Get Scared- Stumbling in your footsteps
Lauren'in Ağzından
Her şey aynıydı.
Hala nefes alıyordum. Yavaşça... Ve bunun her saniyesinden nefret ediyordum.
Hala bir yerlerde var olduğum gerçeği, kaçamadığım sorumluluklarımın teker teker boynuma yapışacak olması midemin kasılmasına ve her şeye lanetler okumama sebep oluyordu.
Oysaki benim gibi bir zavallının tek bir isteği vardı. Benim gibi aptal bir insanın sadece tek bir özgürlüğü vardı elinde, o da herkesin istediği gibi bu aptal dünyadan sonsuza dek silinmek ve bir daha asla hatırlanmamaktı.
Ama o bile elimden alınmıştı.
Tek isteğim...
Gerçekleşmesi için her şeyden çok emek harcadığım tek dileğim...
Elimden koparılmıştı ve geriye içi boş, ruh yoksunu kırık bir vazo bırakmıştı.
Bir çift mavi göz tarafından.
Daha önce de beni o kurtarmıştı göya. Bana bakışlarından anlamıştım. O aşina olduğum mavi gözler... Bana pişmanlıkla bakıyordu. Gözyaşları ile ıslanmış, kendini kurban gibi gösteren o acınası, iğrenç gözler.
Bakışlarının her birini duyabiliyordum. Ağızını açıp konuşmasına gerek bile yoktu.
"Özür dilerim Lauren." diyordu alayla.
"Özür dilerim, yine kendi istediğimi yaptım."
"Senin acı çekmen o kadar hoşuma gidiyor ki, senin bu aptal çaresizliğin..."
"Sen var olmazsan, beni güçlü yapacak olan kim Lauren?"
Nefret ediyorum.
Hayatımda hiç kimseden bu kadar nefret ettiğimi hatırlamıyorum. Ve biliyorum, biliyorum ki bu nefret sonsuza dek devam edecek. Gözlerim kısa bir süre sonra edebiyete karışsa bile, cesedim bir gölün yüzeyinde çirkin bir halde yüzerken bulunsa bile.
Ben o mavi gözlerden nefret etmeye devam edeceğim.
Çok garipti. Huzura o kadar yaklaşmış olmak. Soğuğun bedenime işlerken benim başka herhangi bir şey düşünmeme izin vermemesi...
Elimden alınmıştı.
"O"nun tarafından.
Ve işte o zaman konuşmaktan vazgeçmiştim. Belki konuşmazsam, kimse beni fark etmezdi. Kimsenin bana ihtiyacı kalmazdı.
Belki bu yalanlara kendimi inandırabilirdim. Belki gerçekten de konuşmayı unuturdum.
Peki o korkuyu unutabilecek miydim?
Buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyorum.
Bu mor çarşaflı yatak... Yıllardır açılmamış gibi duran pencereler ve açınca gıcırdayan şu garip çekmeceli masa... Nereye aitti?
Bana onun arasından seslenebilen bu sarışın kadın kimdi? Ne dediğini duuyamıyordum. Dudaklarını okuyamıyordum. Ama ağladığını görebiliyordum.
Neden ağlıyordu?
Neden yanıma gelip saçlarımı okşuyordu?
Kimdi bu kadın?
Benim ölememem yüzünden yasta olan başka biri mi?
Neden her gün zorla bana bir şeyler yedirmeye, her gün gıcırdayan masaya sevdiğim bir kitabı koymaya devam ediyordu?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Violet Embrace
Chick-LitTAMAMLANDI Violet Embrace, Mckingley High'ın müzik grubu. Violet Embrace; Lauren, Clary, Grayson, Daniel ve Alex'in ortak noktası. Violet Embrace, onların evi. Violet Embrace, bu hikayenin başlangıcı ve sonu.