BU BÖLÜMDE YEKTANIN SIRLARI ORTAYA ÇIKIYOR.SPOİLLER DİĞER BÖLÜME KALDI.ÖZÜR DİLERİM.
"Buke sana nasıl yardım edebilirim ki elbette burdan kurtulmanı isterim ama eğer kaçarsan seni bulurlar o zaman da seni öldürürler." endişeliydi kaçacağımı sanıyordu.
"Berfin kaçmayacağım bu çıkmazdan bir çıkış yolu bulacağım kaçmak bana göre değil.Abin neden bu kadar sinirli sanki bir yarası varmış gibi bana bunları anlatman yeter soru sorma lütfen sadece anlat." dediğimde düşünmeye başladı
"Abimin bir yarası var önceden böyle değildi o olaydan önce onu bir defa bile birine bağırarak görmedim." dediğinde gözlerine hüzün çökmüştü.Hemen lafa atılıp
"Nasıl bir kızdı ki onu böyle bu hale getirdi ve ne oldu?Yoksa kız intihar mı etti ya da karşılıksız bir aşk mıydı?Ya da kız evli miydi?" dediğimde saçmaladığımı farkedip sustum heyecan yapmıştım acaba ne olmuştu Berfin bana hüzünlü bir şekilde gülümsedi
"Abim asla aşık olmadı hayatı boyunca da kimseyi sevmedi.Abimin yarası Zeynep'ten dolayı.Biz aslında dört kardeştik iki kız iki erkek.En büyüğümüz Zeynep ablamdı yaşasaydı şu an 30 yaşında olurdu.10 yıl önceydi ben 11 Mert 14 Yekta abim 16 ablamsa 20 yaşındaydı.Ablamla abimin arası çok iyiydi yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi ablam çok güler yüzlüydü herkese karşı sevecendi yardıma ihtiyacı olanların yardımına koşardı.Ablam o zamanlar aşık olmuş tabi ben daha anlamam ama evdeki kimse bilmiyordu bilse direk canını okurdular.Abim bir gün okuldan sinir küpü olmış bir şekilde eve geldi onu hiç böyle görmemiştim öfke nedir bilmezdi.Hala o günü hatırlarım abim odaları dolaşıp "Zeynep" diye bağırıyordu bağırmak değil adeta kükrüyordu ama ablam evde yoktu abime ablam evde yok dediysek de dinlemedi bütün odalara baktı çıldırmış gibiydi korkudan hiç birimiz yanına yaklaşamıyorduk.Okulda ne oldu bilmiyorduk onu böyle sinirlendirecek, ablamı evde bulamayınca siniri daha da katlandı.Yanına kimseyi almadan arabayı alıp çıkmıştı annem hemen bir iki kişi görevlendirdi abimin peşinden gitsinler diye geceye doğru bir telefon geldi annemin yolladığı adamlardan biri "Başımız sağolsun hanımağam"diyince annem bastı feryadı "Oğlum gitti diye sayıklıyordu." babama olanı biteni anlatırken birden dağ gibi kadın devrildi kaldı hemen apar topar hastaneye gittik zaten o zamanlar tek hastane vardı hastaneye girdiğimizde babam annemle gitmişti o da perişandı yüzü bembeyazdı sanki on yıl çökmüş gibiydi.Mertle ben ağlayarak adamları aradık hastanede en sonunda onları bulmuştuk ama abimde onların yanındaydı duvara sinmiş saçlarını çekiyordu "Beni yüzümden oldu" diye sayıklayarak ağlıyordu ben ilk defa abimi ağlayarak görmüştüm.Mert sevinçle abimin yanına gidip sarıldığında ben hala şoktaydım abime doğru gidemiyordum korkuyordum.Adamların yanına gittim hemen
"Neden annemin yüreğine indirdiniz abim burda işte?" dediğimde sesim sitemli çıkıyordu adam başını önüne eğip
"Berfin abin değil ablan vefat etti." dediğinde dünya başıma yıkıldı.Ne yapacağımı bilmiyordum abim neden benim yüzümden diyor onu da bilmiyordum arkamı dönüp koşmaya başladım hastaneden çıktığımda kendimi bankların birine attım nefes alamıyordum sanki,bağıra bağıra ağlamaya başladım kendimi defalarca çimdikledim bu bir kabus diye sayıklıyordum. "Yalan" diye bağırıyordum saatlerce o bankta ağladım kendime bir türlü gelemiyordum.Ablam şaka yapıyor diye kendimi avutuyordum kabullenemiyordum canımdan bir parça gitmişti.Sabaha doğru kendime gelmeye başlamıştım artık göz yaşı bile akmıyordu.Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım annemin bana ihtiyacı vardı yanına gitmeliydim böyle birşeyin tesellisi yoktu sadece yanında olmam ona güç verirdi belki acısı az da olsa dinerdi.Annemin odasını danışmaya sordum
"Oda numarası:148 3.katta asansörden çıktıktan sonra ilerleyin ordan sağa dönün soldan ikinci oda." annemin odasını öğrendikten sonra asansöre bindim asansörde abim neden kendini suçladı diye düşünüyordum asansör durdugunda ilerleyip sağa dönüp bir adım atmıştım ki babamı farkettim karşısında annemin yolladıkları adamlar vardı hemen geri çekilip dinlemeye başlamıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE -Töre Serisi 1-
General FictionBir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruyd...