2.3

2.4K 175 57
                                    

*** Beklettiğim için üzgünüm. Keyifli okumalar. Umarım az da olsa tatmin etmiştir. Sizi seviyorum. ^^**

Sıkıntıyla derin bir nefes verdim ve sayısız kez yaptığım gibi elimde olan telefonu çevirdim. Harryle olan şarkı provasından sonra günün bitmesi gerekiyormuş gibi hissediyordum. Ama bitmiyordu işte hala devam ediyordu ve önceden Amelia'ya söz verdiğim gibi ona Ric ve Ed'i anlatmalıydım. En çok tepkisinden çekindiğim Ricle olan durumumuzdu. Nasıl bir tepki verecek çok merak ediyordum. Ayrıca bu konuda Ric'i de savunamazdım. Çünkü bariz haksızdı ama o Ric'ti ve ben onu o kadar kolay şekildede bırakamazdım.

"Eteğindeki taşları dökme vakti geldi Shining!" Amelia aşırı mutlu haliyle masama çöktü.

Önümde ki plastik şişedeki sudan bir yudum aldım ve şişeyi geri kapattım. "Sanada merhaba Amelia. Nasıl mıyım? Çok iyiyim, sen nasılsın? " Bariz olan laf sokuşuma Amelia göz devirerek geçistirdi.

"Anlat bakalım."

Kabullenircesine derin bir nefes verdim ve anlattım: "Ric bir arkadaşından ben ve Harry'i müzik odasında şarkı söylerken, aslında hiç başlamamıştık, görmüş ve birde fotoğrafımızı çekmiş. Bunu gören Ric'te ihanete uğradığını düşünmüş. Çünkü ben ve Harry'nin uzun zaman önce beraber şarkı söyleyip piyano çaldığımızı biliyordu. Ondan gizlice barıştığımızı düşünmüş. Falan filan."

Amelia ağzı açık bana baktı ve sonra konuştu: "Bu muymuş?"

Evet anlamımda kafamı salladım.

"Yani sen o kadar kişi içinde kıza bağır. Onu, o kötü duruma düşür. Sonrasında ne özür dile, ne konuşmaya çalış ve sebebi Harryle şarkı söylemek olsun. Pardon da bu ne sikik bir sebep? Ayrıca sende bunu kabul ediyorsun. Adeline senin beynin bir böcek var ve o beynini mi yiyor? Hangi mantık kalıbına uydurarak onunla barışa bildin?"

Beklediğim tepki tam olarak buydu. Onun bakışa açısıyla belki kabul etmem fazlasıyla inanılmazdı ama o bizim aramızda ki bağı bilmiyordu. İnsanlar bana ezikleyerek bakarken o benim yanımdaydı, o beni destekliyordu, o her okul günün de okulda olmama sebepti ve şimdi onu o kadar kolay silemezdim.

"Bak ben sana başka bir şey söyleyim ve onun hakkında konuşalım. Çünkü ne kadar söylersen söyle Ric'e karşı olan düsüncelerim değişmeyecek. Ayrıca yarışma için Harryle partner olduğumu biliyor ve buna bir şey demiyor. Çünkü ona anlattım. Geçen olayda arkasından iş çevirdigimi düşündüğü için öyle bir tepki verdi. Tepkisini savunanamam ama onu savunabilirim. Ayrıca iki hafta boyunca utançdan yüzüme bakamadığı için okula bile gelmedi. Kuzeni Martin'de kalmış onca zaman boyunca."

Uzun konuşmamdan sonra soluklandım. Amelia bana baktı derin bir nefes verdi. "Diğer konu ne peki? Benden yardım istediğin şey bu mu?"

Kafamla onu onayladım. Daha sonra masanın üzerinde olan telefonumda mesaj kısmına girdim. Ed'in attığı ilk numaradan olan mesaj kutusunu açıp ona uzattım. "Yaklaşık üç haftadır Ed diye biriyle konuşuyorum ama normal bir konuşma gelmesin aklına. Her neyse şunu oku bitirdikten sonra diğer mesajları açıcağım."

Amelia gözleriyle onayladı ve telefonda ki mesajları okumaya başladı. İki dakika sonra kafasını kaldırdı ve telefonu uzattı. "Kim bu?"

Telefonumu elime alıp diğer numarasından olan mesajları açıp ona verdim. "Bu yüzden burdasın."

***

"Basketbol maçı hakkında konuştuğunuz gün Harry'nin muhteşem oyunculuğunu sergilediği gün mü?"

Biraz düşündükten sonra onayladım. 

Amelia altan gülümsedi ve okumaya devam etti.

***

"Sen bir aptal olmalısın." Bana gerçektende bir aptala bakarmış gibi baktı.

Kaşlarım istemsiz çatıldı Amelia'nın tepkisine. "Hey, neler oluyor?"

"Bu mesajları kimin yazdığını gerçekten bilmiyorum deme bana." 

Sence der gibi ona baktım. Bilseydim ona bu konuda yardım istemezdim, değil mi?

"Sana bir tek adını soyadını söylemememiş."

Hızla sordum: "Kim olduğunu biliyor musun?"

"Sen nasıl bilemezsin?"

Heyecandan yerimden kıpırdandım. Onu biliyordu. Ed'in kim olduğunu anlamıştı. Bu kadar göz önündeyse ben nasıl anlamamıştım?

"Kim?"

Amelia yerinden kıprandı. Telefonda ki mesajlara bir kez daha baktı. "Söylemeyeceğim."

Şaşkınlıkla bakakaldım. "Ne?"

"Nasıl söylerim ki? baksana şu mesajlara. Hepsinde senden delicesine çekindiği ama sensiz olmadığını yazmış. Eğer sana şimdi söylersem bir şeyleri engellerim. O yüzden susuyorum ve biliyorum ki burada kalmaya devam edersem sormaktan vazgeçmeyeceksin. O yüzden şimdi..." Birden yerinden kalktı. Telefonumu masanın üzerine koyup çantasını aldı, bana baktı. "Gidiyorum." Ve gitti.

Şaşkınlık ve kafa karışıklığı ile arkasında bakakalmıştım. Az önce ne olmuştu öyle. Amelia biliyordu ve Ed'i tutmuştu. Tekrar ederken söylememe rağmen yeni farkına varmıştım. Amelia biliyordu. Amelia biliyordu!

Suddenly || StylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin