BÖLÜM 22

18.4K 366 2
                                    

MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULAR, YENİ BÖLÜM, YENİ BİR KARAKTER OLAN FRANSIZ KADINI MADAM MARTİNEZ, BU BÖLÜMDE HİKAYEMİZE KONUK OLUYOR. VE MEDYADA ESKİ, ASİL VE MUHTEŞEM KADIN MADAM MARTİNEZ...

VE VE VE, BEKLENEN, MERAK EDİLİP SORULAN BİR BÖLÜM SONU SİZİ BEKLİYOR, İYİ OKUMALAR:)

Asuman hanım ile yeni bir komşuya gidecektik. Fransız bir kadındı madam Martinez. Tam adı Abella Martinez olan bu kadın, Fransa'da bir Türk ile çok büyük aşk yaşayıp evlenmiş ve buraya yerleşmiş.

Asuman hanım bahsedince, özellikle hazırlık yapma isteği duydum kendime. Özel günler için aldığım, siyah döpiyesi ve içerisinde beyaz gömleklerimden birini giydim. Tenime ince siyah çorabı geçirip diz üstüne kadar çektim ve en şık siyah ayakkabılarımdan birini ayağıma geçirdim. Uzun zamandır göz atmadığım şapka çekmecemden de özenle bir tül şapka seçerek, arkada topuz yaptığım saçımın üzerine yerleştirdim. Tamamen hazırdım ve Asuman hanımın kapısını çalmak için, evden ayrıldım. Çantamı elime alıp hızlı adımlarla yürümeye başladım, gecikmek istemiyordum.

Asuman hanım, beni kapıda görünce gözleri büyüdü ve söze girdi:

- Komşum bu ne şıklık böyle? Gerçekten harika görünüyorsun.

- Özendim bugün Asumancığım. Madam deyince insan bir özel bakıyor kendine heralde bilemedim. Ayrıca sende çok şıksın bilmeni istiyorum.

- Ah canım komşum, çok teşekkürler. Eh ben de hazırım, hadi çıkalım hemen bekletmeyelim Madam Martinez'i.

Asuman hanım çantasını aldı ve hemen evden ayrıldık. Pek uzakta değildi evi, birkaç sokak öteden dönünce, hemen yolun sonunda köşedeydi. Yürüyerek kısa zamanda eve gelmiştik. Harika bir yalıda oturuyordu Martinez. Eski ama gösterişli bir eve sahipti. Bahçeden girip evin kapısın çaldık. Hizmetli kadın kapıyı açarak bizi içeriye aldı.

- Ah, hoşgeldiniz efendim. Madam Martinez'de sizi bekliyor. Lütfen girin ve salona geçin. Şöyle buyurun lütfen efendim. Hemen kendisine haber vereceğim.

- Hoşbulduk, çok teşekkürler.

Hizmetlisi haber vermek için, üst kata çıktı ve az sonra merdivenlerde Madam Martinez göründü. Yaşlı ama öyle asil bir kadın iniyordu ki merdivenlerden, hayran kaldım doğrusu.

Saçı, kıyafeti, o şık dantelli eldivenleri ile tam bir kraliçe gibiydi. Güler yüzünü ve yansıttığı sıcaklığı, en yukarıdayken bile farkedebilirdiniz. Neden sonra yanımıza geldi ve selamlaştık.

- Ah Asuman hoşgeldiniz kuzum. Siz de Nurgül hanim olmalisiniz? Sizi gördüğüme sevindim kuzum. Asuman hanim sizi anlatirken, adeta gözleri parliyordu.

- Hoşbulduk Madam Martinez. Ben de sizi gördüğüme ve tanıştığıma öyle mutluyum ki. Çok şık ve çok asil görünüyorsunuz.

- Tesekkürler kuzum, siz de bir o kadar şık ve güzelsiniz. Siyahlar üzerinize çok yakismis.

- Çok teşekkürler.

- Ah, rica ederim. Bu arada sormayi unuttum ne içerdiniz?

- Nurgül Türk kahvesini pek sever Madam Martinez, oda tıpkı sizin gibi kahve hastası.

- Oh Belle, öyle mi çok sevindim çok güzel.

- Asuman hanımcım yapmayın utandırmayın beni. Aslında doğru söylüyor Madam Martinez, Türk kahvesine hayır diyemem doğrusu. Hem de sizin gibi komşularım ile beraber içme şansım varken, asla.

- Grand, grand ! Öyleyse hepimize kahve getir kizim. Nasil içiyorlar sor lütfen, hanimefendilere.

- Ben orta şekerli içiyorum.

- Ah, ben de şekerli içiyorum.

- Benimkini biliyorsun kizim, ben de Nurgül hanim gibi, orta sekerli alayim lütfen. Yaninda da şu Orleans'tan dostumun yolladiği kurabiyelerden koyabilirsin, ağzimiz tatlansin kizim.

- Hemen hazırlıyorum efendim.

Böyle bir kadın yoktu, ya da ben ilk gördüğüm için şaşkındım. Bu derece özel, zarif, ilgili ve alakalı olması, insanı onurlandırıyordu. Evin salonu fazlasıyla büyüktü ve özenle hazırlanmış gibiydi. Fransız manzaraları ile süslü dev tablolar göz alıcıydı. Antika eşyaların özel görünüşü, insanı bir anda alıp daha da eskilere götürebilirdi.

Bir de Madam'ın o tatlı Türkçe konuşması insanı mestediyordu resmen. ''I'' kullanmadan cümle kuruyordu sanki, onun yerine ''i'' kullanması ona bir sempatiklik katıyordu. İkinci komşumada, Asuman hanım sayesinde tanışarak ilk andan ısınmıştım. Birçok şeyden konuştuk, kahvelerimizi içip o muhteşem reçel dolgulu kurabiyelerden tadarken.

Eşini kaybettikten sonra, onun anılarını yaşatmak için bu evde kalmış.Eşinden yadigar bir evi ayakta tutmak, ne kadar saygı duyulası birşey.

Yaşı 66 ancak ruhu öyle sağlam ve dinçki, bunu parıldayan gözlerinden anlamak mümkündü. Ama herşeye rağmen yaşın etkilerini yaşadığı için, bir hizmetli ona eşlik ediyormuş. Bunun yanı sıra temizlik işleri için yardımı dokunan bir kadın ve birde şoförü varmış.

- Dediğim gibi, bahsettiğim yardimcilarim olmasa, gerçekten herşey çok zor olabilirdi. Yaslandiğimi kabul ettim artik ve elim ayağim olacak insanların olmasını doğru buldum.

- Çok haklısınız Madam Martinez, elbette yardımcılarınızın olması en mantıklı seçim olmuş.

- Haaa, sahi! Kizim, feride, feride? Ayse hanim gelecekti bugün, hazirladiğim esyalari alacakti. Ne oldu, ben hazırlanirken geldi mi acaba?

- Yok efendim, henüz gelmedi Ayşe abla. Birazdan burada olur heralde.

- Anladim kizim, sen servisleri hazirla misafirlerimiz için, biz sohbet ederken.

Sohbet öylesine güzel ve koyu gidiyordu ki, sanki Madam'ı dinlerken tüm dertlerimden uzaklaşmış gibiydim. Ben de ona karşı, dökebileceğim derecede içimi dökmüş ve tavsiyeler almıştım. Tecrübeli bir kadının tavsiyeleri, mutlaka dinlenmeliydi.

Neden sonra, bayağı zaman geçtiğini anladık ve Asuman hanıma göz işareti yaptım hafiften, daha fazla meşgul etmesek mi gibisinden. Asuman hanım, anlamış olacak ki söze girdi.

- Madam Martinez, bizimle çok güzel ilgilendiniz. Teşekkür ederiz, artık müsaadenizi isteyelim biz. Sizide mutlaka Nurgül ve ben ziyarete bekliyoruz.

- Ah, tabii tabii, seve seve istirak edeceğim hanimlar.

- Kesinlikle bekliyoruz, Madam Martinez.

Ben konuşurken kapı zili çaldı ve ayaklanmadan bi süre daha bekledik. İçeriye gelen biri olmadığını farkedince, müsade isteyerek ayaklandık. Madam Martinez bizi uğurlamak için, eşlik ederken yardımcısına seslendi:

- Feride, kim gelmistir kizim?

- Ayşe abla efendim, eşyaları veriyorum.

Biz salondan çıkarak koridora geçerken, Feride ve Ayşe ile karşılaştık. Donup kaldığımı ve ''Anne!'' dediğimi hatırlıyorum, sonrasını anımsamıyorum çünkü orada o an bayılmıştım.

GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin