Arkadaşlar lütfen bu kısmı okuyun. Önemli!
Arkadaşlar teklif gelen bir yayıneviyle konuştuk. Ön sözleşme örneği de yollandı. Anlaşma imzalandıktan sonra hikaye düzenlenip yayın evine yollanacak. Ama sizinde desteğiniz lazım. Facebook sayfasına lütfen destek olun. Yeni bölüm grup sayfasında 400 kişi olduğu an gelecek. Şu anda bölüm hazır.
https://www.facebook.com/groups/1506359856294998/
https://www.facebook.com/pages/%C4%B0pek-Ceviz/578214612312892?skip_nax_wizard=true
İkinci bir konu ise Çetin ve Roz onlarin hikayeside yayinlandi. Profilimde bulabilirsiniz
Üçüncü konu ise mesaj. Arkadaşlar öncelikle çok özür dilerim cevap yazamadığım arkadaşlara ama ben buraya sadece bölüm atmak için giriyorum. Gerçekten başka bir şeye zamanım olmuyor. Bu yıl YGS ye hazırlanıyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız.
Umarım bölümü beğenirsiniz. Hepinizi çok seviyorum.
İçimin sızısı hiç geçmeyecek gibi. İçim kavruluyor,yanıyorum sanki... Çok şey yaşadım,çok şey gördüm ama hiç bu kadar pişmanlık hissetmedim. Roz ne yapıyor? İyi mi kötü mü bilmiyordum. Sorular hep aklımdaydı.
Babama ne diyecektim? Kardeşim benim için kendinden vazgeçti mi? Diyecektim. Annemin yüzüne nasıl bakacaktım. Vicdanımı nasıl susturacaktım. Kardeşim yoktu. Boşluktaydım.
Roz hep yanımdaydı. Herkes arkasını dönsede o dönmemişti. Şu an ayaktaydım. Güçlü durmaya çalışıyordum ama hepsi bebeklerim ve Yekta içindi. Her şeyim olan insanlar içindi.
Yekta'yla son zamanlarda o kadar çok kaybetme korkusu yaşamıştık. Yekta olmadan yaşamak öldürücü,Roz olmadan yaşamak boğucuydu.
"Ne düşünüyorsun?" Kafamın içindeki kargaşadan beni kurtarmak istermiş gibi bir şekilde sordu bu soruyu ben ise beni ne kadar zamandır izlediğinin bile farkında değildim.
"Koca bir kasırga var. Hem kalbimde,hem aklımda, hem de vicdanımda. Düşünmeden olmuyor. Düşünürsemde çıkmazlardan çıkamıyorum." Dedim.Tırnaklarımla oynarken elini uzatıp başımı kendine çevirdi.
"Beni dinle; ben sana bir söz vermedim mi? Ne olursa olsun Roz'u sana getireceğim demedim mi? Yurt dışına kaçıp,izlerini kaybettirmiş olabilirler ama ben nefes aldığım sürece Roz'u aratmaya devam ettireceğim. Şimdi kendine gel Buke. Benim,bebeklerimizin sana ihtiyacı varken sen kendini bırakırsan biz naparız? Hiç düşündün mü? Ben Roz'a çok şey borçluyum. Şu an yanımdaysan,benimleysen onun sayesinde. Roz benim de kardeşim sayılır. Onu bulacağım. Sen elinde sonunda kardeşine sıkıca sarılabileceksin. Roz'un geri dönüşü olacak ama ablamın asla olmayacak. Bu gerçek beni mahvediyor. Sen Roz'un iyi olup olmadığını bilmiyorsun ama nefes aldığını biliyorsun." Dediğinde başımı ellerime çevirdim. Onun yarasını kanatmıştım. Ben böyle oldukça Yekta yıpranıyordu ve benim buna hakkım yoktu. Kollarımı boynuna sardığımda her şeyin geride kalmasını umut ettim.
"Ne olursa olsun hep yanındayım." Diye söylendikten sonra benden ayrıldı. Yataktan kalkıp odadan çıktığında bende ayağa kalktım. Bebeklerim için güçlü olmalıydım. Sonunda Mardin'deydim.
Beşiklere yöneldiğimde elimi yanaklarına koydum. Mir'de Miran'da babalarının birer kopyasıydı. Bana hiç benzemiyorlardı. Çocuklarımın babalarına benzemeleri beni mutlu ediyordu. Ama ileride kızlar peşinden koştuklarında gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum. Ben bebeklerimi paylaşamazdım ki. Aklıma gelen düşünceyle bebeklerimden ayrılıp odadan çıktım. Hemen Yekta'yı bulup ona aklıma gelen fikri söylemeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE -Töre Serisi 1-
General FictionBir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruyd...