-51-

10 0 0
                                    

Lauren'in Ağzından

"Ahhh dayanamıyorum, çok heyecanlıyım!" diyerek saçlarını çekiştirip üstünde pijamaları ile sağ sola koşuşturan Clary.

Gülerek az evvel kalktığı yatağın karşısındaki yataktan kalktım. İki gündür Zach'in evinde kalıyorduk. Bunun nedeni Daniel'ın huzursuzluğu değildi, sadece gelenekleri takip etmek istemiştik. Ayrıca ne yalan söyleyeyim, Clary'nin yanında kalmak çok daha rahatlatıcıydı; sonuçta insan sevgilisi ve sevgilisinin annesiyle aynı evde kalınca biraz... Biraz garip hissediyordu açıkçası.

Daniel başta benim Clary ile Zach'in evinde kalmama şiddetle karşı çıkmıştı. Onu anlıyordum. Sonuçta bu evde pek de hoş olmayan şeyler yaşamıştım, onu bu konuda suçlayamazdım. Ama bu evde çok güzel şeyler de yaşamıştım, bu da su götürmez bir gerçekti. Bu evin her bir köşesinde anılarım vardı, nereye baksam başka bir şey görüyordum. Yaşadığım tüm kötü anılara rağmen bu evi hiçbir şeye değişmezdim.

Gülerek odada koşuşan Clary'yi omuzlarından tuttum:

"Sakin ol şampiyon." dedim.

Bana o dağınık saçları ile baktı. Gözlerini kocaman açmıştı, böyle bakınca Maxon'a ne kadar benzediği gözler önüne seriliyordu.

Clary dudaklarını abartılı bir şekilde büzerek:

"Bu gün ya rış ma gü nü." diyince benim de kafama dank etti. Bunun üzerine ikimiz de saçlarımızı tutarak çığlıklar içinde odanın içinde koşuşturmaya başladık, bir yandan da gülüyorduk.

Aklıma gelen şeytani plan ile Clary'yi yakaladım ve yatağa yatırdım ve onu gıdıklamaya başladım, tıpkı eski günlerdeki gibi. İçimdeki o tatlı his ile Clary'nin kahkahaları benim de dudaklarımdan kahkahalar, gözlerimden de yaşlar dökülmesine sebep oluyordu.

"L-lauren dur AHhhhHAHHAH!"

Clary gülmekten kıpkırmızı olmuştu ve tıpkı benim gibi gözlerinde yaşlar vardı. Onu bir süre daha gıdıkladıktan sonra geriye yaslandım ve ikimiz de nefesimizin düzelmesini bekledik.

Birkaç dakika sonra Clary'nin gözünde o bakış belirdi. Ne yapacağını anında anlamıştım. En sevdiğimiz onu oyunu oynayacaktık.

Hemen ayağa fırladım ve hayali bir bass gitarı boynuma astım. Clary de yanıma geldi ve elindeki mikrofonla önümüzdeki kalabalığı selamladı:

"Yoo!"

Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Off ben çok mükemmelim hayranlarım beni gördüklerinde kalp krizi geçiriyorlar ve bu..."

Clary mikrofunu yere atıp ayağıyla üstünde tepinmeye başladı:

"ÇOK SİNİR BOZUCU!"

Saçlarmı havalı bir şekilde geriye atar gibi yaptım:

"Al işte gerzek Ostensen yine kırdın!"

"Laaan sanane?" diye bağırdı Clary -yani Grayson- bana dönerek.

O sırada ayağı yerdeki tüylü halıya takıldı ve ağır çekimde üzerime düştüğünü gördüm. Bir saniye sonra ikimiz de yerdeydik ve kahkahalarla gülüyorduk.

Sakinleştikten sonra ikimiz de kalktık. Clary yatakları toplarken ben de mutfağa, kahvaltı yapmaya geçtim. Mary'den çok şey öğrenmiştim, Clary'yi şaşırtmak için sabırsızlanıyordum. Sonunda kahvaltıda mısır gevreğinden farklı bir şey yiyecektik.

Masaya sütlü lattelerimizi ve yaptığım krepleri koydum. Krepleri pasta gibi dizmiştim, her birinin arasında ince bir tatlı yer fıstığı ezmesi katmanı vardı. Kreplerin en üstündeyse karamel ve çikolata soslarından oluşan güzel bir katman vardı. Tabağın kenarına krema da sıkmıştım ve çok güzel görünüyordu.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin