Arabaya bindiğimizdendir ikimizde konusmuyorduk.Dakikalar saat gibi geliyordu.Neden aşiret bizi bekliyordu?Bilmiyordum ne ben ne de Yekta.İkimizin de bildiği tek şey aşiret benim için toplanılmıştı.Aşiret toplanıldıysa tekrar o aptal saçma töreler hayatıma müdahale edecekti.Acaba bu defa ne hüküm vereceklerdi.
Yekta'ya baktım bir an direksiyonu o kadar sıkı tutuyordu ki elleri bembeyaz olmuştu.Aklından ne geçiyordu bilmiyordum ama üstelemeyecektim.Yola baktım.Mardin'e yaklaştıkça içimi huzursuzluk kaplıyordu.Mardin'e giriş levhasını gördüğümde korku başlamıştı.
MARDİN
82100
Arabaya bindiğimizdendir süren sessizliği Yekta bozdu.
"Etrafına bak bu topraklara sen bu toprakların hanımağasısın.Kılına zarar vermek isteyenin canını okurum." dediğinde ona bakmıştım.Sinirliydi ama benden çıkarmamıştı sinirini.
"Yine ne bekliyor beni Yekta bu defa hükmüm ne olacak?Zaten istemediğim biriyle evlendirdiler yetmedi mi?' dediğimde Yekta direksiyona vurmaya başladı.Vururken söyleniyordu.
"Benim yüzümden!" diye evet doğru onun yüzündendi ama bugün ikimizde yeterince kendimizi suçlamıştık.Yekta'yı çektiği acılar yormuştu.Elimi koluna koyup
"Senin yüzünden değil.Kendini suçlama." dediğimde inanmayan gözlerle bana bakıyordu.Ama sonra söylediğim sözlere kendim bile inanamamıştım.
"Bugün ikimizide zor bir gün bekliyor.Birbirimizin yanında olmalıyız." dediğimde Yekta bir şey demedi sadece araba kullanıyordu.Ben sadece bir günüm huzurlu geçsin istiyorum sadece bir gün.
Konak uzaktan görüldüğünde uzun uzun baktım.Bu evde ne çok acım vardı.Kabuk tutmuş yaralarım şimdi bir tane daha eklenecekti.
Yekta konağın önünde ani bir frenle durup beni beklemeden konağa girdi.Arkasından yavaşça onu takil ediyordum.Kim bilir belki ölüme gidiyordum.Yukarıdaki avluya çıktığımda Yekta sinirli bir şekilde ağalara bakıyordu.Babası Yekta'ya en başta duran tekli koltuğu gösterince oraya oturdu.Yekta hemen söze başlayıp
"Aşiret neden karım için toplandı?" dediğinde derin bir sessizlik oldu.Yaşlı bir adam boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Ben bir kızla evlenecektim ama kız dün ortadan kayboldu en son havaalanında hanımağayla görmüşler."dediğinde Yekta bana bakıp
"Ahmet Ağa sen evli değil misin?" dediğinde şok oldum ne yani bir de Reyhan'ı kuma mı getirecekti?Adam biraz lafı ağzında geveleyince ben konulmaya başladım.
"Evet doğru en son benleydi ama nedenlerim vardı.Kız daha 16 yaşında kısa zaman önce annesini kaybetmiş babasıyla abisi de kızı dedesi yaşında adama satmışlar." dediğimde adının Ahmet olduğunu öğrendiğim adam cellalenerek
"Parasıyla değil mi?" dediğinde öfkem artmıştı.
"Kendi kızın olsa parayla satılan senin kanından senin canından olsa aynısını diyebilir miydin?Neden insanları bir mal olarak görüyorsunuz?O kızın belki hayalleri vardı.Belki sevdiği bir adam vardı ama sen sırf parasını verdin diye o kızın hayallerini yerle bir ede ede satın alırsın ama unuttuğun bir şey var Ahmet ağa sen o kızın sadece bedenini alırsın." Duraksadım ben bu adama ağa mı demiştim.Hemen lafa atılıp
"Az önce sana ağa diyerek buradaki ağalara hakaret ettim.Ağalar kendi insanını parayla satın almaz ağa demek insanlara kol kanaat germek.Birlik beraberliği sağlamaktır.Ağa demek sevdiği kadından başka kadınları kardeş olarak görmektir.Ben babamdan bunu gördüm." diyip babama döndüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE -Töre Serisi 1-
General FictionBir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruyd...