GENELEV GÜLÜ [Tamamlandı]

BÖLÜM 14

ARD ARDA İKİNCİ BÖLÜMÜ YAYINLIYORUM, ANCAK BU BÖLÜM MUTLULUĞUN SONUNA BİR DOKUNUŞ OLACAK DEĞERLİ ARKADAŞLAR...

ÜZÜCÜ BİR BÖLÜM, YEPYENİ BİR YOLUN DA BAŞLANGICI OLABİLİR, BUNU AKLIMIZDAN ÇIKARMAYALIM. İYİ OKUMALAR...:)

6 YIL SONRA

Mutlu giden evliliğimin üzerine kara bulut gibi çöken o haberi vermek için Ali gelmişti.

- Hayrola Ali?

- Yenge, yengeee, Esat abiyi hastaneye kaldırdılar. Fenalaştı işyerinde, Kalp krizi galiba, acele gel.

- Ne..ne diyorsun ss..sen Ali?

Bayılmamak için tek sebebim, Esat'ın yanına koşmam gerektiği düşüncesiydi. Alelacele üzerime hırkamı taktım ve Restorana koştuk ikimiz. Yolda düşecek gibi hissediyordum. Fenalaşmamak için, Ali'nin koluna girmiştim koşarken. Neden sonra vardık işyerine ve;

- Nereyeeee götürdüler? Nereye !!!

- Kızım, dur Hastaneye kaldırıldı, hep birlikte gidelim. Tek başına kaldıramazsın.

Hilmiye abla, Fikret abla, Ali ve ben acilen bir arabaya atlayıp, hastaneye koştuk. Mehmet eşlik etmişti ambulansta Esat'a.

Hastaneye girdiğimiz gibi Esat ÖZTÜRK hangi katta, bunu öğrendik. Odasına girmek istedim ancak hemşireler müsaade etmediler.

- Hanımefendi, biraz bekleyin. Doktoru gelsin size gerekli bilgileri verecek. Lütfen anlayın, yoğun bakım ünitesine sokamıyoruz.

- Nasıl sokamazsınız? Nasıl ! Eşiyim ben eşiyim.

- Hanımefendi sizi anlıyorum, ancak burası bir hastane. Prosedürler gereği bunu yapmak zorundayız bizde.

Bir süre telaşla karışık bekledikten sonra doktor geldi.

- Siz eşi misiniz Esat beyin?

- Evet doktor bey, eşiyim. Nesi var nolur iyi şeyler söyleyin.

- Çok isterdim iyi şeyler söyleyebilmeyi ancak, eşiniz şeyy, beyin kanaması geçirmiş hanımefendi. Getirdiklerinde bütün müdaheleleri yaptık ve şimdi sadece beklemek kaldı. Ancak bilmenizi isterim ki, ümitli görünmüyor durumu.

- Nolur doktor bey, nolur kurtarın onu yalvarırım size.

- Bakın biz elimizden ne geliyorsa yaptık, bundan sonrası Allah'ın takdirine kalmış. Çok üzgünüm hanımefendi.

Çöküp kalmıştım doktor ile konuşurken, hastanenin soğuk koridorunda. Herşey öyle güzel ilerliyordu ki hayatımızda. Nasıl olurda bu hale gelebilirdik biz? Hep dua ettim, sonunun üzücü olmaması için hep bunun bir rüya olmamasını diledim. Her gün, tam 6 yıl boyunca. Ancak sonumuz bu halde olmakmış. Allah'ın takdiri böyleymiş meğer.

O geceyi uykusuzca, koridorda geçirmekten başka birşey yapmamıştım. Ta ki sabaha karşı, kötü haberi alana dek.

- Nurgül hanım?

- Doktor bey, nolur iyiye gidiyor deyin. Nolur iyi haber verin bize.

- Maalesef hanımefendi, başınız sağolsun.

- Ne? Ne diyorsunuz siz! Nolur yalan deyin! Yalan olduğunu söyleyin.Gerçek olamaz, nolur yalan deyin!

Bütün yalvarışlarıma rağmen, istediğim haberi alamamıştım. 6 Yıldır benim hayatımda çok önemli bir yeri olan Esat'ı , sevdiğim insanı, beni o çöplükten kurtaran adamı kaybetmiştim. Gerçek olan buydu ve ben kabullenemiyordum. Fenalaşmıştım ve iğneler yapılmıştı. Bir süre sonra hastaneden çıkarıp eve gönderdiler. Evde bomboş ve yapayalnız kalamazdım. Fikret abla ile Hilmiye abla yanımda kaldılar o gece.

Yeni bir hayat beni bekliyordu artık...

2 GÜN SONRA

Zor duruyordum ayakta, cenazeden dönerken. Çok ama çok üzgündüm, Sevda abla ile Selime abla da yanımdaydı. Tabiki tüm yakınları da bana destek olmak için oradaydı o gün.

- Hala inanamıyorum, ölmüş olamaz, nolur bir rüya olsun bu olanlar !

- Yavrum, dayan nolur, dayan bu da senin hayat sınavın demek ki. Onun için dua et hep yeter.

Hepsi yaklaşık olarak bu cümleyi kuruyordu bana o gün. Ama dinletemiyordum ki gönlüme. Neden acı çeken ben oluyordum ilk günden bu yana?

Eve geldik nihayetinde, Selime ve Sevda abla yanımda kaldılar o gece. Ancak ertesi gün gitmek zorundaydılar. Selime teyze ara ara ziyaretime geliyordu yıllardır. Sevda abla ise binde bir gelebilmişti.

Tek başımaydım artık koskoca evde, bu evin, işyerinin, bankadaki birikimlerin kanuni sahibi bendim. Ne önemi vardı ki, beni seven değer veren adam yanımda yoktu artık.

Aklımdan kendi hayatım dışında birçok şeyde geçiyordu, yanlız başıma iken. Önce yasımı tutacaktım, mevlüt okutacaktım eşim için. Sonrasında ise birkaç planım vardı artık yapmayı düşündüğüm.