ARKADAŞLAR ALERJİ DÖKTÜĞÜM İÇİN YAZAMADIM ÇOK ÖZÜR DİLERİM. MESAJLARINIZA YETİŞEMEDİĞİM İÇİN DE ÇOK ÜZGÜNÜM EN KISA ZAMANDA HERKESE CEVAP VERECEĞİM.
MEDYADA YENİ KONAKTAKİ ODA VAR.
UZUN YORUMLAR BEKLİYORUMM.
BU BÖLÜM İÇİME HİÇ SİNMEDİ AMA UMARIM BEĞENİRSİNİZ. ZAMAN AYIRIP OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
Kapının önünde olta atarken ne kadar dua biliyorsam içinden hepsini tek tek okuyordum. Geldiği an odasına yatırmışlardı ama Yekta'nın bilinci kapalıydı. Korkuyordum onu yeni bulmuşken kaybetmekten. Doktor neredeyse yarımsaattir içerideydi ama hiç bir hareket yoktu odada.
En sonunda dayanamayarak içeri girdiğinde doktorun kapıya yöneldiğini görünce zorla da olsa hafifçe tebessüm ettikten sonra doktor açıklama yapmaya başladı.
"Durumu kritik değil. Yarası açıldığı için kan kaybetmiş. Kanamayı durdurup pansuman yaptım. Yarın değiştirmek için tekrar uğrarım ama çok dikkatli olmalısınız. Bol bol kan yapacak şeyler tüketmeli ve kendini yormamalı." Dediğinde endişelenmiştim. Neyi vardı? Ne yarasından bahsediyordu bu adam? Adama teşekkür ettikten sonra kapıyı açıp yolcu etmiştim.
Su an sadece onu izlemek istiyordum. 1 aydır görmediğim yüzünü aklıma kazımak istiyordum. Yeşil gözlerine bakıp iç geçirmek istiyordum. Özlemiştim ama şimdi her şey geride kalmıştı. Onu gördüğüm an her şey geçmişti. Unutmuştum yaşadıklarımı.
Yatakta yanına otururken yaralı yüzüne baktım. İçim sızlamıştı. Ellerini tutup baktığımda kolundaki yaralar gözlerimin dolmasına sebep olurken diğer elimi hırsla sıktım. Ona kim zarar vermişti?
Ne kadar ona baktım bilmiyorum. Ama bir an bile başının ucundan ayrılmadım sanki arkamı dönsem gidecekti. Korkuyordum yine onu kaybetmekten.
Elimi yüzündeki yaraların üzerinde gezdirirken gözlerim doluyordu. Gözümden bir damla yaş aktığında Yekta "Su" diye söylenince hemen baş ucundaki bardağa su doldurup onu yavaşça doğrulttuktan sonra suyu yavaşça içirdim. Bardağı yerine koyduktan sonra onu tekrar uzandırmaya çalışsamda Yekta biraz doğruldu.
"Nasılsın?" Diye merakla sorduğunda kaşlarım çatıldı. Ben iyiydim o yanımdaydı ya ben şu an hiç olmadığım kadar iyiydim. Kaybettim sanarken yeniden bulmuştum onu.
"İyiyim ama şu an ben önemli değilim. Ne oldu Yekta? Kim seni bu hale getirdi? Neden öldüğün söylendi?" Diye merakla sorduğumda Yekta hafif bir tebessüm ettikten sonra "Yarın aşiret toplantısı düzenlenecek ve o zaman her şeyi öğreneceksin." Dediğinde Buke merak etse de yarına kadar bekleyebilirdi. Başını 'tamam' anlamında salladıktan sonra onu gördüğüm ilk andan beri yapmak istediğim şeyi yapıp sıkıca sarıldım ona. Kokusunu içime çekerken gözlerimden yaşlar akıyordu. Neden ağladığımı bilmiyordum ama üzüntüden olmadığını biliyordum. Sanki ağlayarak rahatlıyordum. Bir süre böyle kalkrken Yekta sırtımı sıvazlıyordu. Ondan ayrıldığımda yüzüne baktım. Sakinleşmiştim ama içten içe kızıyordum ona.
"Gitme demiştim." Diye söylenirken içimden sesim titrediği için lanet ediyordum.
"Yarın konuşalım bunu. Ben şimdi çocuklarımı görmek istiyorum." Dediğinde aklıma çocuklar geldi. Başımı tamam anlamında salladıktan sonda yavaşça onun yataktan kalkmasına yardım ettim. Ayağa kalktıktan sonra beni hafifçe ittirdi. Bunun anlamı "Yürüyebilirimdi." Hiç bir şey demeden yanında yürürken bebekleri gördüğünde vereceği tepkiyi düşünüyordum. Odadan çıktığımda bebeklerin süt annesi dışarıda bekliyordu. Ben yoğun bakımda yatarken bebeklere süt anne bulmuşlardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/16534673-288-k313450.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE -Töre Serisi 1-
General FictionBir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruyd...