Hikaye, herkes gibi çocukken hayal kurmaya başlayan, ama herkes gibi hayallerini bırakamayan bir gencin yaşadıklarını kendi bakış açısından anlatımını konu alıyor. İyi okumalar...
(Hikaye kategorisi olarak Aksiyon + Genç kurgu olarak kaydettim, ancak şunu belirtmek isterim; hikaye 15. bölüme kadar felsefik ve psikolojik gidiyor. Aksiyon 15. bölümden sonra başlıyor. Bu yüzden "Aksiyon yazmış ama hikayede aksiyon yok?" demenizi istemem.)
Okuyanlardan yorum yapmasını, hikayemi sevenlerin de hikayemi arkadaşlarına bahsetmesini rica ediyorum. Ne kadar okuyucu o kadar iyi, aynı zamanda ne kadar eleştiri o kadar iyi gelişme. Ve eğer yazış tarzımı, anlatımımı ve kurgularımı sevidyseniz yazdığım diğer hikayelerime de bakmanızı isterim. Onlara da yorum yapmayı unutmayın. Teşekkürler... ^^
...
Dünya için sayamayacağımız kadar sorun vardır; açlık, kuraklık, ırkçılık, katliam, şiddet, yanlış eğitim... Ben doğuştan hayalperest olduğum için, en azından küçükken oyuncaklarımla oynar ve "Ben dünyayı kurtaran bir süper kahraman olacağım!" derdim. Çevremdekiler çabuk büyümek ve "özgür bir yetişkin" olmak istedi, ama şansıma bakın ki ben onlardan daha çabuk olgunlaştım...
Ve büyüdükçe de bazı problemlerle birlikte de değişim sürecim başladı. Ah... Özür dilerim. İnsan durmaksızın değişen bir canlı türüydü zaten. Ama en azından fark edebileceğim boyutta değişimim hızlandı. Ama eğer "Hırslı, çabuk sinirlenen, asi bir genç oldum" diyeceğimi bekliyorsanız yanlıyorsunuz. Çünkü tam tersi oldu. Sakin biri oldum ben. Eskiden, yani bebekken falan, daha hareketli olduğumu söylüyorlar. Ailem tabi ki de. Bilmiyorum, ne beni bu kadar değiştirdi acaba? Ergenlik, ah evet... Herkesi değiştiren bir şeydir zaten. Değişmezseniz olmaz. Herkes bir şekilde değişir ancak bunu engelleyemezsiniz, nasıl değişeceğiniz ise size kalmış bir şeydir.
Asıl soruna gelince, ben olgunlaştığım süreçte bir süper kahraman olup da dünyayı kurtarma planlarımı bir kenara atıp daha çok kendi gereksiz problemlerimle ilgilenmeye başladım.
"Neden bu kadar yalnızım? İnsanlar neden benimle yakın değil? Ben niye insanlarla konuşmuyorum, neden bunu istemiyorum?"
Daha beş sene öncesine kadar dünyayı kurtarma hayali kuran o bebek depresif bir hal alıp neden yalnız olduğunu düşünmeye başlamışsa onu gördüğünüz yerde vurun. Çünkü o bir umutsuz vakadır. Evet evet, benden bahsediyorum.
"Fiyuu! İşte bu uçağın bir gün gerçeğini alacağım ve o gün de tüm dünyayı gezeceğim. Aç insanlara yemek götürüp dünyayı daha iyi bir yer yapacağım. Çünkü annem hep dünyada kötü insanların olduğunu söylüyordu. Ve ben büyüyüp yetişkin olduğumda o insanlar artık olmayacak. Tüm insanları kurtaracağım, hatta eğer çok param olursa süper kahraman bile olurum. Superman'le kendi güçlerini bana satar mı ki acaba? Pahalıdır epey, evet. O yüzden şimdiden para biriktirmeye başlayayım ben."
Annemin ve babamın verdiği bozukluklar (10 cent'likler) kumbaramı iyice doldurdu ve en sonunda bir beş dolara kadar biriktirebildim. Ama sonrasında mahallenin önünden dondurma aracı geçerken ağzım sulanarak bakmak yerine, kumbaramı açıp "dünyayı kurtarmak için biriktirdiğim parayla" dondurma almaya karar verdim. 5 dolara epey bir dondurma verdi adam bana. Gizli gizli onları yedikten sonra da boğazlarım şişti. Annem bana yatağımda kalmamı söylüyordu. Ben de ona "Hayır dünyayı kurtarmam gerek!" deyip duruyordum. Onun cevabı ise daha da komikti.
"Eğer iyileşirsen dünyayı kurtarabilirsin. Baban gizli bir ajan ve kötülerin izini sürüyor. Kötü insanlar senden korkuyorlarmış şimdiden. Ama hasta olmanı ve yatağa düşmeni bekliyorlarmış. Bu halde dünyayı kurtaramazsın. İyileşmen gerek. Ama iyileştiğinde istediğin kadar dünyayı kurtarabilirsin."
Gözlerim faltaşı gibi açıkken ağzımın suları akıyor ve "Dünyayı kurtaracağım!" diye bağırıyordum.
O günden sonra her gün yatağıma girmeden önce dünyayı kurtardığımın hayalini kurardım. Sıcak yatağımda, kafamın içinde hayal kurmak kolay tabi.
Her neyse, daha bir çocuktum. Mazur görün.
İşin en trajikomik tarafı ise şuydu, 6 yaşlarındayken birisi bana ne olacağımı sorduğunda "Pilot olacağım!" diye cevap verirdim. Bunu söylerken bile gözlerimin içindeki ışıltıyı fark edebilirdiniz. Ama şimdi ise "Herhalde iş bulabildiğim yerde çalışırım ya." derken gözlerimden umursamazlık ve uyuşukluk okunuyor...
Bu aslında çok yaygın bir şey. Küçükken herkes astronot, bilim adamı, süper kahraman olmak ister; büyüdüğünde ise bu meslekler bayağı bir seviye düşerek avukatlık, esnaflık, fabrika müdürü gibi hayallere dönüyor. Aslında genelde değil de bu herkeste olan bir şey. Sadece küçükken ben herkesten daha çok süper kahraman olmak istediğimi sanıyordum. Annemle babam beni desteklerken "O gelmiş geçmiş en büyük süper kahraman olacak." diyorlardı. Şimdi ise "Çöpü dışarı çıkart!" diye bağırmalarını duymazdan gelmez için evin içinde 24 saat kulaklıkla geziyorum.
Tüm her şeyin bende farklı bir yönü var aslında. İnsanların geneli bu anlattıklarımı yaşar, astronotluktan avukatlığa kadar düşer. Ve çoğu hayal kurmayı bile bırakır. Şey... Her ne kadar eskisi kadar yaratıcı(?) olmasam da, ben de her an her dakika hayal kurmaya devam ediyorum. Belki de psikolojide de dendiği gibi "Çocukluktan gelen alışkanlar kişinin yaşamını, büyüme şeklini ve değişimini etkiler." sözünü çok iyi görebiliyorum artık. Küçükken de bir hayalperesttim, şimdi de bir hayalperestim.
Hayal dünyamda neler döndüğünü size teker teker anlatmayacağım. Çünkü anlatmak binlerce sayfa sürerdi herhalde. Ve eğer biri benim zihimi okumaya kalkışsaydı bu intihara teşebbüs olurdu.
Evet herkes gibi ben de değiştim. İlk bakışta sıradan bir ergen gibi görünüyor olabilirim. Ama kafamın içinden geçenleri bilmiyorsunuz... Her an, her dakika nelerin hayalini kuruyorum... Aslında bunların çoğu gereksiz hayaller. Gerçi hiçbir hayal gereksiz değil, ama olsun. Çoğu kendi yorumumu kattığımda "saçma" oluyorlar. Bazen okulda bana kötü davranan birine 30-40 farklı şekilde işkence yöntemi kurguladığım bile oluyor.
Bunlar saçma olanlar, bir de uzun vadeli hayallerim var tabi... Ama yine de, hayalperestliğimi kimsenin geçemeyeceğine eminim ben. Yolda yürürken bazen o kadar hayal alemine dalıyorum ki bazen önümü görmeden taşa takılıp düştüğüm de oluyor.
Ben Peter, hayal dünyama hoş geldiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalperest (Dreamer)
Teen FictionTüm insanlar hayalperesttir. Tabi sadece çocukken. Çocukken herkes süper kahraman olmak ister, değil mi? Sonra bazıları astronot veya bilim adamı gibi hayallere kapılırlar. Sonrasında ise büyüdükçe bu hayaller avukatlık, mühendislik gibi basit hayal...