BÖLÜM 19

21.3K 394 5
                                    

MERHABA DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, 10.5 K OKUMA SAYISINI GÖRÜNCE İNANIN MUTLU OLDUM. DEDİM Kİ OKUYAN DOSTLARIMIN İÇİNE SİNMİŞ, ONLARA DOKUNABİLMİŞİM KALEMİMLE...

BUGÜN BUNUN ŞEREFİNE HEYECANLI BAŞLAYACAN, HEYECANLI BİTEN...İTİRAFLARIN VE ŞAŞIRTICI BİR KARŞILAŞMANIN KONU OLDUĞU BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM...İYİ OKUMALAR...

İMKAN OLURSA LÜTFEN YORUMDA YAPIN VE BEĞENİ ELEŞTİRİ ÖNERİ VE FİKİRLERİNİZİ YAZIN BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ.

Bir süre geçtikten sonra, yeni hayatımın yoldaşları ile yeni düzenimize bayağı alışmıştık. Onlarla işyerine gitmiş, zaten evlendiğimde de tanıştıkları arkadaşlar ile kaynaşmalarını sağlamıştım. Zorda olsa ay sonunda, onların da maaş alması olayını kabul ettirmiştim ikisine de.

Kabul etmiyorlardı, yanımda oldukları için bunun yeterli olacağını düşünüyorlardı. İşte bu kadar ince yürekliydi ablalarım. Ama bende çok inattım ve hakettilerinin yanında az bile kalacağını düşündüğüm için napıp edip kabul ettirdim. Sonuçta iki yetişkin bireydi Sevda ve Selime teyze. İhtiyaçlarını kendileri karşılamalıydılar ve bunun için bu maaşları almalıydılar.

Yine o gün işlerim olduğu için evde kalıp, kahvaltıdan sonra Sevda abla ve Selime teyzeyi işyerine uğurladım. Evde birkaç işim vardı ve onları yapmalıydım. Ben işlerime halletmeye başlamıştım ve aradan bir süre geçmişti ki, kapının çalındığını duydum.

Hemen üst katın camından baktım, bahçe kapısı uzakta olduğu için seçemedim önce, bir erkekti gelen. İşi gücü bir kenara bırakıp, bekletmemek için hızlı adımlarla kapıya koştum. Kimdi acaba gelen, karşıladığımda görecektim. Kapıya yaklaştığımda şaşkındım ve düşüncelere dalmıştım bile. Gelen Nihat beydi, burada ne işi olabilirdi? Evi nereden öğrenmiş olabilirdi? Bu soruları kafamda kendime sorarken, bahçe kapısını araladım ve söze girdim:

- Nihat bey! Hayrola sizi gördüğüme şaşırdım, burada ne yapıyorsunuz?

- Merhaba Nurgül hanım, restorandaydım ancak sizi göremedim. Buralardan geçiyordum ve hatırınızı sormak, sizinle biraz konuşmak istedim.

- Eee şey, ne konuşacaksınız benimle? Hem evimi nasıl buldunuz siz böyle?

- Eğer müsade ederseniz, sizinle konuşmak ve bunlarıda açıklamak istiyorum.

Şaşkındım, kapıda adamı bekletiyordum ve afallamış kalmıştım. Nereden öğrenmiş olabilirdi evimi ve benimle konuşmak istediği neydi? Kısa süreli afallamam sırasında düşünmüştüm aslında, davet mi etmeliydim içeri? Etmesem de çok ayıp olacaktı. En iyisi bahçeye davet edip, ikramda bulunmak ve söylemek istediklerini öğrenmekti.

- Afalladım ah çok pardon, şöyle geçin o zaman bahçede oturup konuşalım.

- Teşekkür ederim, Nurgül hanım.

- Rica ederim geçin lütfen buyurun.

Hemen bahçeye geçtik ve onu kamelyaya davet ettim, oturdu. İçecek ikram etmek için hemen söze girdim:

- Buraya kadar da gelmişsiniz, size birşey ikram edeyim, soğuk veya sıcak ne içerdiniz?

- Yok yok, zahmet etmeyin, zaten rahatsız ettim sizi.

- Yoo estağfurullah olurmu öyle şey. Ne içersiniz?

- Çay

- Kendime de demlemiştim işlerimin arasında içeyim diye. Hemen geliyorum, müsaadenizle.

Aslında evet rahatsız olmuştum bu durumdan, çevre görse yanlış düşünebilirdi. Benim bu yaptığım nezaketten olsa dahi, niyeti kötü olan eve erkek alıyor diye adımı dahi çıkarabilirdi. Endişeli ve rahatsız halimi belli etmemek için uğraşsam bile, sanırım belli etmiştim. Hemen mutfağa geçip, birer bardak çay doldurdum ve tepsiyle birlikte masaya döndüm.

GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin