-3-

34 10 17
                                    

Lauren'in Ağzından

"Lauren, geometri ödevini yaptın mı?"

Annemin sesini duymamla geometri kitabımı açtım ve bakışlarımı telefonumdan kitaba kaydırdım ve gözlerimi devirdim.

Annem, elini bir beze silerken yanıma geldi ve eğilip iki saniyede bir şeyler çiziktirdiğim sayfaya baktı. Sayfayı inceledi ve:

"Çözüm?" diye sordu.

Soruya şöyle bir baktım. Klasik bir soruydu:

"Öklid teoreminden AB kenarı 7 ediyor. Dış açıortaydan da BC 12."

Annem yüzündeki memnuniyetsizlik ifadesiyle suratıma baktı ve içeri geçmeden:

"Yemek hazır sayılır. Tabi mideni Mary Jane'le doldurmadıysan."

Arka arkaya iki kez göz devirdim ve ciddi ciddi Mary Jane kullanmayı düşündüm.

"Anne kaç defa uyuşturucu kullanmadığımı söylemem gerek?"

Bana cevap vermedi ve içeri geçti. İç çekerek önüme döndüm ve sayfadaki soruları çözdükten sonra içeri, yemek yemeye gittim. Babam ve Zach gelmemişlerdi.

"Zachary birazdan gelir, hemen yemeklere atlama."

"Atlayan yok zaten."  diye homurdandım. Annem güzel yemek yapardı. Masayı domuz pirzolası süslüyordu. Bu yemeği Zach için yapmış olması beni üzüyordu.

Şaşırmama veya üzülmeme gerek yoktu aslında. Zach onların biricik oğluydu sonuçta. Zach onların göz bebeğiydi. Zach matematik dahisi, yakışıklı ve adabı düzgün oğullarıydı.

Lauren ise hiçbir şeydi onların gözünde. Böyle olacağımı bilseler beni doğurmazlarmış. Sakince içimi çektim. O sırada kapı çaldı.

"Hoşgeldin oğluşum, nasılsın bakalım? Acıktın mı?"

"İyiyim anne. Evet açım."

"Hemen geç otur canım."

Zach masaya bakınca beni gördü gülümseyerek:

"Heyyy Lauren de buradaymış!" diyince ben de istemsizce gülümsedim ve ayağa kalkarak ona sarıldım.

Kollarını bana sardı ve kulağıma doğru fısıldadı:

"Sakın üzülme. Senin için geldim. Sen olmasan bu evde bir saniye bile geçirmem."

"Teşekkür ederim Zach. Sana minnettarım." dedim ve yüzümü kahverengi deri ceketine gömdüm. Tabi ki gerçek deri değildi, Zach gerçek deriye tüm hücreleriyle karşı çıkardı.

Sarılmayı bitirdiğimizde Zach ellerini yıkamaya gitti. Annem, neden onun beni bu kadar sevdiğimi anlamaya çalışır gibi bakıyordu. Bağdaş kurarak sandalyeye oturdum.

Zach de gelince Tanrı'ya şükranlarımızı sunup dua ettikten sonra yemeğe başladık. Domuz pirzolasını çok seviyordum.

Annemin sinir bozucu bakışlarını üstümde hissettim. Hissetmemek imkansızdı. Size o gözlerle sanki sizin röntgenininizi çekiyor gibi bakardı.

"Ne var?" dedim aynı şekilde ona bakarak.

"Öyle oturmamalısın Lauren." dedi başıyla sandalyeyi işaret ederek.

"Neden?" diye sordum. İkimizin de sesi giderek yükseliyordu:

"Çünkü bu sana yakışmaz."

"Hayır anne, bu sizin ideolojinizdeki Lauren'e yakışmaz."

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin