Bölüm 89 : Gizli saklı bir plan

393 42 3
                                    

Adamdan aldığım otu kendime başardığım görevin ödülü olarak layık görmüştüm. Bu yüzden eve geldiğimde rahatlamak için direkt olarak onu içtim. Rahatlatıyor muydu? Evet, ama yapmama gerektiğini biliyordum. Rahatlamanın verdiği etkiyle kafamı yastığa vurduğum gibi uyudum.

Uyandıktan bir saat sonrasında Olivia ve Tom geldi eve. Nedense bana garip davrandığımı söylüyorlardı. Soğuk kanlılığımdan mıydı acaba? Öyle olmalı, ama en azından Smith'in verdiği adresteki kız çocuğunu öldürecek kadar soğuk kanlı değildim.

"Belki bu adamlar ölmeyi hak ediyorlar da..." dedi Olivia. "Senin öldürdüğün adam, ölmeyi hak ediyor muydu acaba?"

Sahte bir ifadeyle gülerek "Her biri hem de." dedim. "Onların ölmeyi hak ettiğini neden düşünüyorsun? Çünkü çocukları kullanıyorlar. Peki benim öldürdüğüm adamın şebekesi kullanmıyor muydu?"

"Kullanıyor muydu?" diye sordu şaşkınlıkla.

"Smith'in ilk verdiği adrese gittiğimde karşılaştığım satıcı Marty'nin yaşlarında bir kız çocuğuydu." diye cevapladım. Bana garip garip baktı. Ciddi olduğumu anlatan bir yüz ifadesi takındım.

Tom marketten geldiğinde direkt olarak oturduğumuz kanepeye oturarak bize gazeteyi gösterdi. İlk sayfadaki haberi sesli bir şekilde okudu.

"Anlaşılamayan cinayet." diye girdi söze. "Sokak lambasının altında cansız bedeni bulunan 35 yaşlarındaki C.T'nin birkaç metre arkasında A harfi oluşturulmak üzere odunlar yakılmış. Polisler hala verilmek istenen mesajı çözmeye çalışıyor. Şu anki en iyi tahminleri, ismi A ile başlayan bir adam, kurbanını intikam almak adına öldürdü ve isminin baş harfini bedenine kazımaktansa, cesedinin yanına odunlar atıp, A şekli oluşturup yakmayı tercih etti. Ayrıca cesedin üzerinde de birkaç paket uyuşturucu bulundu. Polisler ikinci tahmin olarak bunun bir çete cinayeti olduğunu düşünüyor, ancak A harfine hala anlam veremiyorlar."

Gazetedeki haberi okuduktan sonra başımı salladım. Ve ilk söze de ben atıldım. "Öncelikle iki çete arasında savaş başladığını anlamamışlar bu iyi bir şey." dedim. Devam edecekken, Olivia araya girdi.

"İkinci ihtimalde çete cinayeti olabileceğini tahmin ediyorlar yazıyordu ama?"

"Evet." dedim. "Ama eğer böyle yazıyorsa, olayı tam anlayamamışlar demektir. Çünkü Marty'yi ve ailesini kaçıran şebekenin sembolü, V işaretinin ortasına atılmış yan çizgidir. Ama haberde A harfi diyordu. Bu yüzden anlayamamışlar. Sadece tahmin ediyorlar. Yani iki şebeke arasındaki savaşa engel olamayacaklar. Çünkü bir savaş belirtisi olduğunu anlayamamışlar."

"Peki ya şebekeler arasındaki savaş, eğer bu mesaj anlaşılamayacak derecedeyse, nasıl başlayacak?" diye sordu kurguda mantık hatası arayan bir eleştirmen gibi.

"Onu hallettim." dedim gururlanarak. "Adamı öldürdükten sonra telefonunun rehberine girip patron yazan kişiyi aradım. Savaş başladı, tarzı şeyler söyledim. Eğer haberi gördüyse, karşı şebekenin sembolü olduğunu anlayacaktır."

Tom araya girerek "Savaş tam olarak nasıl başlayacak tekrar bir anlatır mısın?" diye sordu anlamamış gibi bakarak.

"En basit açıklamamı yapıyorum..." dedim ve 5 yaşında bir çocuğa anlatır gibi anlatmaya başladım. "Bir A şebekesi var, bir de B şebekesi. A şebekesi, Marty'yi ve ailesini kaçıran, yani bizim bulaştığımız ve yok etmeye çalıştığımız şebeke. B şebekesi ise benim dün akşam öldürdüğüm adamın şebekesi. Ben adamı öldürdüm, sonra gidip o B şebekesinin asıl adamını aradım. Böylece öldürdüğüm adamı öldüren kişinin, A şebekesinden biri olduğunu sandılar. B şebekesi, içlerinden bir adamın A şebekesi tarafından öldürüldüğünü anlayacak, böylece gidip çatışmaya girecekler."

