BÖLÜM KISA OLDU ÖZÜR DİLERİM AMA ORUÇKEN AKLIM BU KADAR ÇALIŞIYOR :(
UMARIM BEĞENİRSİNİZ.
MESAJLARA VE YORUMLARA CEVAP YAZAMADIĞIM İÇİN ÖZÜR DİlERİM EN KISA ZAMANDA CEVAP VERECEĞİM.HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM
Konağa geldiğimizde bu konaktan yakında kurtulacak olmam beni sevindiriyordu.Çocuklarım için endişeleniyordum çünkü kayınvalidem onlara kötü örnek olacaktı ve sürekli didişecektik.
Aslında yeni konağı sevmiştim ama çok büyüktü küçük bir ev olsa yeterdi bana yeter ki Yekta olsun.Yekta arabayı park ettikten sonra arabadan dikkatli bir şekilde indim. Yekta yanıma geldiğinde elini karnıma koyup "Yorulmadın değil mi?" Diye sorunca anlayışla başımı salladım.Yekta elimi tutup konağa girdiğimizde yardımcılardan biri koşup
"Hanımağam Çetin Bey sizi bekliyor." Dediğinde gerilmiştim.Bu adam hep olmadık yerlerden çıkıyordu. Endişeleniyordum ama şu ana kadar bir yanlışını görmemiştim tabi arada bir sorduğu saçma sorular dışında. Yürürken bebeklerden birinin tekme atmasıyla olduğum yerde kalıp elimi karnıma götürdüm Yekta da heycanla aynı şeyi yapınca iki tekme birden hissettim ben bu duruma gülerken Yekta ise her seferindeki gibi heycanlanıyordu.
"Kesin futbolcu olacaklar." Diyince ona hak verdim.
"Bence çapkın olacaklar." Dediğimde Yekta saçımı karıştırdı normalde olsa bu yaptığı hareketi burnundan getirirdim ama şu an hiç önemsemedim çünkü daha büyük bir sorun vardı o da Çetin Salhan'dı.
Yine neden gelmişti?Ben ihtimalleri düşünürken Yekta'nın telefonu çalmasıyla ihtimalleri bir kenara bırakıp Yekta'yı incelemeye başladım.Yekta elini karnımdan çekip homurdanarak telefonu açtığında bu haline tebessüm etmekten kendimi alamadım.
"Efendim Bekir." Dediğinde 'yine mi?' diye içimden geçirdim çünkü nerede olmadık bir an varsa o zaman arıyordu ve bir gün bu yüzden Yekta onun toğuğuna sıkacaktı.
"Geliyorum." Dediğinde yüz hatları gerilmişti.Ben gideceğine mi yoksa Çetin'le tek başıma konuşacağıma mı üzülseüm bilemedim.Yekta telefonu kapatıp ceketinin cebine koyduktan sonra bana dönüp "Çetin zaten senin için gelmişti.Benim başka bir işim çıktı akşam gecikebilirim beklemeyin." Diyince suratımı astım.Hem gidiyor hem de geç geliyordu.
"Tamam" diye homurdanıp gidecekken Yekta dudağıma kısa bir öpücük bırakıp,elini karnıma koyduktan sonra "Annenizi üzmeyin." Dediğinde minnetle ona baktım bir zamanlar nefret ettiğim bu adam şimdi hayatımın aşkı olmuştu.
Aşk beni hiç beklemediğim bir anda bulmuştu.Yekta konaktan çıkmadan önce son kez baktığında ona el sallamaya başladım.Yekta çıktıktan sonra konağın kapısı kapansa bile el salladım.Sonra da elimi karnıma koyup "Yemek için babayı bekleyelim mi?" Dediğimde tekme atmamışlardı bu demek oluyor ki "Hayır açız!" Mecburen merdivenlere doğru giderken içimi huzursuzluk kaplamıştı.Yukarı avluya çıktığımda Çetin önünde kahveyle bekliyordu.Ona doğru yaklaştığımda beni fark edip ayağıya kalktı.Elini uzatıp
"Meraba" dedikten sonra yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip,elimi uzatıp "Merhaba" dedim.Kısa bir tokalaşmanın ardından masaya otururken umarım uzun konuşmaz bugün zaten yorulmuştum.
"Projede bazı ayrıntılar kafama takıldı." Dediğinde iş konuşmaya başlamıştık.
Uzun bir iş konuşmasından sonra "Başka bir şey var mıydı?" Dediğimde beni süzüp "Mutlu musun?"dediğinde elimde olmadan kaşlarımı çatmıştım.Hep bunu yapıyordu o ve gereksiz soruları.Derin bir iç çekip "Hiç olmadığım kadar." Dediğimde inanmıyormuşcasına bana baktı ben ise bu duruma omuz silkmekle yetindim.
"Üniversitedeki ilk yıla geri dönmeyi çok isterdim." Dediğinde gözlerimi kapatıp içimden saymaya başladım.Sakinleştiğimden emin olup gözümü açtığımda Çetin'in beni hayranca izlemesi üzerine sessizce 'Sabır' diye söylenio ona döndüm.
"Hiç bir şey değişmezdi.Sana bir kez yardım ettim o da hayatımın hatası oldu." Dediğimde çelişkiye düştüm acaba çok mu ağır olmuştu ama hak ediyordu.Çetin bir katildi bunu hiç bir şey değiştirmezdi ona sadece bir kez yardım etmiştim o da hayatımı zehir etmesine yetmişti.
Çetin tam ağzını açacakken merdivenlerden çıkan Mert'i görünce onu susturmak için "Proje böyle ilerliyor.Daha geniş bir zamanda konuşalım." Dediğimde anlamış olacak ki ayağa kalktı.Mert yanımıza doğru gelirken "Yiğenlerim nasıl?" Dediği an bir tekme atıldı.Yekta'yla,Mert'in sesi çok benzediği için bebekler Mert konuştuğu an tepki veriyordu.Elimi karnıma koyup "Amcalarının ellerinden öpüyor." Dediğimde Mert alayla gülüp Çetin'le tokalaştığında bende hemen kendimi odaya attım.
Yatağa uzanırken acaba bugün ne yapsamda Yekta'yı delirtsem diye düşünüyordum.Aklımdan türlü şeytanlıklar geçerken hiç biri beni tatmin etmemişti çünkü ne zaman aşersem Yekta hiç bir şey yapmayıp sadece Bekir'i ya da Mert'i arayıp istediğim şeyi söylüyordu bu durum bir gün sinirlerimi o kadar bozmuştu ki kavga etmiştik sonrasında ise ağlayıp "Sen bebekleri istemiyorsun artık başkasını seviyorsun." Dediğimde söylene söylene gidip aşerdiğim şeyi yani ananas almıştı.Mardin'de bulması pek kolay olmadığı için yaklaşık 4 saat sonra getirsede afiyetle yemiştim.
O an aklıma yeni bir cinlik geldiğinde gülümsedim elimi karnıma koyup "Yarın babayı çıldırtacağız." Diye söylenirken dışarıdan gelen bağırışmalarla korkuyla sıçradım.Birden duyduğum silah sesiyle cenin pozisyonun aldım gözümün önünden 2 ay öncesine ait görüntüler geçerken birden o anları hatırladı.
Kaan'ın nişanlanmadan önceki gün konağı basıp beni götürmeye kalktığında yaşananlar aklıma geldiğinde kasılmaya başlamıştım.Rahatlamam gerekiyordu ben derin nefesler alıp rahatlamaya başlamışken Mert kapıyı çalmadan odaya girince birden yataktan kalkıp ona baktım.Mert ise nefesini düzene koyup "Sen iyi misin?" Dediğinde başımı onaylarcasına salladım.O sırada bebekler tekme de atsa aldırmadım.Mert derin bir nefes aldığında merakla "Ne oldu?" Diye sorduğumda Mert bir an tereddüt etsede
"Bir kadın konağı basıp ağanın çocuğunu taşıyorum."dediğinde merakla yataktan kalkıp
"Baban anneni mi aldatmış?" Diye sorduğumda Mert kafasını hayır anlamında sallayıp tereddütle "Bu aşiretin ağası abim."
![](https://img.wattpad.com/cover/16534673-288-k313450.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE -Töre Serisi 1-
General FictionBir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruyd...