-5-

30 9 12
                                    

Lauren'in Ağzından

Listede adımı görünce hayatım boyunca yaşadığım en mutlu anı yaşadım. Birkaç kez listeye tekrar bakma ihtiyacı duydum, rüya göremediğimden emin olmam lazımdı.

Evet, işte orada duruyordu,

Baterist: Lauren Maxwell

O kadar heyecanlanmıştım ki etrafta sarılacak biri aradım. Ama o an tek arkadaşımın Zach olduğunu, onun da şu an evde dondurma yediğini hatırladım.

Ufak bir üzüntü dalgası geçti üzerimden. Ama daha sonra bana çarpa çarpa listeye bakan insanları görünce içimden bencil bir mutluluk dalgası geçti.

Lauren başarmıştı. Onlar başaramamıştı.

Kendimle ilgilenmeyi bırakıp gözümü listenin altına kaydırdım:

"Clary Collis." Daha önce hiç görmediğim bir isimdi. Ama onu ileride çok görecektim.

O sırada kızıl saçlı bir kız kalabalığı itekledi. Parmağını benim adıma koydu, sonra gitarcıya indirdi.

Şok olmuşçasına durdu. Ardından arkasını döndü ve benimle göz göze geldi. Acaba o..?

"Sen Clary Collis misin?" diye sordum gülümseyerek. Yeşil gözleri heyecanla açıldı ve:

"Evet!" dedi gülerek. 

"O zaman gruba hoşgeldin." dedim ve ikimiz de gülerek kalabalıktan sıyrıldık.

Bir sonraki derse yarım saat vardı, o yüzden kendimden hiç beklemediğim bir hareket yaparak:

"Eee, şey kafeteryada oturmak ister misin?  Tabi şey arkadaşların varsa gelmek zorunda değilsin yani onları bekletmen hoş olmaz."

Gülerek sözümü kesti:

"Tabi ki gelirim. Hem zaten arkadaşım yok." dedi. Son cümleyi hüzünle söylemişti.

"Benim de." dedim ona bakarak.

Bir süre sustuk. Garip bir sessizlikti bu. Nedense bir süre sonra Clary elini uzattı ve:

"Artık var." dedi.

Utangaç bir gülümsemeyle elini sıktım.

Bir süre öyle kaldık. Sonra :

"Kafeteryaya gidelim artık." dedim.

"Kesinlikle katılıyorum." dedi gülerek ve kafeteryanın yolunu tuttuk.

...

"Bir sütlü kahve lütfen." dedim siparişimi verirken.

"Ben de bir latte alayım." dedi Clary.

Clary epey güzel bir kızdı. Kızıl saçları ve yeşil gözleri vardı. Burnunun üstündeki çiller onu çok tatlı gösteriyordu.

Siparişlerimizi aldıktan sonra cam kenarındaki bir masaya geçtik. Clary karşıma oturdu.

"Heyecanlı mısın?" diye sordu. 

"Aslına bakarsan evet. Sen?"

"Hem de çok. Belki hatırlarsın geçen sene gitar çalamayan bir kız vardı. İşte o bendim."

Hatırlamıştım. Okulda bayağı makara olmuştu ve ben de ona epey üzülmüştüm aslında.

"Gruba seçildiğine göre epey ilerlemiş olmalısın. Nasıl oldu bu?"

"Matthew ile her gün çalıştık. Bana da gitarımı o aldı zaten."

"Matthew de kim?"

"Bir tanıdık."

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin