Bilinmeyen Numara: Yine karanlık bir gece.
Bilinmeyen Numara: Ama içimdeki o berbat umutsuzluk hissinden daha karanlık olamaz.
Bilinmeyen Numara: Sen benim en büyük karanlığımsın.
Bilinmeyen Numara: Ama en büyük aydınlığımda.
Adeline: Sana da iyi akşamlar bilinmeyen numara.
Adeline: Yine kara bulutların üzerinde.
Adeline: Sana beni bu kadar abartmamanı bir kaç defa söylediğimi hatırlıyorum.
Adeline: Umutsuzluk yapmanı gerektirecek bir şey yok.
Adeline: Eğer sorun dış görünüşün ise beni azıcık bile tanıyorsan dış görünüşle ilgilenmediğimi bilirsin.
Adeline: Karşıma çıkıp selam desen seni geri çevirmem.
Adeline: Ve bunu da bir kaç kere daha dediğimi hatırlıyorum.
Bilinmeyen Numara: O kadar safsın ki...
Bilinmeyen Numara: Konu hiç bir zaman sen olmadı.
Bilinmeyen Numara: Bunlara ben sebep oldum.
Bilinmeyen Numara: Karşına çıksam ilk yapacağın şey okkalı bir tokat olur.
Adeline: Seni tanıyorum.
Adeline: Değil mi?
Adeline: Hiç kimse karşıma çıktı diye ona tokadı basacak birisi değilim.
Adeline: Tabii eğer o kişi hakkında önceden bir izlenime sahip değilsem.
Adeline: Yazdıklarından çıkardığım kadarıyla önceden sorun yaşamışız.
Adeline: Bir iki kişi dışında kimseyle büyük bir sorun yaşamadım.
Adeline: Ve senin bahsettiklerinden anladığım kadarıyla büyük bir sorun yaşamış olmalıyız.
Telefonu elimden bırakıp düşünmeye başladım. İnsanlara karşı çok sert değildim ve aramın çok kötü olduğu insanlar bir elin beş parmağını geçmezdi. Zaten genelikle aramın kötü olduğu kişiler erkekti ve sebebi de Ric'ti. Aşırı korumacı tavrı yüzünden bir kaç kişiyle benim yüzünden kavga ettiğini hatırlıyordum. İsimleri aklıma getirmeye çalıştım.
Cristian vardı. Basketbol takımındaydı. Geçen sene ikimiz birlikte sinemaya gitmiştik ve beni öpmeye çalışmıştı. Ona izin vermemiştim ve oradan ayrılmıştım. Ertesi gün okula geldiğinde kaşı ve dudağı patlamıştı, hemde fena şekilde. Ric onun haline gülüp, buna ne oldu, demişti. Aynı günün iki veya üç ders saati sonrasında Ric'i Cristian'ın üzerinde yumruklarken görmüştüm. Ayrımaya çalıştığımda çok geçti zaten. Dağılmış olan kaşı gözü daha kötü olmuştu. Ama şimdi düşündüm de bana yazan eğer Cristian ise ona tokadı basmaztım sadece ne kadar salak olduğunu söylerdim.
Sonra Emment ve tapılası sarı saçları vardı. Aslına bakılırsa ondan hoşlanıyordum ve ona kaç günün ardından cesaretimi toplayıp çıkma teklifi etmiştim. Kabul etmişti ve okul çıkışı birilikte takılmaya karar vermiştik. Ama bir ders sonra yanıma gelip kararından vazgeçtiğini sadece beni kandırmak için teklifi kabul ettiğini söylemişti. Korktuğu için yalan söylediğini elebette biliyordum ve bunu her söylediğimde inkar etmesine rağmen Ric'in yaptığını da biliyordum. Zaten olanlardan sonra bu kadar korkak olması sebebiyle soğumuştum. Aslına bakılırsa bilinmeyen numara o olsaydı sadece tek yapacağım korkaklığın onun genlerine işlediğini söylemek olurdu. Ya da bilmiyorum belki bir tokat atabilirdim. Ama dedim ya o korkaktı ve kelimeleri bu kadar iyi kullanmasının imkanı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suddenly || Styles
FanficBilinmeyen Numara: Sana bakmak güneşe bakmak gibi, can yakıcı ama göz kamaştırıcı.