GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]

BÖLÜM 6

YENİ BÖLÜM SİZLERLE ARKADAŞLAR, İYİ OKUMALAR DİLERİM HEPİNİZE... 

- Allah belanı versin Engin! Allah belanı versin, şerefsiz köpek! Allah'ım neler geliyor başıma, neden?Ne yaptım ben de bunları yaşıyorum Allah'ım. Engin Alah belanı versin...!

Odaya girdiğimde ağlama krizine de girmiştim. Beni odaya çıkaran abla, üzgün ve çaresizce izliyordu beni. Ama belliki onunda yapabileceği birşey yoktu.

- Kızım! Bak kızım ağlama, ağlamak birşeyi değiştirmez. O şerefsiz satmış seni buraya. Buradan çıkmak zordur, patron istemedikçe imkansız hatta. Borçluyuz hepimiz, aşağıda gördüğün o kadınlar. Çaresiziz napalım.

- Abla, neden abla? Neden yaptı bunu, sevdim ben sadece!

- Ah kızım, ahhh! Adın ne senin?

- Nurgül

- Bende Sevda, aslında Halime ama burada Sevda.

Benim ağlamam duyulmuş olacak ki, Kadriye bir anda odada bitti ve hiddetli bir şekilde söze girdi:

- Niye ağlıyor kız bu?

- Abla, şeyy, yeni kız işte.

- Yeniyse yeni, ulan ağlamak için mi burdasın kahpe! Yıka şunu Sevda, üzerine geceliklerden ver, biraz makyajda yap insin hemen aşağı.

- Tamam abla.

Görünen o ki Sevda abla haklıydı. Bu şekilde davranırsam beni gerçekten zor günler bekliyordu.

- Gül diyelim biz sana. Gel kızım yıkan paklan önce, sonra giyinir inersin olur mu?

- Tamam abla.

Banyoya girdim bir güzel yıkandım çünkü mecbur ettiler. Banyodan çıkınca, Sevda abla ipek mini siyah bir gecelik verdi. Üzerime giydim, ellerimle vücudumu sarıyordum. Utanıyordum çünkü, hem de çok. Sevda abla yaşça biraz büyük olsa da, alımlı güzel bir kadındı. Üzerinde kırmızı gecelik ve jartiyer vardı. Saçları dalgalı, dudakları kırmızı, hoş bir kadındı işte. Bana makyaj yapmaya başladı. Kısa süre sonra elleri saçlarımdaydı.

- Hah, şöyle. Güzel kızsın maşallah, herşey yakışır sana.

- Ah abla bahtım güzel değilmiş.

- Ah kızım, yapabileceğim birşey olsa vallahi seni, beni, hepimizi kurtarırdım ya buradan, neyse.

Sohbetimizi kısa kesip merdivenden aşağı indik. Genelev 10 gibi kapanıyormuş, daha 1-2 saat vardı ve müşteri bekliyordu bütün kadınlar. Merdivenin ilk basamağında oturduk Sevda abla ile.

Kapının büyükçe bir camı vardı ve erkekler aç gözleri ile, parçalayacak gibi içeriye bakıyor, kadınlarla işaretleşiyorlardı.

Çok geçmeden, iki genç delikanlı girdi içeriye. Kadriye'nin masasında konuşup paralarını verirken, ikimizi gösterdiler.
Kadriye kart sesiyle bağırdı:

- Kızlar 7 numara, 11 numara ağırlayın paşalarımı hadi.

İlk müşterimdi ikisinden biri. Yakışıklı esmer çocuklardı ama, ne önemi vardı? Tanımıyorum, sevmiyorum, paraları ile yatağa atacaklar ikimizi. Sevda abla:

- Hadi kızım, üzme müşterini tamam mı? Dediklerimi unutma hadi çık odaya.

İkimiz ayaklandık, biri Sevda ablaya sarıldı. Diğeri benim belime sarılıp, boynuma öpücük kondurdu. Birşey diyemiyor, aslında ölümüne iğreniyordum o an olan şeylerden. Alışık değildim ben bu olanlara. Odalarımıza çıktık ve 7 numaraya geçtik, beni seçen delikanlı ile.

- Taş gibisin maşallah. Seni görmedim buralarda, yeni misin sen?

- Şey, evet.

- Utanma yahu, Mehmet ben, senin adın ne?

- Gül

- Gül gibisin zaten, maşallah.

Sözlerini sarfederken, gömleğini çıkardı ve tabiki atletini. Sonra pantolonunu indirdi iç çamaşırı ile birlikte, çırılçıplaktı. Ne kadar da rahattı, ben deli gibi utanırken.

- Gel bakayım şöyle.

Beni kendine çekerek, dudaklarımı koparır gibi öpmeye başladı. Karşılık vermem gerekiyordu, patron geliyordu aklıma. Ya öldürürlerse beni diyordum kendi kendime. Ben de istemesem bile, delikanlının beline sarıldım ve Engin şerefsiziyle seviştiğim gibi sevişmeye başladım.

Biraz sonra, beni yatağa atarak üzerime çıktı. Deli gibi okşuyor, heryerimi öpüyordu. Vücudu tamamen birleşti bedenimle.

Parası ile kullanıyordu benim vücudumu. İstediğini yapabilirdi belli. Biraz sonra benden ayrıldı ve inleyerek mastrubasyon yapmaya başladı vücuduma doğru ve çok geçmeden boşaldı.

Utancımdan ölebilir, o an her şekilde kendimi öldürebilirdim. Üstümden kalktı ve giyinmeye başladı.

- Harikasın Gülüm, artık sık sık görüşeceğiz seninle.

- Peki

Peki diyebildim sadece. Ne diyebilirdim ki? Engin denilen pislik, beni sattı buraya! Nolur yapma, kullanma vücudumu. Kurtar beni buradan mı diyebilirdim bu çocuğa.

Hayır, asla diyemezdim, bu düşünceler içinde ilk müşterimi uğurladım.

Artık ben de, bu acı dolu ve iğrenç yerin bir parçasıydım.