Yekta dudaklarıma yapıştığı an kafamı çevirmeye çalışsamda bir eliyle saçlarımı kavrayıp diğer eli de arsızca bacağımda geziyordu.Tuttuğum bütün göz yaşları akıyordu gözlerim bana ihanet etmişti.Dudaklarımı hırsla ısırıyordu ona karşılık vermediğim için onu itmeye çalıştığımda ise daha da sinirlenmişti dudaklarını benden ayırıp elleriyle boynumu sıkmaya başlamıştı.Gözleri simsiyahtı öfke sanki bütün vücudunu ele geçirmiş gibiydi.
"Bunu sen istedin sakın bana zorluk çıkarma ve bir daha ben öptüğümde karşılık vermemeyi aklından bile geçirme" dediğinde korkuyla başımı salladım.Yekta yine dudaklarımı hırsla emmeye başladığında midem bulanmıştı ama dediğini yapmak zorundaydım yavaçşa ağzımı araladığım an dili ağzımı keşfe çıktı.Alt dudağımı ısırdığında canım acımıştı ama korkudan hiç bir şey yapamıyordum.Boynumu emmeye başladığında ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı Yekta kafasını kaldırıp bana baktığında
"Ya-yapma lü-lütfen" dediğimde ağlama krizine girmiştim Yekta ayağa kalkıp duvara art arda yumruk geçirdiğinde korkum iki katına çıkmıştı.Önümde eğilip
"Kendimde değildim ağlama artık." diyip odadan çıktı.Ellerim ayaklarım titriyordu yavaşça ayağa kalktım ama ayağa kalkmamla düşmem bir oldu çünkü ayaklarım bile beni taşıyamıyordu.Bir süre durdum sakinleşmeye çalıştım kendimi toparladığımdan emin olup ayağa kalkıp kendimi banyoya attım.
Üzerimdekileri çıkartıcak halim bile olmadığı için kendimi direk suyun altına attım ağlayarak her tarafımı ovuyordum.Git gide kendimi kaybederek ağlamaya başladım birden tekrar düştüm kalkmak için çabalamamıştım.Su akıp giderken dertlerimi de götürse keşke diye düşündüm.Gözlerimi kapattığım her an Yekta'nın boğazımı sıkışı,gözleri,bana dokunuşu aklıma geliyordu.
Ellerimi hırsla sıktım tırnaklarımı etime batırdım.Kaan'ı bekleyip onunla gitmeliydim neden dönmüştüm ki?İntikamdan vazgeçip kaçacaktım çünkü Yekta her geçen gün daha kötü oluyordu her an daha tehlikeli oluyordu.Bir süre ne yapacağımı düşündüm ama çıkış yolu yoktu ne düşünsem sonunda ölüm oluyordu.
Duştan çıktığımda ıslak kıyafetleri banyo da çıkarıp çöpe atmıştım.Bugüne dair bütün izleri silmek istiyordum.Kendimi kaybetmiştim düşünemiyordum odaya girdiğimde dolaba gidip giyindim kendimi yatağa atıcakken az önce olanlar beynime hücum edince odada kırıp dökmeye başladım hiç bir şeyi umursamıyordum kırıp döküyordum.Birden odaya birileri geldi beni tutmaya sakinleştirmeye çalışıyordular ama onlar böyle yaptıkça daha çok sinirleniyordum.
"Hemen bırakın beni!" dediğimde ikiletmeden bıraktılar.Gözlerim yanıyordu.Kararımı vermiştim kurtuluşumu bulmuştum.
"Yekta nerde?" diye bağırdığımda kadınlardan biri
"Y-ye-yemek yi-yor." aldığım cevap daha fazla sinirlenmeme yol açmıştı.Ben burda ağlama krizi geçirirken o rahatça oturmuş yemek mi yiyordu?Hemen yukarı avluya çıktım.Masada ailecek oturuyordular hiç birini umursamadan parmağımdaki yüzüğü masaya fırlatıp
"Bitti.Boşanıyorum senden." diyip hiç bir cevap beklemeden merdivenlerden indim karar vermiştim boşanacaktım.
Konaktan çıktığımda bir araba konağın önündeydi hemen arabaya fırladığımda anahtarın kontakta olduğunu fark edip hemen arabayı çalıştırdım.Nereye gideceğimi bilmiyordum.Şehrin çıkışına doğru sürdüm arkamdaki araba korna çalınca dikiz aynasından arkaya baktım Yektaydı arabadaki.Yeni farketmiştim.Birden panik başlayınca sakinleşip düşündüm ne yapacağımı biliyordum.Etrafa dikkatlice baktığımda istediğim yerin yakınında olduğunu anladım arabayı biraz daha sürdükten sonra aniden durdum.Kendimi mayın tarlasına attığımda Yekta arabadan yeni inmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE -Töre Serisi 1-
General FictionBir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruyd...