Violet Embrace

-31-

Bölüm şarkısı= Shinedown- Call Me
Lauren'in okuduğu şiir= Willam Shakespeare- Korkuyor

Daniel'ın Ağzından

"Haha Grayson gerçekten çok komiksin." diye yapmacıktan güldü Clary. Onun bu haline gülerek karşılık verdim. Yanımda oturduğundan omzuna hafifçe vurarak onu ittirdim. Clary bana bakıp güldü:

"Daniel Adams eğleniyor galiba ?" Omuzlarımı silkerek:

"Senin ve Grayson'ın kavgalarını izlemek çok hoşuma gidiyor." dedim ve bunu der demez omzuna yumruk yiyen ben oldum. Gülerek omzumu ovuştururken Clary'nin nasıl beni her şekilde güldürebildiğini düşünmeye başladım.

Alex kahvesinden yudum alırken bize bakıp sırıtıyordu. Onun yarışmadan sonra eski neşesine kavuşmuş olması beni mutlu ediyordu.

Onun yanında gururu kırılmış bir Grayson oturuyordu. Partide en sevmediği kişiyle pişti olmuş ve bu yüzden yüzünü buruşturarak dedikodu yapan kızlara benziyordu. Ama ona bunu söylersem dayak yiyeceğim için -Grayson cüce olabilir ama yumrukları epeyce sert sonuçta kick-boxa gidiyor- susma kararı aldım.

Alex'in dağınık sarı saçlı kafasının hemen yanında Lauren vardı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde içimde bir şeylerin acı verici bir şekilde kıpırdadığını hissettim. Onu görmek bile bana acı veriyordu. Grayson'ın hislerini anca şimdi anlayabiliyordum, üstelik bizim Lauren ile aramızda hiçbir şey olmamıştı.

Grayson sandığından daha güçlü be Daniel. Diye düşündüm.

Lauren, yemek boyunca kafasını telefonuna eğmiş, arada kızararak telefonunun ekranına bakıyordu. Büyük ihtimalle Caleb denen sarışınla konuşuyordu. Onunla mesajlaştığını düşünmek bile duvarı yumruklamamı istememe neden oluyordu.

Masanın altında ellerimi yumruk yaptığımı fark edince derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım.

O senin değil Daniel. Hiçbir zaman da olmadı ve olmayacak.

Grayson'ın ellerini çırpmasıyla kendime geldim.

"O zaman okul çıkışı her zamanki saatte stüdyoda! Herkesi ezeceğiz!" dedi Grayson sağ elini yumruk yapıp sol avucundaki hayali şeyi ezerken.

Lauren sonunda telefonunu kaldırarak güldü:

"Boyundan büyük işlere kalkışma Grayson." diyince ben ve Grayson hariç herkes güldü. Bir an için Lauren'in gözleri benimkilerle buluştu ama hemen yüzünü çevirip saçını kulağının arkasına attı. Grayson ellerini beline koyarak:

"Çok komik Lauren. Boyun kaç ki hem senin?"

"176."

"6 santimin lafını yapma!!!"

Ellerimi cebime koydum ve sırıtarak Grayson'a doğru eğildim:

"Aşağıda havalar nasıl ?"

Bunu dememle Clary gülmekten akan gözyaşlarını silerken Grayson öfkeyle ona bakarak:

"Gülene bak. En kısa sensin!!!"

Alex elini cebinden çıkarak kolunu Grayson'ın omzuna attı ve onu çekerek bizden uzaklaştırırken omzunun üstünden bize bakarak başıyla selam verdi. Onlar uzaklaşırken Grayson'ın:

"Ya yeter ama!?" diye bağırdığını duyabiliyorduk.

Onlar uzaklaşırken Lauren bize bakmayarak: