BÖLÜM 18

24.9K 420 2
                                    

♥ ♥ ♥ MERHABA DEĞERLİ ARKADAŞLAR, YENİ VE MUTLU BİR BÖLÜM İLE SİZİNLEYİZ...TABİ BU BÖLÜMLER SÜREKLİ BU ŞEKİLDE HERŞEY DÜZENDE GİTMEYECEK...AŞK, ENTRİKA, BEKLENMEDİK OLAYLAR BİZLERİ BEKLİYOR İLERİKİ BÖLÜMLERDE...İYİ OKUMALAR DİLERİM VE 7.8 K OKUYUCUYA ULAŞTIĞIMIZ İÇİN DE ÇOK MUTLUYUM SÖYLEMEK İSTEDİM... ♥ ♥ ♥

Yepyeni ve çok heyecanlı bir gün. Erkenden kalkmıştım ve dört kişilik bir kahvaltı hazırlamıştım. Pembe beyaz işlemeli, bembeyaz örtülerimden birini serdim masaya. Hiç kullanmaya fırsatım olmayan, işlemeli çay bardaklarımı çıkardım dolaptan.

Masada hiçbirşey eksik olmasın istiyordum. Pamuk ipliklerle özenle süslediğim, ekmekliğimi de çıkarıp içerisine satın ekmek, köy ekmeği, çeşitlerden biraz biraz dizdim. Erken kalktığım için, bugüne özel mis gibi bir ıspanaklı börek yapmıştım. Lale oymalı tabaklarımdan birine, alabildiğine doldurdum böreklerden ve masadaki yerine yerleştirdim. Mavi demliklerimde ise mis gibi çayım hazır olmak üzereydi.

On onbeş dakika içinde, iyice demlenir tavşan kanı olurdu. Bu nedenle bir sigara yakıp, bahçe kapımda beklemeye başladım. İleriden tin tin yürüyerek gelen, Selime teyze göründü. Hemen yanına koştum, valizini aldım elinden. Bende kalacağını söylemiştim ve zor ikna etmiştim. İkna olduğuna şüphelerim vardı, ancak valizini görünce şüphelerim dinmişti. Boyuna yakın valizini çeke çeke gelirken, kaptım valizi. Kenarı koyup yolun kenarında, kocaman sarıldım boynuna.

- Selime teyzeciğimmmm, ummah, hadi gel gidelim kahvaltı hazır ediyordum bende.

- Hay benim melek kızım, canım kızım benim, birtanem.

Valizi elime aldım, yavaş yavaş karşıya geçtik. Neden sonra eve varmıştık. Bahçeye geçtik ve valizi bir köşeye koydum.

- Geç geç otur, sana bir su getireyim hemen.

- Ahh kızım iyi olur, koca valizle nefes nefese kaldım yolda vallahi.

- Keşke ben gelip alsaydım seni, Selime teyze.

- Olsun kızım olsun, dinlendim mi birşeyim kalmaz nasılsa.

Hemen bir bardak su doldurup, Selime teyzeye getirdim. Suyunu içtikten sonra, iki lafın belini kırmaya başladık. Çayım demlenmişti, altını kısmıştım. Asıl misafiri bekliyorduk ikimiz heyecanla.

Bir süre sonra Mehmet abinin arabası kapının önüne yaklaştı.

- Ay, geldiler geldiler Selime teyze.

- Koş koş, karşıla kızım ben kalkmayayım vallahi bayılacağım.

Hemen kapıya koştum ve arabadan inen Sevda ablaya sevinçle sarıldım. Oda bana sarıldı sıkıca. Mehmet abiyede büyükçe sarıldıktan sonra.

- Geçin geçin, kahvaltı hazırladım sizi bekliyorduk.

- Yeseydiniz Nurgülcüm keşke, deli kız bizi beklemiş.

- Eh hadi bakalım, geçelim madem Sevda hanım, Nurgülü kırmak olmaz.

Birlikte içeriye geçtik hemen. Masa zaten hazırdı, tam bir bahar masasıydı. Beğenilerini dile getirdiler hep birlikte. Dikkatimi çekmişti, yılları orada geçmiş bir kadının bile getireceği bir valizi olmamıştı, tıpkı benim getiremediğim gibi. Önemli değildi, birlikte çıkar uygun kıyafetler alırız diye geçirmiştim içimden.

Neden sonra, kahvaltımızı etmeye başladık. Öyle mutlu bir gün geçiriyordum ki, 2 yıl aradan sonra.

- Mehmet abi, Allah senden razı olsun. Bana yardım etmesen Sevda ablam bugün burada olmayabilirdi.

- Estağfurullah kızım, kapatalım bu konuyu. Bak bugün burada hem de dönmemek üzere.

- Sağolun Mehmet bey, gerçekten büyük faydanız dokundu. Hele sana ne diyeceğimi bilmiyorum Nurgülcüm, beni özgürlüğüme kavuşturdun Allah senden de razı olsun.

- Olurmu ablacığım, sen buradasın ya hiçbir şey bu kadar değerli olamaz. Sen Selime teyze, bütün sevdiklerim burada bugün.

- Ihım ıhım, ya ben?

- Ahh, Mehmet abi, öz abim gibisin benim senin yerinde bambaşka biliyorsun.

- Biliyorum tatlı kızım, iyi kalpli Nurgülüm, biliyorum.

Hep birlikte kahvaltı ettikten sonra, güzel birer Türk kahveside içtik. Sohbetimiz bu şekilde devam ederken, Mehmet abinin gitme vakti gelmişti. Biz sarılıştık hemen, Selime teyze ile el sıkışıp vedalaştı. Sevda abla geçirdi kapıya kadar Mehmet abiyi. Kapıda bir süre konuştular. Meraktan ölmüyor değildik tabii, ancak bugünü onlara bırakmak istiyorduk. Nasılsa ilerleyen günlerde, Sevda ablanın düşüncülerini, Mehmet abinin düşüncelerini öğrenmenin bir yolunu bulurduk. Selime teyze ile hafiften gülüştük bu yüzden.

Sevda abla Mehmet abiyi uğurladıktan sonra, yanımıza geldi.

- Masal gibi, ikinizde yanımdasınız bugün benim için öyle güzel ki.

- O da senin Sayende Nurgülcüm, yoksa sittin sene çıkamazdım o lanet yerden ben.

- Boşver ablacığım, bitti gitti artık. Yeni bir hayat bizi bekliyor hep birlikte. Biraz dinlenelim gezelim, eğlenelim. Hapsolduğumuz günlerin acısını çıkaralım, sonrasında neler yapacağımıza karar veririz.

Birer kahve daha pişirdim ve hep birlikte içtik. Sonrasında Sevda abla ile Selime teyzeye üst katta hazır ettiğim odalarını gösterdim. En sıcak samimi odayı, Selime teyzeye vermiştim.

O severdi öyle nohut oda yerleri. Diğer odayı ise Sevda abla için hazırlamıştım.

Odalarına geçtiler, Sevda ablaya hemen kendi kıyafetlerimden verdim.

- Hep birlikte alışverişe çıkalım abla, Selime teyzeye, sana, bana yeni birkaç parça giysi alırız hem.

- Yapma kızım, yeterince yaptın zaten yapacağın iyiliği, birde sana yükmü olacağız.

- Bak abla, ne sen ne Selime teyze bana asla yük değilsiniz, benim olan sizindir bundan sonra. Biz birbirimize yoldaşız bunu asla unutma. Duymamış olayım olur mu?

- Olur de Sevda olur de. Yoksa bu kız akşama kadar inat eder, bilmiyor musun?

Hep birlikte gülüştük kapıdan bizi izleyen Selime teyzenin bu sözüne.

Yeni bir hayat başlıyordu bizler için. Hayatımıza kimler girecek, hayatımız nasıl bir yön değiştirecek? Hepsini zamanla yaşayıp görecektik.

GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin