Violet Embrace

-13-

Lauren'in Ağzından

Saçlarımı taradım. Evden çıkmamak için arka arkaya saçlarımı tarıyordum ama devamsızlığımın dolmak üzere olduğunu ve yarışmaya az kaldığını bildiğimden provaları kaçırmak istemiyordum.

Clary ve Daniel'ın aldığı kitabı da çantama koyduktan sonra düşünceli bir şekilde evden çıktım.

Yolda yürürken düşünceli bir şekilde sigaramı yaktım. Clary benden yani bizden bir şey saklıyordu, Alex'e arada anlamlı bakışlar atmıştı ve bunun içinde bir iş olduğunu biliyordum. Benim bildiğim Clary durup dururken sarhoş olmazdı.

Belki de söyleyemeye hazır hissetmediği bir şeyler vardı. Belki de yalnız kalmak istiyordu bir süre. Onu rahat bırakmalıydım. Kendini hazır hissedince bize olanları anlatırdı.

Kendi kendime onaylamış bir şekilde yürürken Avery'nin sesini duydum. Yanında daha önce birkaç kez gördüğüm renkli saçlı bir kız vardı. Kızın Avery'lerin grubundan olabileceğini tahmin ettim çünkü daha önce onları hiç beraber takılırken görmemiştim. Ve tabi ki Courtney de Avery'nin yanındaydı. Onların tuvalete bile beraber gittiklerini tüm okul biliyorduk.

"Aa bakın, Daniel'ın yeni kuklası." dedi Avery gülerek.

Sigaramdan bir nefes daha alarak sakin kalmaya çalıştım ve yürümeye devam ettim.

"Ne o, rahatsız mı oldun? Duyduğum kadarıyla Daniel'la güzel bir gece geçirmişsin." dedi Courtney.

"Tipinden de belliydi sürtük olduğu." diye güldü Avery.

Nefesimi tuttum. Tam cevap verecektim ki, alaycı bir ses duydum:

"Eğer o sürtüğe benziyorsa sen neye benziyorsun Avery? Hepimiz jüriyle yattığını biliyoruz ama sen buna rağmen okulda rahatlıkla gezebiliyorsun. Sana gelince Courtney, onu bu kadar kıskandığını belli etmesen daha iyi olurdu. Daniel Adams senin yüzüne bile bakmıyor olsa bile Daniel'ın senden hoşlandığını anlatan trilyonlarca dedikodu yaydın ayrıca boş zamanlarında dedikodu yaymayı sürdüreceğine derslerine çalışsaydın sınıfta kalmazdın."

Dördümüz de şaşkınlıkla çocuğa baktık. Çocuk benden birkaç santim uzundu, 178 civarlarında olmalıydı. Sarı saçları dağınık bir biçimde gri kapüşonunun altında parlıyordu. Yeşil/sarı gözleri alayla bakarken yüzünde şeytani bir sırıtış vardı. Aklıma Shakespeare'in Bir Yaz Gecesi Rüyası'ndaki Puck'ı getirmişti. Aynı alaycılığa ve sırıtmaya sahipti.

Bir şey dememize fırsat vermeden ellerini cebine koyarak yanımızdan uzaklaştı. Ben de şaşkınlıkla ağızları açık bir biçimde çocuğun arkasından bakan Avery, Courtney ve diğer kızı yalnız bırakarak okulun yolunu tuttum.

...

"Naber?" diye sordu Grayson kolunu omzuma atarak. 4. ders bitmişti ve eşyalarımı alarak biyoloji sınıfına çıkıyordum ki Grayson'u gördüm.

"Eh." dedim ona bakarak.

"Senden naber?" diye ekledim.

"Bomba gibiyim. Okul çıkışında golf turnuvasına gideceğim."

"Golfe meraklı olduğunu bilmiyordum." dedim onu bir daha incelerken. Gülerek omuzlarını kaldırdı:

"Genelde insanlar golf oynadığımı duyunca aynı tepkiyi verirler." dedi gülümseyerek.

Bir dakika, ama bugün okul çıkışında prova olacaktı?!

"Grayson?"

"Evet Lauren?"