-11-

46 6 2
                                    

Lauren'in Ağzından

İnanamıyordum. Yaşadıklarıma. Olan her şeye. Her aklıma getirdiğimde yüzüm kızarıyor, kalbim sıkışıyor ve bedenime kramplar giriyordu.

Daniel'ın elimi tutuşu, kafamı Clary'nin omzuna yaslamam. Taksiye biniş ve inişinimiz. Daniel'ın beni kanepeye yatırması. Clary'nin üstüme battaniye örtmesi.

Hiçbirini hissetmemiştim. Yaşadığım acı ve şok o kadar büyüktü ki... Tüm duygularımı bastırmış ve sanki yerini acı kaplamıştı.

Normalde annemin ettiği hakaretlere, bana vurmasına alışkındım ama onların gözü önünde olunca...

Gözümü sıkıca yumdum. Sanki düşüncelerimden kurtulmama yardımcı olacakmış gibi.

Yaklaşık iki saattir uyuyor numarası yapıyordum. Daniel ve Clary ben uyuyor takildi yaparken hiç konuşmamışlardı. Sadece Daniel, Clary'yi uyuması için ikna etmişti ve bir battaniye alıp sağ tarafımdaki koltuğa uzanmıştı.

Nefes alışverişini dinleyip sakinleşmeye çalıştım. Çok sessizdi. Sanki yokmuş gibi. Huzurluydu. Koltukta yavaşça doğrulup ona doğru eğildim.

Pürüzsüz tenine düşen koyu kahve saçlarını alnından çekip bir süre onu izledim. İlk kez kelebek gören bir çocuk gibiydim.

Birkaç dakika daha onu izledikten sonra kalktım ve ceketimin cebinden sigara paketimi ve çakmağımı aldım.

Clary'nin sehpanın üzerine bıraktığı anahtarı alıp en sessiz bir biçimde kapıya ilerledim.

Anahtarı kilitte her çevirdiğimde tedirginlikle Daniel'a bakıyordum. Onu uyandırmak istemiyordum.

Sonunda kapıyı açıp dışarı çıkarken Daniel'a son bir bakış attım. Pozisyonunu hiç bozmamıştı.

Merdivenlerden destek alarak dışarı çıktım. Rüzgar dışarı çıkar çıkmaz bedenimi bir soğuk dalgasıyla kaplamıştı. Hırkamı almamıştım.

Sigaramı dudağıma götürüp yaktım. İlk nefesin yavaşça göğe karıştığını hissettim. Bir sokak lambasına yaslanıp yaşadıklarımı düşünmeye başladım.

Gözyaşlarım gözlerimden aşağı özgürce damlamaya başladığında sigaramın yarısına bile gelmemiştim. Soğuk, şiddetini daha da arttırdı ve hırkamı almış olma isteğimi daha da arttırdı.

Birden omzuma bir kumaş parçasının örtüldüğünü hissetti. Kumaşın dokusundan bunun hırkam olduğunu anladım.

Hırkayı giyerken arkamı döndüğümde Daniel'la göz göze geldim. Mavi gözlerini bana dikmiş her zamanki gibi bakıyordu. Onu daha önce hiç bugün gördüğüm kadar sinirli görmemiştim. Daniel Adams, asla ne hissettiğini yansıtmazdı. O maviliğin arkasında ne sakladığını merak ederdiniz.

"Teşekkür ederim." dedim.

Gözlerini üzerimden çekti ve siyah pantolonun arka cebinden sigarasını ve çakmağını çıkardı.

Şaşırmıştım. Daniel sigara mı içiyordu?

Beraber bir süre konuşmadan sigara içmeye devam ettik. Aya bakıyordum. Çok büyüktü, dolunay vardı.

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Saat kaçtı?

Orospu.

Şu çocukla bir şeyler yapmayı planlıyordun değil mi?

Annemin attığı tokat ve Clary'nin çığlığı.

Gözyaşlarım aniden taşan bir baraj gibi taştılar. Başımı ellerimin arasına aldım, parmaklarımı saçlarımın arasına geçirdim ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin