3 Kasım , 2016 / İstanbul
' Savrulan bedensiz ruhlar , çığlığın , feryadın haline bürünmüştü. Benden giden umutlar , kaderimde bahşedilen acılar , vucudumda yer edinen yaralara bir kadın daha ortak olmuştu.
Mavi gözleri , beyaz teni , kumralsı saçlarıyla ilk gördüğüm günden bugüne yoldaşımdı. Bir odada tutsak edilmişti. Ne zamandır beri elimizde , bilmiyordum. Bazen sayıklıyor , anlamsız cümleler kuruyordu.
Odaya giren adamı görüncede yüreğimi yakan bir feryat koparıyor.
Engel olamıyorum.
İkimizde aynı adamdan korkuyoruz.
Babam demeye bile dilim varmıyordu. Utanıyordum. Annemi küçükken kaybetmiştim. Küçüklüğümden bugüne kadar sevgisini esirgeyen adamın yanındaydım. Mecburdum.
Mecburiyetlik.
Merdivenden aşağı inerken gözlerim yine o güzel kadının tutuklu kaldığı odanın kapısında takılıyor.
Derin bir nefesi içime çekerken silkilenip kendime gelmek istiyordum. Olmadı.
Yine sesini duydum kapı arkasında.' Alaz seni mahvedecek! Alaz beni kurtarmaya gelecek '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazar&Hancı: LAVİNİA
General FictionBir ezgi yükseldi , uçları kırık bir saç savruldu. Her bir melodiye bir sevda bırakan kadın kendini merhametsiz bir derde kurban etti. ' Sana gitme demeyeceğim Ama gitme LAVİNİA ...'