Küçük Aksilik

61.7K 2.2K 160
                                    

Yeni bölümü yayınlayacaktım ama ne yazık ki son bölüm olduğu için beğenmedim ve üzerinde durdum. Bazı yerleri tekrar yazıp atacağım. Ama size söz verdiğim için küçük bir spoil vermek istedim.

Avluya doğru çıktığımda hiç bir şey düşünemiyordum. Bebeklerimin ağlama sesleri avluda yankı yaparken her geçen saniye korkuyordum. İkinci silah sesi geldiğinde merdivenlerdeydim. Silah sesiyle bir an olduğum yerde kaldım. Kendime geldiğimde merdivenlerden hızla çıkmaya başladım. Her merdivende ömrümden ömür gidiyordu. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Mir ve Miran'ın ağlama sesleri konağı inletirken sonunda yukarıdaki avluya gelmiştim.

Avluya adımımı attığımda gördüğüm manzarayla kanım donmuştu. Yekta kanlar içinde yerde yatıyordu. Yanına doğru giderken korkuyordum. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum.

***

Onu o halde hatırlamak istemiyordum. Geri geleceğini biliyordum. O yokken iyi hatıralara tutunup umut etmeliydim. Hastanede ağlama sesleri yankılandığında ayağa kalktım. Korumaların elinde Mir ve Miran vardı. Bebeklerim bana doğru gelirken geri geri gittim. Mir'i bana uzattıklarında ellerim titreyerek ona uzandığımda elimdeki kanı görmemle birden bacaklarım beni taşıyamadı. Ellerimdeki kana baktığımda hiç bir şey düşünemedim. Elimde kurumuş kan sevdiğim adama aitti. Aşık olduğum uğuna herkesten vazgeçeceğim,herşeyi bırakacağım adama aitti.

O an aklıma gelen şeyle korkuyla kafamı kaldırıp Yusuf Ağa'ya baktım.

"Mir ve Miran'ın gözü önünde mi oldu?" Dediğimde Yusuf Ağa hiç bir şey söylemeden kalkmıştı.

"Konağa götürün." Korumalara verdiği emirle bebeklerle çıkışa doğru yöneldiler. Yusuf Ağa'ya dikkatle bakarken duyucağım şeyden korkuyordum. İlk defa biri bana yalan söylesin istiyordum.

"Evet." Yusuf Ağa arkasını dönüp söylediği sözle ayağa kalktım.

TÖRE  -Töre Serisi 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin