BÖLÜM 13

40.3K 533 18
                                    

YENİ BÖLÜM İLE MERHABA DEĞERLİ OKUYUCU ARKADAŞLARIM...

YÜKSEK BİR OKUMA ORANI İLE İLERLİYORUZ, ÇOK MUTLU OLUYORUM, HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM...

Yine heyecanlı bir gün. Nikahımız kıyıldıktan sonra, planladığımız gün gelip çatmıştı. Düğün istemedik ki bunu özellikle konuşmuştuk zaten. Bugün için yardımcı birkaç kadın ve erkek evimize geldi. Bahçede muhteşem bir eğlence düzenlemeliydik. Ufak çaplı ama gelecek misafirlerimizin hakettiği şekilde bir eğlence.

Yardımcılarla ben evde kaldık ve bahçe süslemesi ile yemekler ve masa konusuyla ilgilendik gün boyunca. Esat ise işyerinde herkese hazırlanmaları için, izin vermişti. Gelen yardımcı erkekler ile yemek düzenini ayarlamak için işyerinde aldılar soluğu.

Koskoca bir bahçemiz vardı ve ağaçlara renkli ampüllerin olduğu, beyaz kurdeleler sardık. Akşam saatinde olacağı için ışıl ışıl görünmesini istiyorduk. Masamızı uzunca birkaç masayı birleştirerek davetlilerimizin rahat edebilecekleri şekilde, bembeyaz örtülerle donattık.

Masanın üzerine bembeyaz bir ışık yerleştirdik, öyle heyecanlı hissediyordum ki.

- Harika oldu kızlar, ellerinize sağlık. Sizde kalın bu gece, çok yardımınız oldu. Bize katılın.

- Teşekkürler Nurgül hanım. Tabiki dahil olmak isteriz, bu mutlu akşamınıza.

- Harika, o zaman hazırız demektir.

Heyecanla beklerken, Esat ve diğer yardımcı arkadaşlar araba ile kapıda göründüler. Bir sürü özel yemek hazırlanıştı bu gece için. Ben de yapabilirdim ancak Esat, bu gece için yorulmamamızı ve misafirlerimizi daha iyi ağırlamamızı istemişti.

- Hoşgeldiniz, yemekler gelmiş, ne kadarda çok şey var.

- Hoşbulduk Hayatım, bu gece için herşey güzel ve bol olmalıydı.

- Sen harika birisin birtanem benim.

Esat ile sıkıca sarıldıktan sonra, yemekleri içeriye aldık ve herşey hazırdı. O gün için Esat gri bir takım elbise alırken ben de mavi bir elbise almıştım. Hemen odamıza geçerek giyindik, çünkü misafirlerimizin gelme saati yakınlaşmıştı. Bahçeye çıktığımızda, dış kapıyı açmaya çalışan Selime teyzeyi gördüm. Koşarak ona eşlik ettim, sıkıca sarılarak:

- Canımmmm, Selime teyzeciğim hoşgeldin. Gel buyur.

- Hoşbulduk yavruuuum, ah pek güzel olmuşsun, maviş maviş.

- Birtanem benim sen de pek güzelsin bakıyorum valla gençlere taş çıkarıyorsun.

- Ah, kızım nerdeeee. Sağol yine de. Al bakalım bu senin için güzel kızım.

Elime uzattığı paket beni oldukça heyecanlandırmıştı. Paketi hemen oracıkta açmıştım, kabaca olsa bile. Sonuçta en sevdiğim insanlardan biri, bana hediye getirmişti ve dayanamadım. İçerisinden muhteşem bir tablo çıktı. Sarışın bir genç kız, güneşe doğru bakıyordu karanlıktan.

- Ah ne gerek vardı Selime teyzem. Çok çok çok güzel ve çokta anlamlı gerçekten.

- Olur mu yavrum hiç? Yeni gelin ziyaretine giderken, mutlaka hediye götürülür.

Sıkıca sarıldıktan sonra, Selime teyzemi bahçedeki yerine aldım. Hemen bir Türk kahvesi yapmak için içeriye koşturdum. Az sonra kahvesini ve bir bardak suyunu getirmiştim. Onlara özel hissetirmek benim için çok önemliydi çünkü. Herkese ayrı ayrı bile kahve pişirebilirdim. Esat oturmuş Selime teyze ile sohbet ederken, kapıdan ''Nurgüüüüül'' diye seslenen, Sevda ablamı gördüm. El sallıyordu ve hemen yanına koşmuştum.

- Ablacığımmmmm, hoşgeldin.

- Hoşbulduk birtanem, zor buldum desem yalan olmaz. Vallahi aranıyordum ki bahçede farkettim. Yoksa daha gezer dururdum.

- Canım ablam benim, iyikide buradasın.

- Buradayım buradayım, hemde 3 gün ablacım.

- Nnn..neee! Nasıl yani?

- Esat bey sana süpriz yaptı, izin almış 3 gün, birarada olalım diye.

Bu adam beni sevinçten öldürebilirdi. Bu nasıl güzel bir süprizdi böyle, haberim yokmuş gibi yapıyordum. Odalarımız hazırdı nihayetinde. İçimde rahattı misafir ağırlamak öyle güzel bir duygudur ki, biz çocukken yaşayamamıştık bunları.

Onuda bahçeye alırken, diğer misafirlerimizde tek tek gelmeye başladılar. Hepsiyle tanıştık birer birer, erkeği kadını hepsi çok sıcakkanlı insanlardı. Herkes birbiriyle kaynaşmıştı bile.

Sevda abla, Esat'ın iş arkadaşı Mehmet ile derin bir sohbete girmişti. Öyle hoşuma gitti ki bu samimi ortam mutluluktan uçuyordum.

Neden sonra;

- Esat, misafirlerimizi yemek masasına alalım mı birtanem?

- Tabi aşkım, hadi gel şöyle.

- Hepiniz hoşgeldiniz, sizlerle tanışmak benim için bir onur bir gurur oldu. İki misafirim de burada olarak beni ayrıca mutlu ettiler. Dilerim ki uzun süreli dostluk ortamımız olsun. Esat bey ile birarada olduğum için öyle mutluyum ki. Ve beni sizlerle tanıştırmış olduğu için de öyle şanslı hissediyorum ki. Ahh, neyse duygulanıyorum galiba. Buyurun sizleri masamıza alalım, hem sohbet edelim hem de yemeklerimizi yiyelim hep birlikte.

Herkes masaya geçmek için ayaklanmıştı ve masaya geçerken verilen hediye paketlerinin haddi hesabı yoktu. Öyle mutlu ettiler ki beni anlatamam. O akşam herkesin birbirini tanımaya çalışmasıyla son buldu gece. Selime teyzemi ve Sevda ablamı bırakmıyorduk, misafirimiz olacaklardı birkaç gece için.

Esat söze girdi diğer misafirlerimizi geçirdikten sonra:

- Hanımlar, şimdi siz dertleşirsiniz, belki birer kahve içip sohbet etmek istersiniz. Ben sizi başbaşa bırakayım müsade ederseniz. Erken kalkmam gerekiyor işim icabı hem.

- Ahh Esat bey oğlum, çok güzel bir akşam geçirdik hep birlikte. Hem de Sevda için izin alıp süpriz yapmanızdan dolayı, size teşekkür ediyorum.

- Selime hanım, hiç düşünmeyin, iyi vakit geçiriyorsanız ne mutlu bize.

- Sağol gerçekten Esat abi. Nurgül'ü görmek bizi gerçekten mutlu etti. Dertleşmek ihtiyacımız da vardı tabii ki.

Esat'ı sarılıp öperek uğurladıktan sonra, yardımcıların desteği ile çabucak toparladık bahçeyi. Hemen fırsatı bulup, misafirlerime en büyük odayı verdim. Hemen yatmayacaktık ve bu yüzden birer kahve içebilirdik bahçemde.

- Kahveler geldi, ayyy sizle yanyana olabilmeyi öyle özlemişim ki.

- Gel kız gel, hele biz öyle mutluyuz ki seni böyle mutlu görmekten ötürü.

- Canım ablam, çok sağol, çok özledim ikinizi de. Hadi Selime teyzem dışarıda kalıyor, gelebilir de. Sen de hep gelebilsen keşke görmeye.

- Dur bakalım birtanem, hayat bu belli olmaz hiçbirşey.

- Haaaa, sahi Mehmet abi ile iyiydiniz vallahi, görmedim sanma yani.

- Ayyyy yapma şaşkın kız, oturduk işte konuştuk öyle havadan sudan.

- Olsun konuşun tabi, hem yakışıklı adam, belli mi olur.

- Olur mu hiç kızım, bilmiyor bile yaptığım işi.

- Dur sen, hayatta ne zaman ne ile karşılacağız kimbilir ablacığım?

Gecemiz muhteşem geçti. Dertleştik, sohbet ettik, bazen gülüştük. Aklıma düşen birşeyler de olmuştu. Hayat ne getirecek, neler yaşayacağım ve yaşatacağım hiçbir şey bilinmezdi.

GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin