GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]

BÖLÜM 10

SÜPRİZZZZ:)) AYNI GÜN İÇERİSİNDE 2. BÖLÜMÜ YAYINLIYORUM. BELLİ OLMAZ GECEYE DOĞRU BİR BÖLÜM DAHA GELEBİLİR SİZLER İÇİN.

ANI ANINA YAZDIĞIM İÇİN GECİKMELERİM OLURSA AFFOLA, BAZI ZAMANLAR BÖYLE BOLCA BÖLÜM YAYINLAMAK İSTİYORUM SİZLER İÇİN DEĞER ÇÜNKÜ, HAYDİ BAKALIM MUTLU GEÇEN BİR BÖLÜM SİZLERLE, İYİ OKUMALAR.

1.8 K OKUYUCUMUZ OLMUŞ VE BU BENİ MUTLU ETTİ HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM <3

Esat beyi görünce şaşırmıştım, çünkü o gün birçok soru sormuş ve bir öpücük verip çıkıp gitmişti. Ne olduğunu anlayamamıştım doğrusu. Bugün yine burada ve Kadriye ile derin bir sohbet ederken gördüm, aşağıya indiğimde.

Biraz baktım fakat oralı olmadım ilk önce ve merdivene çöktüm. Müşteri olarak gelen bir adamdı ve ücret veriyor olabilirdi bugün görüşeceği kadın her kimse. Kadriye konuşmasını bitirdikten sonra, nara atarcasına: Kızlar toplanıııııııııııııııııııın, haberlerim var! dediği an meraklanmıştım, bütün kadınlar gibi.

Yatakta olmayan kadınların hepsi, Kadriye'nin yanında toplandığında, kadriye şakıdı resmen neşeyle.

- Müjdem var kızlar, kız veriyoruz kız, hahahahayt, gelin çıkacak evimizden.

Herkes alkış kıyametti bu haber üzerine. Ben de sevinmiştim ve gülümseyerek alkış tuttum.

- Hadi inşallah!! Eeee kimi veriyoruz Kadriye abla.

- Durun kız durun, onuda diyeceğim.

- Ay çatlatma bizi abla, deyiver hadi.

- Genelevimizin Gülü gelin gidiyor kızlar...

Ben daha şoka giremeden;

- Ayyyy, pek sevindik, hadi inşallah inşallah, kıııız hadi iyisin vallahi, ohhhhh.!

Her ağızdan tebrik edercesine, sözler çıkıyordu bana bakarak.

- Nnn..ne? Bbb..ben mi?

- Sen ya sen tabi. Esat beyciğim beğenmiş seni, eşim olsun demiş. Çokta para ödemiş haaa. Değerini bil değerini, gel bakayım öp koca adayının elini.

İçimde tarif edemeyeceğim hisler birbirine karışıyor, elim ayağım titriyordu. Esat bey yine en şık haliyle gelmiş, karşımda duruyordu. O zamanlar eş adayının eli öpülüyormuş, genelevden çıkarırken. Elini öptüm ve:

- Sağol, varol. Hoşgeldin...

Dedim umut dolu bakan gözlerimle. Hayır demek aklımdan bile geçmezdi, bu iğrenç yerden kurtulmayı düşündükçe. Esat bey karşılık verdi sözüme:

- Estağfurullah, hoşbulduk, hoşbulduk...

Doğrulduğumda kızlar kadınlar çevremi sarmış, mutluluğumu benimle adeta paylaşıyorlardı. Sevda abla, Selime teyze gözyaşlarını tutamamış en dibime gelmiş, belimden sarılmış ağlıyorlardı. Onları gördüğüm an içim cız etti öncelikle, gözlerimdeki yaşları tutamayarak ikisine birden sarıldım.

- Ağlamayın abla, nolur yapmayın. Selime teyzem nolur dur, ağlamayın.

- Mutluluktan yavrum, ahhhh mutluluktan gözyaşlarımız.

- Öyle be Nurgül'üm mutluluğumuzu yaşayalım dur da.

Keşke ikisini de yanıma alabilsem, imkanım olsa da herkesi bu çöplükten kurtarabilsem ama nasıl olacak ki?

Neden sonra Kadriye yüksek sesle, sevincimize sevinç katmanın yollarını arıyordu.

- Esat beyi uğurlayalım kızlar, kaaaaapıyoooooruzzzz evi bugünlük, o kadar! Kınamız var ayol kınamız. Haydi kızlar hazırlayın herşeyi, felekten bir gece çalalım bugün şurada.

Bunları dedikten sonra, tüm fikirlerimi ve bakış açımı değiştiren hareketi yaptı Kadriye abla. Ben onu sevemezken, acımasız gibi görürken, geldi ve gözlerimin içine baktı iki elinle omzumdan tutarak. Gözleri apaçık dolmuştu, ağlamamak için tutuyordu kendini. Hafifçe salladı önce ve sözüne başladı:

- Git kızım, git! Kurtul buradan ve ardına bakma bir daha. Düşünme bizi hiç, mutlu olmaya bak. Ben gibi olup buralara kilitli kalma güzel kızım. Üzdüysem seni eğer kusuruma da bakma, burada böyle olmazsa işler yürümez.

Gözyaşı akıyordu artık gözlerinden ve benimde gözlerimden akmaya başlamıştı.

- Kadriye abla! Yok hiç kızmadım sana, hiç üzmedin beni. Belki görmeye gelirim sizi ben, olmaz mı?

- Kocan varken zor olur kızım, ama yinede sen bilirsin. Hep kapımız açık gel çayımızı iç. Ama kocanıda kırma üzme, değer ver ki değerini bilsin. Gel şöyle bir sarılayım sana.

Sımsıkı sarıldı bana, Annem gibi hisettim ilk kez birini. Sevemediğimi düşündüğüm kadın, bana evladı gibi sarıldı bense ona Annem gibi. Ayrıldıktan sonra Kadriye abla:

- Hadi kızlaaaar, hadiiii herşey tam olsun bu gece. Fatih çek, çek perdeleri özel olacak bu gece.

- Tamam kız Kadriye abla.

- Gel, ulan gelsene! Al bakayım şu parayı, koştur al alabildiğin kadar içki. İçelim be bu gece, Gül'ün şerefine, kendi şerefimize.

- Tamam ayol abla, bir koşu gidip alıp gelirim şimdi.

Herkes kıpır kıpırdı ve birşeyler yapıyorlardı. Ortayı açtılar, müzik setini getirdiler, son ses müzikler açıldı. Diğer evlerdeki boş kadınlar da, tebriğe geliyor iki göbek atıp dönüyordu geriye. Bir de baktım ki, Sevda abla al bir yazma ile geldi ve başıma bağladı. Kadriye abla:

- Sevda koş kızım, benim odada çekmecede kınalar var saçıma yaktığım. Koş çanakla birlikte al getir. Kıııııız mumda var orada, unutma ha!

Kına getirtiyordu Kadriye abla, kınalı gelin olacaktım. Öyle göndereceklerdi beni. Özencim kalsın istemiyorlardı. Bu karmaşanın arasında Kadriye ablanın dibine oturup, Esat ilei ilgili birkaç merakımı gidermek istedim.

- Ablaaaa?

- He kızım, söyle.

- Bu Esat beyin ailesi, şeyy isteyecek mi ki beni?

- Bak kızım, Esat'ın durumu iyi. Büyükçe bir restoranı var deniz kıyısında, dibinde de kocaman ev. Ailesi yok bir başınaymış adam, evlenmiş amma eşi ölmüş, çocuğu falan da yok. Kıysın bir nikah sana, gönül rahatlığı ile otur evinde.

- Tamam, abla sağolasın içimi rahatlattın.

- Hiiiiç korkma sen, konuştum ben resmi nikah yapacak çıkar çıkmaz sana. Gün alacaksınız, günü geldimi gidip kıyacak nikahı.

Sahiden evimin hanımı mı olacaktım artık? Allah'ım bu olanlar gerçek miydi? Esat bey yaşlı bir erkekti, ancak dinç duruyordu. Olsun önemli değil ya, beni yoldaşı yapacak. Beni bu pislikten kurtaracak. Varsın yaşlı oluversin. Ben de elimden geleni yapar mutlu ederim onu.

Az sonra, Fatih elinde koca bir torba ile geldi. İçeriye koşarcasına girdi kıvırta kıvırta.

- Ayoooool, aldım içkileri bol bol içelim bu gece.

- Aferin ulan, gel koy masaya da ortaya masa çıkarsınlar önce.

Bir de baktım ki herkes karınca gibi el birlik olmuş benim için. Masalar diziliyor, ortası boş bırakılıyor ki oynayacağız bu gece. Kadriye abla kıymış paraya, içkide aldırmış sağolsun.

Kalbimin en diplerinde solup giden umut tohumu, bu gece tekrardan kıpırdamaya başlamıştı. Yeni bir hayatım olacaktı. Belki bir genç kızın hayali böyle değildi ama, bu bile benim için büyük bir lütuftu gerçekten.

Bu gecemiz içerek, eğlenerek, oynayarak, göbek atarak geçti. Kadriye abla herkesten çok oynadı doğrusu.

Hep birlikte sarılıp kahkahalar attık. Belki kiminin içi gitti, benide kurtaran olurmu diye. Belki benim mutluluğum onları göründükleri gibi mutlu etti. Ancak unutamayacağım bir gece geçmiş ve hepimiz yavaş yavaş odalarımıza çekilmiştik.

Yatağıma bu evde ilk kez yarının endişesi olmadan uzanmıştım ki 5 dakika geçmeden uyuyakalmışım.