Suddenly || Styles

2.4

**Okumalarınız, oylarınız, yorumlarınız... Her şey için teşekkürler. Benim için önemlisiniz. Keyifli okumalar.**

Adeline: Amelia senin kim olduğunu biliyor.

Adeline: Yani beni de bilmiş say.

Adeline: Yani Ed.

Adeline: Çok az kaldı.

Adeline: Bence Amelia'dan duymaktansa senden duymak çok daha güzel olur.

Telefonu elimden bıraktıkdan sonra merakla vereceği cevabı bekledim. Bana inanıp kim olduğunu söylemesini umuyordum ama umduğumu bulanayacağımı az çok anlıyordum. İlk olarak bu çok klasik bir numaraydı ve Amelia'nın kendisini bildiğine nasıl inanacaktı? İnansa bile ona kim olduğunu sormaz, direkmen gerçek ismini söyleyecegimi bilirdi.

"Güzel bir gün, kötü bir surat. Gülümse biraz Adeline. Bak, uzun bir aradan sonra ilk defa güneş açmış." Pencereden gökyüzüne bakıp, "Selamla güneşi," diye bir şeyler geveledi ve el salladı güneşe.

"Otur şuraya Alex. Güneşide selamlama."

Alex yerinde oturdu ve masadaki kimselerin olmayışını kastaderek, "Nerdeler?" diye sordu.

"Ric iki hafta gelmediği için kaçırdığı derslerin notunu alıyor. Amelia ise Harryle birlikte. Neden diye sorma bilmiyorum. Bütün gün yanyanaydılar."

Alex'in kaşları çatıldı. "Bana üçüncü sınıflardan Harry Dahny'den bahsettiğini söyle."

Kaşlarımı olumsuz anlamda kaldırdım.

"Yani sen diyorsun Amelia, Basketbol takım kaptanı, okulun gözdesi Harry Stylesla bütün bir gün boyunca yanyanaydılar?"

Elimdeki telefona bir kez daha baktım. "Evet, ondan."

"Onlar..." durdu ve tedirgince devam etti. "Takılıyorlar mı?"

"Ne?" Ani sorusu üzerine şaşkınlıkla cevap verdim.

"Duydun işte. Neden yanyana olsunlar ki bütün gün?"

"Bir şey hakkında konuşuyorlardır?" Söylediği şeyin ne kadar mantıksız oldugunu belli etmeye çalışıyordum. Amelia Harry gibi çocuklardan hoşlanmazdı. O daha çok zeki, cidden zeki, insanları daha çekici bulurdu. "Ayrıca bildiğin üzere Harry'de müzik kulübünde."

Alex daha deminki verdiği şaşkınlık tepkisini ikiledi. "Daha yeni Harry'e söylediğim övgü dolu sözcükleri tekrarlıyorum say ve beni yanıtla. Harry Styles olan, Harry mi?"

Tekrardan, Evet, anlamında başımı salladım.

"Koç, bunu biliyor mu?"

Tek kaşımı kaldırdım. "Koça sor?"

Alex dalga geçercesine güldü. "Sonra Harry Styles'ı bela olarak çağrıyım? Yok canım."

Omuz silktim. "Sen bilirsin."

Tekrardan elimdeki telefona baktım ve sonra bir fikir tüm ışıltısıyla gözlerimin önünde belirdi. Alex basketbol takımındaydı. Ed de öyle. Belki bir şekilde Ed'in kim olduğunu öğrenebilirdim ve bunu daha yeni düşünmüş olmamda benim sorunları çözmemde ne kadar sıkıntılı olduğumu gösteriyordu.

"Alex!" Kafa karışıklığıyla bana baktı. İsmini durduk yere böyle heyecanla seslenmem kafasını karıştırmış olmalıydı.

"Sen basketbol takımındasın." Alex, Bana bilmediğim bir şey söyle, der gibi baktı. "Ve şey diyorum. Sizin takımda adı, takma adı, sonraki ismi veya lakabı Ed olan biri var mı?"