-29-

23 6 4
                                    


I was dreaming one night, of your black hair and your blue eyes...

...

Lauren'in Ağzından

Zach ile birlikte salonda kanepeye oturmuş, en sevdiğim film olan Yürüyen Şato'yu izliyorduk. Bana çok kızmıştı, ona haber vermem gerektiğini söyleyip durmuştu. Ama daha sonra ne kadar üzgün olduğumu görünce beni affetmişti ve beraber film izlemeye koyulmuştuk.

Ona Caleb'dan bahsetmeli miydim? Aslında bahsetmek istemiyordum. Ama mahkemeye onsuz gittiğim için kendimi suçlu hissediyordum.

"Yalnız değildim." dedim.

Zach kafasını ekrandan çevirdi ve filmi durdurdu.

"Ne?" dedi bana bakarak. Mavi gözleri merakla ışıldıyordu.

"Eeee, mahkemede yalnız değildim." dedim yere bakarak.

"Yanında kim vardı, Daniel mı?" dedi.

"Hayır." dedim sesimin titremesini saklamaya çabalayarak.

"Öyleyse kim?" dedi Zach.

Derin bir nefes aldım ve:

"Zach, benim bir erkek arkadaşım var. Ve ee senin de bilmen gerektiğini düşündüm."

"Kim? Ben Daniel'la-" sözünü kestim:

"Dan ile aramızda hiçbir şey yok, olmayacak da." dedim. Sesimin bu kadar katı çıkmasına şaşırmış olacak ki sustu. Kısa bir süre sonra:

"Peki, kim yani erkek arkadaşın? Mahkemede yanında olan oydu galiba?" dedi.

"Evet, yanımda olan oydu. Sanırım onu tanımıyorsun. İsmi Caleb. Caleb Smith." dedim.

Onu düşününce içimin ısındığını hissettim. Sarı saçlarının yüzüne düşüşüşünü ve Caleb'ın gözlerini düşündüm. Kesinlikle çok güzeldi.

"Hmm. Peki benim bu Caleb denen bireyle konuşma şansım var mı?" dedi korumacı bir tavırla.

"Bilmiyorum. Olabilir." dedim ve eğilerek kumandayı aldım, filmi devam ettirdim.

...

Clary aramıştı az evvel. Diğerlerine haber vermem gerekiyordu. Çünkü onlar arkadaşımdı. Zor olacaktı. Ama yapmam gerekiyordu. Telefonumu alıp koltuğa bıraktım kendimi. Violet Embrace grubuna girip mesaj yazdım.

Siz: Şey, selam. Size bir şey söylemem gerek.

Birkaç dakika geçtikten sonra Grayson mesaj yazdı. Clary ne olacağını biliyordu, görüldü atmıştı.

Grayson: Evet Lauren?

Alex: Dinliyoruz.

Daniel'ın da mesajlarını okuduğunu görünce midem kasıldı. En son konuştuğumuzda ona gitmesini söylemiştim ve o da gitmişti.

Siz: Şey, üç gün önce benim mahkemem oldu. Size haber vermem gerekirdi ama sizi benim problemlerimle sıkmak istemedim. Ama en azından bilmeniz gerekirdi.

Daniel Adams: Ne demek mahkeme oldu? Yalnız başına mı gittin?

Siz: Hayır.

Daniel yazıyor verdi ama daha sonra yazdığını sildi.

Alex: Lauren, lütfen bir daha böyle şeyler düşünüme. Biz senin arkadaşlarınız. Senin problemlerin hepimizin problemleridir. Ve lütfen bizi sıktığını filan düşünme.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin