-16-

24 6 2
                                    

Grayson'ın Ağzından

"Grayson, bir sorun mu var?"

Annem uzaktan endişeyle bana seslenirken aceleyle yere fırlattığım hapları toplamaya çalışıyordum,

"Hayır anne merak etme, bir şey olmadı."

Kutuları elime aldım ve yerdeki ilaçlara bakmaya başladım; Lorazepam, Kloanozepam, Diazepam.

Hangisi hangisinindi şimdi?

Şuan bunlarla uğraşamazdım, elimdeki kutuları bırakıp derin bir nefes alarak kendimi yatağa attım.

Ellerimi başıma götürerek gözlerimi kapadım.

Ben neden böyleydim?

Gerçekten çalışıyordum, kendimi sakinleştirmek için elimden geleni yapmaya çalışıyordum ama bir türlü kontrol edemiyordum.

Violet Embrace'de solist olmasam büyük ihtimalle kimse beni sevmezdi.

Açıkcası gerçekten, kim sürekli birileriyle sataşan, sinirlendiğinde kontrolden çıkıp yere eşya fırlatmaya başlayan, bencil biriyle arkadaş olmak isterdi ki?

Ben istemezdim.

O yüzden çok dikkatli olmalıydım, sesimin bozulmasına asla izin vermemeliydim, yarışmaları asla kaybetmemeliydim.

Çünkü elimde olan tek şey buydu.

Telefonuma gelen mesaj sesiyle birden irkildim.

Yatakta doğrularak telefona uzandım.

Alex: Hey dostum, bugün okula niye gelmedin, bir sorun mu var?
Siz:Yok, sadece biraz hastalandım da. Ama kötü bir şey değil.
Alex: Aaa, geçmiş olsun❤️ Bu akşamki provalara gelebilecek misin?
Siz: Evet, geleceğim. Yine aynı saatte dimi?
Alex:Yesss.

Telefonu komidinin üstüne koyarak döktüğüm hapların yanına yürüdüm.

Dün geceden tek hatırladığım şey gece birden kendimi berbat hissederek uyanışımdı. Sabah uyandığımda annem sadece birden çok ateşimin çıktığını söylemişti.

Bence başka bir şeyler de olmuştu ama sorgulamadım.

Sonuçta evde kalmak okula gitmekten çok daha iyiydi.

Tabi burada kendini tutmak zorunda kalmayıp istediğini fırlatabiliyorsun değil mi?

Kafamı sallayarak bu düşünceyi aklımdan uzaklaştırmaya çalıştım.

Beni bu hale getiren Avery'ydi.

Eski defterimin arasında Avery ile çekindiğimiz resimleri bulmuştum.

Buz patenine gitmiştik o gün ve en az 10 kere düşmüştüm.

Avery o gün çok eğlenmişti,  içten gülüyordu.

Genellikle içten gülmezdi, öyle gülmeye çalışırdı ama ben onu anlardım.

Şimdi düşündükçe, aslında onun benimle mutlu olmadığını anlıyordum.

O zamanlarda farketmediğim için kendime kızıyordum.

Hapları teker teker kutularına koyma işlemini bitirdiğimde sandalyeye oturarak kendimi çalışma masasına doğru çektim.

Notlarım kötü değildi ama mükemmel de sayılmazdı.

En azından Daniel'dan daha iyiydi.

Bu düşünce beni gülümsetmişti.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin