Clary'nin Ağzından
''Ah!"
Üzerine düştüğüm kişi büyük bir hışımla beni üstünden atınca yere ikinci kere çarpmanın şiddetiyle bir kez daha acı dolu bir ses çıkardım.
Dirseklerimin üstünde doğrulmaya çalışırken; düştüğüm zaman dengemi kaybedip büyük ihtimalle merdivenlerden inmeye çalışan öğrencilerin arasına fırlamış çantamın sabırsız biri tarafından omzuma fırlatılmasıyla dengemi kaybederek yeniden düştüm,
"Off, yeter artık!'' deyip acıyı unutarak bu sefer sinirle ayağa kalkmayı başardım ve artık geçen insanları umursamadan merdivenlerden sanki arkalarından Slender Man kovalıyormuşcasına koşan öğrencilerin arasından bana sırf okuldan 2 saniye daha önceden çıkabilmek uğruna sabırsızca çantayı üzerime fırlatan kişinin duymasını umarak bağıracaktım ki; arkadan hareket etmem için beni ittiren insanların da aynı görgüsüzlüğü yapacağını farkettiğimde pes ederek merdivenlerden uzaklaşırken, ''Sizin derdiniz ne?'' diye söylenmekle yetindim.
Beni kimsenin duymayacağını düşünmüştüm ki birinin, ''Senin yolun ortasında durman,'' demesiyle hızlıca arkamı döndüm ama tabiki de bana bunu diyen kişi kalabalığın arasında kaybolmuştu.
''Zaten ne diyebilirdin ki Clary? Boşver.'' diyerek kendimi sakinleştirdim ve Daniel'ı yakalamaya çalışırken yanlışlıkla üzerine düştüğüm kişiden özür dilemek için kalabalıktan uzaklaştım.
Gözüme ilk yere düşen çantam takıldı ve eğilip onu alırken özür dilemeye başladım,
''Çok özür dilerim ben gerçekten-''
Ama ayağa kalkıp kimin üzerine düştüğümü fark etmemle sözüm yarıda kesildi ve ne diyeceğimi bilemeyerek gevelemeye başladım,
''Aaaa, Caleb sen miydin? Üzerine yanlışlıkla düştüm yemin ederim bilerek yapmadım! Yani niye bilerek öyle bi şey yapayım ki düşünürsen-"
Caleb hafifçe gülerek sözümü yarıda kesti, ''Bilerek düşmediğini biliyorum, Clary.''
İnsan nasıl bilerek düşebilirdi ki? Yani aslında isterse bilerek düşebilirdi ama dediğim şey kesinlikle çok saçmaydı.
Heyecanlandığım zaman gevelemek yerine keşke ağzımı kapalı tutabilseydim,
''Hahaha, evet.'' dedim başka ne diyeceğimi bilemeyerek. Lauren bir süredir Caleb'la çıkıyordu ama ben daha önce hiç onunla özel olarak konuşmamıştım.
''Gerçekten çok iyi bir arkadaşsın Clary,'' diyerek içimden kendime kızdım.
Etraftaki gürültü gitgide azalıyordu ve biz hala Caleb ile orada dikiliyorduk.
Direk ona veda ederek gitmeli miydim? Yoksa onunla konuşmalı mıydım?
Neyseki Caleb benden önce karar vererek beni bu strestren kurtardı,
''Biraz beraber yürüyelim mi, tabi istersen.''
Başımı onaylar anlamında salladım ve beraber merdivenlerden inip okul kapısına doğru yürümeye başladık.
Aramızdaki garip gerginliğin gitgide arttığını hissediyordum. Bir şey deme ihtiyacı duyarak ağzımı açmıştım ki tam o sırada Caleb da konuşmaya başladı,
''Lauren ile aranız-''
''Sen neden öyle-''
İkimiz de yavaşlayarak birbirimize bakmaya başladık ve gözgöze geldiğimiz an hemen kafamı önüme çevirdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Violet Embrace
ChickLitTAMAMLANDI Violet Embrace, Mckingley High'ın müzik grubu. Violet Embrace; Lauren, Clary, Grayson, Daniel ve Alex'in ortak noktası. Violet Embrace, onların evi. Violet Embrace, bu hikayenin başlangıcı ve sonu.