-21-

31 6 5
                                    

Lauren'in Ağzından

Telefonumun titremesi üzerine homurdandım. Gece uyuyamamıştım ve provalar yüzünden çok yorgun düşmüştüm. Uykuya dalmak üzereydim ve cidden şu an telefonuma her kim mesaj attıysa ilgilenmemeye kararlıydım.

Clary de evde yoktu zaten, bugün kardeşi Maxon ve Matthew ile zaman geçirmek için Matthew'da kalacaktı.

Yani bu gün ev tamamen benimdi. Sadece benim.

Kafamı tekrar yastığa gömdüm ve yorganı üstüme çektim. Tam o sırada "Don't threaten me with a good time" çalmaya başladı, telefonumun zil sesiydi bu. Homurdanarak telefonumu aldım ve arayana baktım: Kahramanım Caleb.

"Alo?" dedim uykulu bir sesle.

"Nasılsın Maxwell?"

"Uykulu. Sen?" dedim.

"Fena değilim. Ee, benimle bir fincan kahve içmek ister misin?"

"Uyuyorum Caleb."

"Hmm."

"Ama sabah beni okula bırakabilirsin."

"Emredersiniz Maxwell Hanım. Sizin yüzünüzü görmek için can atıyorum."

Cansız bir kahkaha attım ve:

"Ben de öyle."

"İyi geceler Maxwell."

"Sana da Caleb." diyip aramayı sonlandırdım. Gözlerim mesaja takıldı, Daniel'dandı.

Daniel Adams: Lauren
Daniel Adams: Konuşmamız gerek, hemen.
Daniel Adams: Okulun oradaki kafede.
Siz : Uyuyorum Daniel, ne söyleyeceksen şimdi söyle.

Daniel tüm hafta boyunca benimle konuşmaya çalışmıştı ama ben her seferinde kaçmıştım. Kendimde onunla konuşacak güç bulamıyordum.

Ne diyecekti zaten?

Beni o şekilde sevmediğini açıkça ifade etmişti.

Neden hala konuşmak istiyordu ki? Ne konuşacaktı ki?

Daniel Adams: Yüz yüze konuşmalıyız.

İçimi çekip telefonu yatağa fırlattım. Uykum da açılmıştı zaten.

Bilgisayarımı almak için ayağa kalktım, masada duran sigara paketini ve çakmağımı da alıp yatağıma uzandım.

Bates Motel'in 9. bölümünü izlerken sigaramı yakıp derin bir nefes çektim. Ciğerlerimdeki o tanıdık yanma hissini duyduğumda gevşediğimi hissettim.

Yatağa uzanmıştım ve tavana bakıyordum. Yavaşça yükselen dumana bakıyordum. Yavaşça girdap halinde dönen dumana...

Diziyi izlemediğimi fark ettim ve bilgisayarın kapağını kapatıp boş bakışlarla tavana bakmaya devam ettim.

Courtney benden şikayetçi olmamıştı, neden olmadığını da bilmiyorum. Belki şikayetçi olsa her şey daha kolay olurdu. Bu okuldan atılırdım ve bir grupta çalmak zorunda kalmazdım.

Seçmelere katılmak başından beri bir hataydı zaten. Mutlu olacakmışım...

Cansız bir şekilde bir nefes aldım ve nikotinin bedenimde yayıldığını hissetmeye çalıştım. Ama tek hissettiğim gözlerime batan gözyaşlarımdı.

Ben ne ara bu kadar ağlak olmuştum? En ufak şeyde kendimi kaybeder olmuştum. Ben eski Lauren değildim... O Lauren ağlamazdı.

O Lauren bu kadar şeyle baş etmiyordu. O Lauren ailesiyle yaşıyordu ve o Lauren aşık değildi.

Violet EmbraceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin