-35-

11 2 0
                                    

Grayson'ın Ağzından

Aynada saçlarımı düzeltip kendimi inceledim. Matematik dersinden çıktığım için yıllardır kuraklıkta kalmış ve sonunda su bulabilmiş bir kahramana benziyordum.

Tişörtümü son bir kez aşağı çektikten sonra tuvaletten çıktım. Son derse girmek üzereydim ve provaya girecektik.

Prova yapmayı seviyordum. Yüksek notalara çıkınca kendimi çok başarılı ve değerli hissediyordum. Ayrıca son zamanlarda grubun diğer üyeleri ile topluca bir şeyler yapmamıştık, okulda da çok nadir bir arada oluyorduk, sonuçta Lauren yemekte Caleb ile oturuyordu.

Açıkcası Lauren'e hak veriyordum, Daniel aptal gibi davranıyordu. Ben olsam ben de bizimle oturmak istemezdim.

Telefonuma gelen mesajla irkildim. Ekranda Tessa'nın adını görünce gülümsedim. Tessa'yı çok ama çok seviyordum. Bana karşılıksız değer veren nadir insanlardan biriydi, beni ben olduğum için seviyordu. Beni; öfke nöbetlerime, bencil hareketlerime, ona karşı defalarca bağırmama rağmen seviyordu.

Kimden: Tessa
Grayson, neredesin?

Hemen cevap yazdım:

Kime: Tessa
Son derse giriyorum sonra provaya gideceğim hayatım. Sen?

Kimden: Tessa
Tamam ^~^ Başarılar! Yarın hala geliyorsun değil mi?

Gergince iç çektim. Yarın Tessa'nın anne ve babası ile akşam yemeği yiyecektim. Açıkcası gergindim. Hayır, ÇOK gergindim.

Sonuçta Tessa'nın babası ünlü bir antrenördü, en ufak bir hatamda beni Grayson pizzasına çevirmekten çekinmezdi.

Kime: Tessa
Tabi ki geliyorum! Sonuçta sana söz verdim. Hem ölmeyeceğimi garanti ediyorsun.

Kimden: Tessa
Grayson, babam çok nazik biridir. Merak edecek bir şey yok. Neyse hayatım sen derse gir. Bizim öğretmen geldi >_<

Kime: Tessa
Oki doki ^_^

"Ostensen!"

"Wimborne?"

Tuvaletin kapısında dikilen Bryce'a baktım. Nereden çıkmıştı bu çocuk?

"Orada kız arkadaşınla mesajlaşacağına işe. "

Öfkeyle dişlerimi sıktım. Epeydir ortalıkta yoktu şu Bryce denen it herif. Onu en son yarışmadan sonraki gün görmüştüm.

"Nerelerdeydin sen lan?" dedim elimle mükemmel ötesi saçlarımı geriye atarak.

"Sanane be Ostensen! Çek şu kıllı kafanı da işeyelim."

Bryce hep kel miydi acaba ?

"Noldu Bryce, mükemmel saçlarımı mı kıskanıyorsun? Sonuçta bu saçlar... "

Saçlarımı geriye attım, yan durup ellerimi belime koyarak göz kırparken cümlemi tamamladım:

"GRAYSON STİLİ!"

Bryce bana şaşkınlıkla bakarken sırıtarak yanından geçtim. Geçerken sırtına vurup:

"Hadi bakalım işe kel Bryce." dedim ve neşeyle sınıfın yolunu tuttum.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin