olur :)
Bölümü sizleri bekletmemek adına yayınladım... O yüzden kısa gibi kelimeler görmek istemiyorum :D Kısa gelen arkadaşlarım bekleyip iki bölümü birlikte okuyabilir.
İnstagram hesabım : dilekyelomi takibi unutmayın :)
Son olarak yeni çıkan ktiabım Sevdanın Küllerine ulaşamadığını söyleyen okur dostlarım fuar nedeniyle yayınevimiz fazlasıyla yoğun bir kaç haftaya kitapçılara dağıtımı olur... Ama internet üzerinde alma şansı olanlar için kitapyurdu, okuoku, d&r, idefix gibi sitelerden alabilirler :)
Seviliyorsunuz ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selim
Fiksi Umum''Taksi şoförlüğünden, şirket CEO'luğuna uzanan bir hayat...'' - Selim babasını çok küçük yaşta kaybettiğini sanıyordu... Bir gün evine gelen takım elbiseli iki adam sayesinde öldüğünü sandığı babasının iki gün öncesine kadar yaşadığını öğrendi. Dah...