Violet Embrace

-12-

Clary'nin Ağzından

Çıkmadan önce son defa arkama baktım. Lauren'ı yalnız bırakmak hoşuma gitmiyordu.

Daha olayın üstünden çok zaman geçmemişti, büyük ihtimalle hala şok ve üzüntü içindeydi.

Acaba Matthew'ü arayıp şuan gelemeyeceğimi mi söyleseydim?

Lauren'a bakarken, Daniel'ın da bana baktığını hissettim.

Kafamı ona döndürdüğümde bana hafifçe gülümsedi.

Bu gülümsemenin ne demek olduğunu anlamıştım.

Benim Lauren için endişelendiğimi farketmişti, ama endişelenmem gereken bir şey olmadığını söylüyordu.

Ben de ona gülümsedim ve kapıyı kapattım.

Lauren yalnız kalmayacaktı, yanında Daniel vardı.

Hızlı adımlarla durağa doğru yürüdüm.

Otobüs beklerken düşündüm, Matthew'ün beni neden çağırdığını biliyordum.

Ona bir süre Maxon'a bakmasını söylemiştim, ve zarfın içindeki parayı ona vererek güvenli bir yerde tutmasınu istemiştim, neden diye sorduğunda da sonra anlatırım demiştim.

Ve artık ne olduğunu söylememi istiyordu.

Bu konu hakkında daha konuşmaya hazır olduğumu hissetmiyordum.

Çünkü konuşursam gerçek olduğunu kabul etmiş olacaktım.

Ama ben kabul etmeye daha hazır değildim.

Otobüs geldiğinde içimden acaba binmesem mi diye geçirdim ama eninde sonunda bu olayı birilerine söylemek zorunda olduğumu kendime hatırlatarak bindim.

Ama keşke binmeseydim.

Para vermek için cüzdanımı açtım ama cüzdanımda hiç para kalmamıştı.

Otobüs çoktan hareket etmeye başlamıştı, bir yerlerden para çıkması için Tanrı'ya yalvararak çantamı karıştırmaya başladım.

Hayır, yoktu.

Şoför hala benim para vermediğimi farkedince bana tip tip bakarak otobüsü yavaşlattı.

Eğer para bulamazsam indirecekti.

İçimden keşke zarfın içindeki parayı Matthew'a vermeseydim diye düşündüm.

İnmek zorundaydım, artık geri eve dönüp para alıp geri buraya gelecektim.

Tam şoföre durmasını söylerken uzaktan bir kız seslendi,

"Hey, benim paramı al."

Kızın kim olduğuna bakmak için döndüğümde bunun Avery olduğunu gördüm.

Avery'yi burada görmeye şaşırmıştım ama daha çok şaşırdığım şey bana parasını vermeyi önermesiydi.

Ben hala bir şey söylemeden ona bakınca, oflayarak ayağa kalkıp şoföre parayı uzattı.