-36-

19 2 0
                                    

Clary'nin Ağzından

Lauren ve Grayson'ın okuldan çıkışını izlerken kendimi hala suçlu hissediyordum.

Bugün okulda olsam bile provaya gitmemiştim ve onlara gelmeyeceğimi haber bile vermemiştim.

İçimdeki bu kötü hissin azalması umuduyla derin bir nefes alarak, cebimden telefonumu çıkarıp saate baktım. Evet, onlar da tahmin ettiğim gibi okuldan erken çıkmışlardı.

Telefonumu geri yerine koyarken arkamı dönüp gözlerimi boş koridora diktim.

Rengi solmuş duvarlar, tozdan siyahlanmış kirli bir zemin, dolu çöp kutuları...

Yanımda kimsenin olmayıp yalnız kalana kadar  her gün geldiğim bu okula hiç tam anlamıyla dikkat etmediğimi farkettim.

Her gün geçtiğim bu koridorların boyasının renginin ne kadar solduğuna ya da zeminde oluşmuş çatlaklara dikkat etmemiştim.

Oysaki okulda hiçbir eksiklik yokmuş gibi görünüyordu; küçük ayrıntılar göze çarpmıyordu, önemsizlerdi.

Ta ki insan yalnız kalıp aslında o küçük ayrıntıların büyük resme ne kadar zarar verdiğini görene kadar.

Eski Clary gibi olmadığımı düşünüyordum, değiştiğimi ve artık önemli bir insan olduğumu sanıyordum çünkü değerli şeyler yapıyordum, bunun beni özel yapması gerekirdi, küçük ayrıntılar önemsizdi, değil mi?

Ama hayır, aslında hiç değişmemmiştim.

Hala eski Clary'ydim. Violet Embrace'e katılmadan önceki Clary.

Eskiden sorunun bende olduğunu, bu yüzden değişmem gerektiğini sanırdım çünkü gariptim, utangaçtım ve kendimi tanımıyordum.

Kendimin değiştini düşünsem de ben hala aynı o utangaç, garip ve kendini arayış içinde olan Clary'ydim.

Tek değişen şey, artık sorunun kendimde olmadığını bilmemdi.

Ben buydum, buyum ve bu olacağım, bunu değiştiremem.

Ve zaten değiştirmeye de ihtiyacım yok.

Sorun bende değildi, diğer insanlarda da değildi.

Bu yaşadıklarım yalnızca öğrenmem gereken şeylerdi, daha iyi olup, eksiklerimi kapatabilmem için öğrenmem gerekenler.

Eksiklerimi kapatmak kendimi değiştirmek değildi, kendimi geliştirmekti.

Ve bu yüzden yaşadıklarımı kabullenmiştim.

Annemle olan olaylar, Violet Embrace, Maxon, Matthew, Avery, tutuklanmam, sarhoş olmam, lezbiyen olmam, yaptığım hatalar, söylediğim sözler...

Ama yine de kendime ne kadar bu yaptıklarımı, yaşadıklarımı kabullenmem gerektiğini söylesem de, bu çok zor geliyordu.

Ne kadar kendimi uyarırsam uyarayım, üzülmeyi bırakamıyordum işte.

Sonuçta hala bir ergendim değil mi?

Kendi kendime hafifçe gülerken yavaşça yürümeye başladım.

Yalnız kalıp düşünmek hoşuma gidiyordu, bazen olayları düşündükçe daha kötü hale getirsem de, bazen de kendimi rahatlatabiliyordum.

Parmaklarımı koridorun duvarında garip hareketler yaparak gezdirirken yolun sonuna geldim.

Merdivenin başına geçince durdum, tam karşımda cebir sınıfı görünüyordu.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin