Violet Embrace

-32-

Alex'in Ağzından

"Bu filmde bunu niye gösteriyorlar şimdi? Sanki çok normal bir şeymiş gibi."

Elimde kahve bardağıyla merdivenlerden yukarı çıkacakken durdum. Annem ve babamın söylenme sesleri buraya kadar geliyordu. Merakla oturma odasına doğru ilerleyerek kapının ağzından onlara seslendim,

"Bu kadar sinirlendiğiniz şey ne?"

Ama televizyona bakıp iki erkeğin öpüştüğünü görünce neden bu kadar sinirlendiklerini anlamıştım.

Beni buraya getiren merakıma lanetler okumaya başladım.

Annem heran yerinden fırlayacakmış gibi oturduğu koltukta kendini daha da dikleştirerek bana doğru döndü,

"İki tane erkeğin..... işte yapmaması gereken şeyler yapıyorlar. Cinsellik tarzı şeyler. Bu- bu gerçekten çok iğrenç, sanırım daha fazla izleyemeceğim," diyerek masanın üzerinde duran kumandaya uzandı ve sert bir hareketle televizyonu kapattı.

Bunu diyeceğini biliyordum ama yine de onun ağzından "iğrenç" kelimesini duymak kalbimi acıtmıştı,

"Bence iğrenç değil. İnsanlar istediklerinden hoşlanabilir. Niye bu kadar kötü geliyor ki size?"

Bunları dedikten sonra annem ve babamın bakışlarını görmemek için her şeyi yapardım.

Ama artık çok geçti.

Babam ayağa kalkarak kollarını kavuşturdu ve kızgın bir sesle, "Sen böyle şeylere özeniyor musun yoksa Alex?"

Konuşmak için ağzımı açmıştım ki annem beni durdurarak, "Sırf çocuklar böyle şeylere özensin, bunları normal sansınlar diye artık her filme ve diziye koyuyorlar."
Sonra parmağıyla beni işaret ederek, "Bundan sonra bu tür içerikli şeyleri izlemeni yasaklıyorum Alex. Sen de bunlardan birine dönüşme sakın."

Babam da annemi onaylar şekilde başını sallarken artık dayanamıyordum, "Ben sırf bunları izliyorum diye eşcinsel olmam, olamam. Bu doğuştan gelen bir şey, tercih meselesi değil. Niye bu kadar kıt kafalısınız?!"

Belki biraz ileri gitmiştim, özellikle son cümlemde, ama hayır bunu haketmişlerdi.

Elimdeki dolu kahve bardağını umursamadan hızlıca oturma odasından çıktım. Merdivenlerden çıkarken annem ve babamın bağırışlarını duyabiliyordum ama artık onlarla uğraşacak gücüm kalmamıştı.

Odama girip kapıyı arkamdan sertçe kapatırken üzerime dökülen kahveyle acı içinde ahh diye bağırdım.

Kahve bardağını da elimden düşürmüştüm ama bacağım o kadar yanıyordu ki onu düşürdüğümü farketmemiştim bile.

Hızlıca üzerimdeki eşofamı çıkararak banyoya girdim ve küvete koşarak soğuk suyu açıp bacağıma tutmaya başladım.

Biraz rahatladıktan sonra küvete rahatça oturarak yukarıdan üstüme soğuk su gelmesi için ayarlama yaptım.

En azından sıcak su bacağıma çok ulaşmadan eşofmanı çıkarmayı başarmıştım ama yine de acıyı hissedebiliyordum.