YENİ BÖLÜM İLE TÜM OKUYUCULARA MERHABA...HARİKA ŞEYLERİN GELİŞTİĞİ HARİKA BİR BÖLÜM OLDUĞUNA İNANIYORUM...UMARIM SİZDE SEVERSİNİZ...LÜTFEN YORUM VE VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN...
Ertesi gün erkenden uyanmıştım. Kendime bahçede güzel bir kahvaltı hazırladım. Çayımı doldurduktan sonra, masaya oturdum. Mutlu bir şekilde yemeye başladım. Arada bahçeye göz gezdiriyordum.
Çayımı yudumlarken, bahçe dışından bir ses geldi.
- Günaydın, günaydın. Afiyet olsun Nurgül hanımcım.
- Ahhh, buyurun buyurun gelin birlikte olsun. Şeyy, adınızıda bilmiyorum kusura bakmayın.
- Estağfurullah, Asuman ben yan komşunuzum. Tanışmak bir türlü kısmet olmadı, biz dıştayken geldiniz sanıyorum. Sonra Esat abi'nin vefatı derken, bir türlü nasip olmamıştı. Gerçi o kötü günde buradaydık eşimle, ancak sizi yormayı istememiştik.
- Ah çok sağolun, ne demek lafı olmaz böyle şeylerin. Keşke daha önce buyursaydınız. Ben de eşimin vefatından sonra, işyerini ele alınca pek mahalleliyle tanışma fırsatı bulamadım doğrusu.
- Yok yok, siz en doğru olanı yaptınız. İşyeri başıboş kalmamalıydı, sizi tebrik ediyorum.
- Teşekkür ederim. Allah'ım ne ayıp ediyorum lafa daldım. Lütfen buyurun, kahvaltı edelim birlikte, olmadı bir çayımı için, kırmayın beni Asuman hanımcım.
- Böyle tatlı dilli bir komşuyu, kırmak olmaz elbette. Hadi bir çayınızı içeyim bari.
- Harikasınız, buyurun buyurun.
Asuman hanım, mahalle ahalisinden bu derece diyaloga girdiğim ilk komşumdu. Pek samimi, pek tatlı bir kadın. Benden biraz büyük olmalı. 32 yaşlarında falandır sanıyorum. Hemen kapıya koştum, elimden gelen en samimi şekliyle içeriye davet ettim. Onu masaya aldıktan sonra, tüm ısrarıma rağmen bir çayın kafi olduğunu anlatmıştı bana kibarca.
- Hemen geliyorum, çayınızı getireyim. Rahat edin lütfen siz.
- Peki teşekkürler.
Hemen mutfağa koştum, en cici takımlarımdan bir çay bardağı çıkardım ve tazecik çaydan bir bardak onada doldurup, bahçeye geri döndüm. Çayı verirken;
- O yağmurlu akşamdan sonra, böyle güzel güneşli bir havayı kaçırmak istemedim. Kahvaltı masasını bahçeye hazırladım. Ah, iyikide buraya hazırlamışım ki, sizi görme ve tanışma şansım oldu.
O iç açıcı ve samimi gülümsemesi ile cevap verdi Asuman hanım:
- Ne kadar kibarsınız, çok sağolun. Keşke dediğiniz gibi, daha önce tanışabilseydik. O zor günler ve sonrasında benim de annemin hastalanması nedeniyle, uzun süreliğine memlekete gidişimiz derken, tanışamadık ama geç olsun güzel olsun demişler değil mi?
- Tabiki öyle çok doğru söylediniz. Eee anneniz nasıl şimdi, inşallah daha iyidir?
- Uzun süren bir tedavi dönemi oldu ama şimdi şükürler olsun daha iyi, kardeşim bakıyor. Eh bizde eşimin işinden vakit oldukça, çocukların tatillerinde gitmeye çalışıyoruz.
- Ah, ne mutlu, çok sevindim iyi haberlerine.
- Daha yakından görünce, içinizin güzelliği yüzünüze de vurmuş maşallah Nurgül hanımcığım.
- Çok sağolun, Asuman hanım.
Asuman hanım ile güzel havanın eşliğinde, çok güzel bir sohbet etme fırsatımız olmuştu. Neden sonra, çocuklarının okul saatinin yaklaştığını belirterek müsaade istedi. Hemen eşlik ettim ve onu memnun bir halde evine uğurladım. En kısa zamanda ben de ona, kahve içmeye davetliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]
General FictionSaflığın, kirletildiği bir hikaye. Acımasızca bir anlatım ile... Okudukça, o yaşamın gerçek tarafını öğreneceksiniz. Genç bir kız, aldanışı ve kaybedişi... O artık güçlü bir kadın olabilecek mi? Hikaye ağır küfürler ve cinsellik içerebilir.