GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]

BÖLÜM 26

MERHABA, HİKAYENİN BOMBA BÖLÜMÜ SİZLERLE ARKADAŞLAR. BU GELİŞMEYİ BEKLEMEYEN VE FARKLI HAYALLER EDEN ARKADAŞLARIM VARDI, ÖZELLİKLE ÖZEL MESAJLA BÖYLE Mİ OLACAK DİYEN ARKADAŞLARIM OLDU. OKUYACAĞINIZ GİBİ OLMASINI İSTEDİM UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ, İYİ OKUMALAR.

Akşam üzeri olmuş ve birkaç saat kalmıştı, büyük buluşmaya. Duştan çıkıp odama geçtim ve dolabımı açıp elbiselerime göz attım. İlk yemek ve ciddi bir buluşma olacağı için, koyu renk bir elbise giymeyi tercih ettim.

Siyah jile elbisemi askıdan çıkarıp yatağımın üzerine bıraktım. Altına yüksek topuklu siyah ayakkabılarımı seçip yatağın kenarına koydum. Şimdi ise elbiseme uygun takı seçmeye gelmişti sıra. Çekmecelerimi açtım ve yakamı kapatacak zarif kırmızı taşı olan bir kolye seçtim. Siyah taşlı yüsüğümü de parmağıma taktıktan sonra, sıra biraz makyaj yapmaya gelmişti. Saate baktım ve çok az kalmıştı, Nihat'ın beni almaya gelmesine.

Makyaja geçmeden önce, elbisemi giydim, siyah çoraplarımı bacaklarıma geçirdikten sonra, oturdum aynanın karşısına. Öncelikle saçlarımı yaptım. Bir türlü istediğim gibi olmuyordu ve kaç kez bozup tekrarladım bende bilmiyorum. Halbuki ben iki dakikada hazırlanan bir kadındım. Bu heyecan gerçekten gerekli miydi?

Sonunda saçlarımı açık ve sık dalgalı bir hale getirip bıraktım. Gözlerime siyah gri bir makyaj yapıp, yanaklarıma allığımı sürdüm ve kırmızı rujum ile, makyajımıda tamamladım.

Hemen sandalyemden kalkıp, ayağıma ayakkabıları giydim. Nihat'ın annesi için aldığım hediye paketini şık bir hediye çantası içerisine yerleştirip, yatağımın üzerine bıraktım.

Odanın içinde volta atıyordum heyecandan. Neden sonra bir de baktım ki, korna sesi geliyor. Cama koşup baktığımda, Nihat'ın geldiğini gördüm. Hediyemi ve çantamı kaptığım gibi, normal adımlarla evden çıktım. Kalbime sorsalar eğer, koşacak hatta uçacak gibiydim ama belli edemezdim bunu. Ne yaptığımı bilmiyordum resmen heyecandan.

Kapıdan çıktığımda, Nihat aracının kapısına çıkmış beni bekliyordu. Beni gördüğü an tebessüm ettim karşıdan, onun gözlerindeki ışıltıyı ise anlatmam imkansızdı. Hemen diğer kapıya geçerek açtı, binmem için. Ben kapıya yaklaşınca söze girdi yanağımdan öperek.

- Büyülendim, bizimkileri de büyüleyeceğinden eminim.

- Delisin sen Nihat.

Tebessümle karışık söyledim bu sözü, çünkü söyledikleri çok hoşuma gidiyordu. Nihat'a göz süzdüm koltuğa otururken, çok şıktı oda. Simsiyah bir takım, beyaz bir gömlek ve siyah kravat ile tam bir beyefendiydi. Kapımı kapadıktan sonra, hemen yerine geçti ve aracı çalıştırdı. Artık yola çıkmıştık ve geri dönüş yoktu. Onlarla tanışmayı çok istiyordum ancak, Nihat ''Bugün olmasın istersen, iyi hissetmiyorsan eğer?'' diye sorsa, hemen atlayabilirdim.

Bu düşünceler içinde tepinirken, nihayet evlerine gelmiştik. Benim ev ile eşdeğer sayılacak bir evdi annesinin evi. Nihat ise önceden evlilik yaşamış ve bu nedenle, aynı evde kalmayı tercih etmiş ve ailesinin yanına dönmemiş. Ancak ablası ve abisi ile birlikte annesini yalnız bırakmazlar ve sık sık ziyaret ederlermiş. Abiside aynı şekilde ayrı bir evde yaşıyormuş. Ablası zaten ayrı yaşıyor, evli olduğu için. Koskoca evde sıkılmazmı acaba diye düşünmeye başlamıştım bile evin kapısında.

Kapıyı açtık ve içeriye girdik. Bahçede bakımlı duruyordu, yürümeye başladık. Kapı sesini duymuş olacakki, şık giyinmiş çok alımlı bir bayan çıktı kapıdan ve güleryüzüyle ellerini yana açtı hoşgeldiniz dercesine. Bu Nihat'ın annesiydi ve öyle genç duruyordu ki şaşkındım.