"Bunlar çok iyimser tahminler." dedi Olivia araya girerek. "Peki ya B şebekesi A şebekesinden korkuyorsa, bu yüzden bir savaş başlamazsa?"

"Her şeyi de ben tahmin edemem değil mi?" dedim sert bir ses tonuyla. "Elimden geleni yapıyorum işte, olduğu kadar."

Tam o sırada telefonuma bir bildirim geldi. Girip baktığımda, Smith'ten gelen bir e-posta olduğunu gördüm. E postaya girip, yolladığı ses dosyasını indirdim. "Şunu bir dinleyin." dedim ve ses dosyasını açtım.

---

-Onu kendi gözlerimle gördüm. Adam V şekli oluşturup ortasına bir çizgi atmış.

-Nasıl yapmış bunu?

-Odunlarla işte, bilmiyorum.

-Sonra da yakmış?

-Evet. Zaten bu adam seni arayıp "Savaş başladı" falan dememiş miydi? Tamam işte, bu adam o adam.

-V harfinin ortasına çizgi ha...

-Haberlerde A harfi diye geçiyor, ama benim tahminim V şekli ve ortasına bir çizgi.

-Neden?

-Hadi ama patron... Bunun ne demek olduğunu biliyorsun.

-Şu Kartel ucubeleri mi?

-Kendilerine Kartel diyen ucubeler desek daha doğru olur aslında. Nerede bir eylemleri olsa, Kartel'den olduklarını söylerler. Ama Meksika'yla bağlantıları bile yok. Bence sadece isimleri Kartel olursa, daha çok korkuturlar diye düşünmüşler.

-O zaman sembolleri neden V harfi de K harfi değil?

-Bir yerlerinden bir şey uydurup duruyorlar işte. Kartel'in V bölümüyüz diyorlar. Ki inanın bana, ben üç sene önce Kartel şebekesindeydim. Öyle bir şey yoktu. V bölümüymüş... Hadi oradan, bunları toplasak en fazla 30 kişilerdir.

-Ne diye durup dururken gelip bizim adamımızı öldürüyorlar o zaman?

-Genelde bir şebeke diğer şebekeden birini bölgelerini almak için öldürürler. Ama bu... Bilmiyorum. Ya hep ya hiç felsefesini benimsemiş olabilirler. Yani tek bölge bize yetmez, bu şebekeyi tamamen dağıtalım, bütün şehir bizim olsun diyorlar.

- ...

-Ee patron, ne yapacağız?

-Yarın akşama kadar ne kadar kişiyi toplayabilirsin?

-Bu uzun bir süre, bütün ekibi toplayabilirim.

-Güzel.

-Hangi silahları alacağız?

-En ağır silahları. Ne ile karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz, unutma bunu. O yüzden bu akşam bir sorup soruşturacağım. Eğer sayıları bizden fazlaysa, onlar bize saldırana dek savaşmak yok. Ayrıca nerede toplandıkları da önemli. İyi bir plan yapmalı, ortada delil bırakmamalıyız.

-Anlaşıldı patron.

---

Ses kaydını birlikte dinledikten sonra hepimiz gözlerimizi kısıp birbirimize baktık düşünceli düşünceli. Bu iyi bir şey miydi yoksa kötü mü diye düşünüyordum. O sırada Smith'ten SMS mesajı geldi.

"Bu elveda demek sanırım?" yazmıştı.

"Nasıl yani?" diye yazdım ve yolladım.

Yirmi saniye sonra cevap geldi. "Bu yaptığım son casusluk değil miydi? Her şeyi yaptığımı sanıyordum."

Bir Olivia'ya bir de Tom'a baktım, ikisi de düşünüyordu hala. Telefona odaklanıp "Şu adam hala duruyor mu?" diye yazdım.

"Evet, neden ki?" diye cevap geldi.

"Ona ihtiyacımız olacak. Patronun hala ikna olmadığını düşünüyorum. Eğer elimizde o şebekeden biri varsa kullanmamak ayıp olur." yazdım.

"Aklında neler var Peter?" diye sordu.

"Bir şeyler düşüneceğim. Bana adresi yaz, akşama buluşalım."

Hayalperest (Dreamer) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin