0.3

3.8K 213 26
                                    

"Hey Ad."

Kafamı Ric'e çevirdim.

"Efendim, Ricki Ric?"

Ric ona sinir etmek için kullandığım lakaba gözlerini abartılı derece devirdi.  "Yani gerçekten ama bak gerçekten,  Ricki Ric nedir ya?  O nasıl saçma anlamsız bir lakap,  kelime kirliliği?" 

Dediği şey üzerine sırıttım. "Niye,  çok sevimli bence.  Ricki Ric.  Çok uyumlu da. Bak hatta, hala geç değilken ismini bu şekilde değiştirebilirsin.  Hem gittiğin ortamlarda sevimli isminle direkmen dikkat çekersin." 

Ric yüzünü buruşturdu.  "Tanrı'm! Ad,  bak bir yüzüme.  Bak bir şu yakışıklılığa,  bak bir şu endama.  Bak bir şu seksiliğe. Sevimli nedir, açıklarmısın?  Şu görüneşteki bir insana,"  eliyle kendini göstermeye çalıştı,  "sevimli kelimesini nasıl yakıştırısın?" 

Abartı oyunculuğumu devreye sokarak, "Aff edin, beni; yüce,  yakışıklı, karizmatik,  seksi Richard Stewart.  Amacım sizin yüce kalbinizi kırmak değildi. Bir daha olmaz, özür dilerim.  Tüm kalbimle, " dedim elimi kalbime koyup , üzüntümü belli edercesine. 

Ric kocaman sırıtıp beni kolunun altına çekti ve "Gel buraya şebek," diye kıkırdadı. Onun gülüşü beni mutlu ederken "Senin şebeğin ama," diye söyledim ve kolunun altından çıkıp saçlarımı düzeltim. 

Telefonumun titremesiyle aniden sıçradım. Ric tekrar gülümsedi.  "Tanrı'm Ad.  Bayılıyorum sana."

Aniden sıçramamla dalga geçen Ric'e gözlerimi devirdim ve cebimdeki
telefonu çıkarıp titremesine neden olan mesaja girdim. Bilinmeyen numaradan gelmişti.  Kaşlarım merakla havaya kalkerken mesajı açtım.

Bilinmeyen Numara: Lütfen ona daha fazla sarılma.  

Bilinmeyen Numara: Ben sana uzaktan bakmaya bile çekinirken senin onun yanında olman beni delirtiyor. 

Bilinmeyen Numara: Nefes alamıyorum. 

Bilinmeyen Numara: O kadar zor ki senden uzak olmak. 

Bilinmeyen Numara: Lütfen Adeline.  Onun adını kullanmasına bile izin verme. 

Arda arda gelen mesajları okurken kaşlarım çatıldı.  Bizim okulda mıydı?  Hatta şuan buarada, kantinde miydi?
Kafamı telefondan kaldırıp kantinde gezdirdim.  İkinci saat olduğu için yoğundu ve benim böyle bir ortamda onu bulmam imkansızdı. 

Bakışlarım tekrardan kantinde gezerken gözlerim Harry'nin gözleri ile çakıştı.  Kaşlarını çatmış bana bakıyordu.  İşin tuhaf tarafı kaşlarını çatmasına rağmen kızgın görünmüyordu.  Acı çekiyormuş veya umutsuz gibiydi.  Daha sonra bu düşüncem gülmeme sebep oldu. Hadi ama konu Harry Styles'tı.  Onun bir kalbi olduğundan bile şüpeliydim.  Bana bakmaya devam ettiği için sinirle önüme döndüm. 

Adeline: Bizim okulda mısın? 

Adeline: Seni tanıyor muyum? 

Adeline: Ayrıca saçmalama bahsettiğin kişi benim çocukluğum. 

Adeline: Her şeyim. 

Adeline: Onunla bir bilinmeyen numara için araya mesafe koymamı beyleyemezsin. 

Adeline: Aslında kimse bekleyemez.

Bilinmeyen Numara: Onu tanıdığını sanıyorsun ama tanımıyorsun. 

Bilinmeyen Numara: Hikayede ki masum ve kandırılmış olan o değil

Bilinmeyen Numara: O da suçlu. 

Bilinmeyen Numara: Ama sen sadece hikayede onun anlatımından olan kısmı biliyorsun.

Adeline: Bak dostum,  ne saçmalıyorsun bilmiyorum ve aslında ilgilenmiyorum.

Adeline: Ama bu konu hakkında çok ciddiyim.  Eğer bir daha Richard hakkında bu şekilde konuşursan ne kadar inatla bana yazmaya devam etsen de seninle konuşmam. 

Adeline: Hiç bir şekilde, hiç bir koşulda.

Bilinmeyen Numara: Şimdilik susuyorum, sevgilim. 

Bilinmeyen Numara: Senin için.

Bilinmeyen Numara: Gelecekteki bizim için. 

Bilinmeyen Numara: Ama çok kısa süre sonra bana daha fazla anlatmam için sen soracaksın. 

Bilinmeyen Numara:  Ben burdayım sevgilim. Bekliyor olacağım.

Suddenly || StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin