ÖNCELİKLE HERKESE HAYIRLI RAMAZANLAR DİLERİM...
HİKAYEMİZİN YENİ BÖLÜMÜ İLE SİZLERLEYİZ, UMARIM SEVERSİNİZ, İYİ OKUMALAR DEĞERLİ ARKADAŞLAR...
O Akşam yaptığım yemek süprizi, Esat'ı çok ama çok mutlu etmişti. Hem dertleştik, hem şaraplarımızı yudumladık gözlerimiz dolarak anlattığımız, dertlerimizin üzerine.
Bugün ise tam aksine, gözlerim mutluluktan doluyor. Karşımda Sevda abla, Selime teyze, tanışmak için can attığım samimi gülüşleri ile mutluluklarını belli eden, işyerinin çalışanları.
Neden sonra, Sevda ablam geldi masaya, Esat'ın şahidi ise Fikret abla oldu. O an tanıştık ama öyle sıcak birisiydiki hemen anlayabiliyordum samimiyetinden. Sevda ablamla kucaklaştım sıkıca ve yerime oturdum. Az sonra Nikah memuru söze girdi ve sözünün sonunda Esat'a bana ve şahitlerimize ''EVET'' sözünü söylemek düştü, büyük bir heyecanla.
Esat beni o gün ayrıca mutlu etmişti çünkü. Ben eğlencemize gelecekler diye beklerken, bir anda karşımda gördüm ablalarımı. Benim gözlerim dolmuştu, beyaz elbisemin üzerine yapılan makyajım akmasın diye, ağlayamasam bile gözlerim ele veriyordu hislerimi. Başımda tül minik bir şapka vardı ve çok sevmiştim, onuda Esat'ın şahidi olan Fikret abla yollamıştı bana.
İnsanlardan ufak bile olsa böyle iyilikler görmeyi, öylesine özlemiştim ki. Beyaz papuçlarım ve aynı renkte çantam ile çok masum ve çok temiz hissediyordum.
Evet dedikten sonra alkışlar eşliğinde ayağa kalktık, nikah memuru cüzdanı bana uzatarak bizleri tebrik ettikten sonra, alnımdan öptü Esat. Gururlandım o an, bir adamın beni alnımdan öpmekle yetiniyor olması, beni gerçekten gururlandırmıştı.
O gün için günümüz bu şekilde sona eriyordu ancak, herkes mutlu ayrılıyordu. Çünkü daha yakınlaşmak adına, bahçemizde yapacağımız eğlencede hepsi bulunacaktı. 5 gün sonrası için düşünüyorduk eğlence gününü. Eğlenceden önce Esat'ın bana yine süprizi olacak, ve beni öylesine mutlu edecekti ki. Onuda hep birlikte öğreneceğiz tabii, bende dahil.
Nikah salonunda bulunan tüm misafirlerimiz ile, el sıkışıp sarıldıktan sonra, hepsini teker teker uğurladık. Esat'ın koluna girmiş, sevgi dolu gözlerle bakmaya başlamıştım bile bu harika adama. Oda aynı samimi bakışlarla, gözlerimin içine bakıyordu salondan çıkarken. Bir anda sendelledik ki o bakışların bedeli, birlikte merdivenlerden yuvarlanmak oluyordu neredeyse. Bu yetmezmiş gibi birde gülüştük halimize.
Aracın yanına geldiğimizde, yine ilk gün olduğu kibarlıkla Esat önce benim kapımı açtı. Sonrasında kendi de araca geçti ve ilerlemeye başladık.
- Öyle güzel bir gün ki, öyle de özel bir gündü tabiki.
- Sevinçli gördüm seni Hatun, hep mutlu ol böyle olur mu?
- Senin sayende uzun süre sonra, gülümseyebildim zaten. Sana ne kadar teşekkür etsem az canım.
- Canın, kurban olur sana. Sen mutlu ol ben de mutlu olurum buna emin ol.
- Sahiiii! Sevda ablayla, Selime teyzeyi görünce, sevincimden ağlayacaktım doğrusu. Hele nikah şahidim olarak ayarlaman onu, sen nasıl güzel bir adamsın ya böyle?
- Daha dur, daha dur bakalım! Hayat uzun, ben karıma daha çok süprizler yapacağım ömrüm oldukça.
Omzuna yaslandım, neden sonra eve varmıştık bile. Evin bahçesine girdiğimizde, ben yine bir şaşkınlığa düştüm. Kamelya süslenmiş, masa kurulmuş ve çok özel bir görüntü haline gelmiş herşey. Biz kapıdan girerken, iki kişi hızlı adımlarla karşılamaya geldi bizi. Anlayamamıştım çünkü, hayatımda böyle jestleri görmemiştim ve ne olduğunu da bilmiyordum. İki garson karşılıyormuş meğerse bizi. Biz gittiğimizde işyerinden gelmişler ve en muhteşem şekilde masa hazırlamışlar. Tabii buda Esat'ın süprizi.
- Ee.es.esat bu da nedir böyle? Harika görünüyor bahçe.- Biz evlendik biliyorsun hayatım. Bugün herşey bizim için harika olmalıydı.
- Hay Allah, peki bakalım öyle diyorsan Aşkım.
Aşkım demiştim Esat'a ve onun mutluluğuna mutluluk kattığıma da kesinlikle inanıyordum. İçimden geldiği için bu sözü sarfediyordum. En şık görüntümüz ile direk masaya geçtik.
Muhteşem yemekler ve muhteşem bir şampanya bizi bekliyordu. Oturduk ve aşk sözcükleri eşliğinde harika bir akşam yemeği yedik, evimizin bahçesinde. Gecenin ortalarına doğru, Esat ayaklandı ve yanıma gelerek:
- Sana layık değiller ama.Gerdanıma şık bir kolye, parmağıma alyansımın yanına ise şık bir pırlanta yüsük taktı.
- Aşk olsun, senden aldığım en ufak hediye bile bana layıktır ve çok değerlidir canım.
Sonrasında, ayağa kalktım ve ona sıkıca sarıldım. İyiki onunlayım ve iyiki yanındayım. Onun omzuna başımı yasladığım o an tek dileğim ''Lütfen bu bir rüya olmasın'' demek oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]
General FictionSaflığın, kirletildiği bir hikaye. Acımasızca bir anlatım ile... Okudukça, o yaşamın gerçek tarafını öğreneceksiniz. Genç bir kız, aldanışı ve kaybedişi... O artık güçlü bir kadın olabilecek mi? Hikaye ağır küfürler ve cinsellik içerebilir.