-45-

16 2 0
                                    

My Chemical Romance- The Light Behind Your Eyes

Daniel'ın Ağzından

"Günaydın Daniel."

Gözlerimi açmaya çalıştım ama çok parlak bir ışık vardı, daha sonra bunun güneş ışığı olduğunu anladım.

Bana dönüp gülümsedi. Gözleri, masmavi bir şekilde parlıyordu.

Yatağa, yanıma kendini atmadan önce elindeki kitabı yelpaze gibi sallayarak:

"Bugün hava sence de çok sıcak değil mi?"

Sıcak mı?

Gözlerim, yattığım yatağın karşısındaki duvarda asılı duran takvime kaydı...

Ağustos ayındayız.

"Ne okuduğumu sormayacak mısın Dan?"

Neler olduğunu hala anlamıyordum, neden buradaydım? Ve neden sanki çok önemli bir şeyi unutuyormuş gibi hissediyorum?

Dalgın bir biçimde yanımda bol siyah tişörtüyle uzanan Lauren'e baktım ve özür dilercesine ne okuduğunu sordum.

32 dişini de göstererek gülümsedi.

"Bana doğum günümde aldığın kitap, gerçi 13 Ocak'ın üzerinden çok fazla zaman geçti, ama sen de biliyorsun üniversitede çok fazla işim çıkıyor..."

Edgar Allan Poe- Aguste Dupin Öyküleri.

Sade beyaz kapaklı kitaba şaşkın şaşkın baktım.

Üniversite mi?

"Daniel, neyin var? "

Hemen kendime gelmek istercesine başımı salladım ve onu rahatlatmaya çalışarak gülümsedim. Pek başarılı olamamıştım sanırım, Lauren'in gülümsemesi soldu ve bana doğru eğildi.

Ona bu kadar yakın olmak kendimi gergince geri çekmeme neden olmuştu ama o aldırmadı ve bir elini uzatarak yüzüme düşen saçları çekerek alnıma koydu.

"Daniel"!" diye bağırdı, yüzünde çocuğuna kızan şefkatli bir annenin ifadesi vardı.

"Ben sana Zach ile o kadar dondurma yeme demedim mi? Hem iki gün sonra konserin var."

Zach mi?

Bir dakika...

Zach...

Zach ölmüştü. Ve... Yoo hayır Tanrı'm, uyanmam gerek.

Lauren...

Gözlerimden aniden akan yaşları görünce Lauren şaşırdı:

"N-neler oluyor Daniel?"

İki elimle yüzünü avuçlarımın arasına aldım:

"Lauren... Sakın beni bırakma... Yalvarırım. Senden başka hiçbir şeyim kalmadı."

Lauren ellerimi birkaç saniye okşadıktan sonra ayağa kalktı.

Pencereden vuran ışık yüzünden ona bakmakta çok zorlanıyordum.

Ama ben onu durduramadan pencereyi açıp bir an bile arkasına dönüp bakmadan atladığı sırada bileklerindeki akan kanları ve Lauren'in bedeninin aşağıdaki kayalara çarpıp parçalandığını çok iyi görebiliyordum.

...

Uyandığımda nefes nefeseydim. Yanımdaki sandalyede oturan hemşire uyandığımı görünce yanıma geldi ve birkaç basit kontrolden geçirmeye zorladı beni. Orada kaybettiğim her saniyeden dolayı kendimden nefret ediyordum. Lauren'i kurtarmam gerekiyordu.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin