Dİ'LEMMA | Wonho |

•D'L 9•

•Görsel Seula•
Keyifli Okumalar diliyorum~
-OKULLARIN BİTMESİNE AZ KALDI BÖLÜMLER VE YENİ SMUT HİKAYELERLE SİZİ COŞTURUCAM HAZIR OLUN :D

"Önemli birşey olmadığını söyledim."elimi saçına attım ve yaraya baktım.

"Mikrop kapacak aptal."dedim ve bir adım yaklaştım.Elini belime koydu ve beni geri çekti.

"İçeri gir Seula."onu dinlemedim ve çantamdan peçete çıkardım.Yarasını silerken gözleriyle beni dövüyordu.

"Niye kavga ettin?"diye sorduğumda gözlerini gözlerimden çekti.
"Etmedim."

"Yalan söylediğin hemen anlaşılıyor.Boşuna direnme."Wonho yalan söylediği zaman gözlerini kaçırırdı.

"Canım sıkkın üzerime gelme."peçeteyi cebime koyup elinden tuttum ve kaldırdım.

Onu eve soktuğumda annem ve babam yemek yiyordu."Ah,Geldiniz mi?Hoseok oğlum açsındır gel."

"Biz dışarda yedik anne.Sen bize kahve yapar mısın?"dediğimde kafasıyla onayladı.

Odama girdim ve Wonho'yu yatağıma oturttum."Dinliyorum."

"Neyi?"diye sorduğunda ceketini çıkarttım."Canın sıkkınmış.Anlat işte."

"Bugün hiç bir kızı altıma alamadım.O yüzden."benimle dalga geçmeye başladığında kaşlarımı çattım.

"Wonho dalga geçme."dedim.Arkasına yaslandı ve sıkıntılı bir of çekti.

"Biliyorsun.Babamın annemin ölümünden sonra getirdiği ikinci üvey anne."

"Evlenecekler."dediğinde arkamı döndüm."Ciddi misin?Çok şaşırdım."

"Bende.Önceden sadece flört ederdi.Ama şimdi bilmiyorum çok ciddi.Evleneceğini söylüyor."

Annem odaya girince Wonho yataktan kalktı."Rahatınızı bozmayın."

Kahvelerimizi içerken Wonho'nun yüz hatlarını inceledim.Çok kusursuzdu.

Yüzünde bir tane bile sivilce yoktu.Boynundaki damarlar onu daha da çekici gösteriyordu.

"Bana öyle bakmayı kes."gülümsedim ve yanına gittim.Camdan dışarıya bakıyordu.

Arkasından sarıldığımda inledi.
"Ne?Biryerin mi acıyor?"

"Hayır.Sade..ce etkilendim."yalan söylüyordu.Onu kendime çevirdim.

Tişörtünü yavaşça kaldırdım.
"Napıyorsun?"dediğinde eline vurdum.

Sol göğsünün üstünde büyük bir çizik vardı.Çok derin değildi ama kanıyordu.
"Bu ne şimdi!"

"Şşt!Bağırmasana."dediğinde tişörtünü komple çıkardım.Göğsüne ilaç sürüp bez ile kapattım.

"Eğer birdaha kavga et.Bütün yaralarının üstünden bide ben geçerim."güldü ve kafasını salladı.

"Afettin.Değil mi?"parmaklarını çeneme geçirdi."Ben sana küser miyim?"

Elini tuttum ve sırıttım.
"Sen ve Lucas iyiki varsınız."

"Uyu bebeğim."dedi ve omuzlarımdan tutup yatağa doğru yatırdı.Elini tuttum.

"Gidiyor musun?"diye sorduğumda elimi öptü."Gitmem gerek."

"Gitme."saçlarımı okşadı ve o harika bakışını attı."Yarın okulda görüşeceğiz zaten."

"Ah,Peki Won.Dikkatli git."yanaklarını sıktım ve el salladım.Onu kapıdan geçirmemi istemedi ve kendi gitti.

"Seula uyan geç kalacaksın."babamın seslenmesiyle kalktım."Ah!Saat kaç?"

"Seni bir arkadaşın bekliyor.Kim o?"dediğinde kapıdan babama baktım."Bilmiyorum.Adı ne?"

"GuanLimiş."gözlerim kocamanca açılırken yalan aradım."Şey..Wonho!Wonho beni alması için göndermiştir."

"Oh?Şu Wonho'yu çok seviyorum.Delikanlı çocuk."dedi ve göz kırpıp gitti babam.

Üzerimi giyip aşağı indim ve hızlı adımlarla arabama doğru gittim.GuanLin gelip kolumdan tuttu.

"Konuşalım."dediğinde camdan babamın bize baktığını gördüm.
"Sadece 5 dakika GuanLin!"

GuanLin'in arabasına binip babama el salladım."Baban çok tatlı.Onunla tanışmak isterim."

"Üzgünüm.Tanışamayacaksın."
güldü ve göz ucuyla bana baktı.

"5 dakikan dolmak üzere!"
GuanLin hala kahve söylüyordu.
Masadaki suyun yarısını içti ve geri koydu.

"Seni aldatmadım.Yemin ederim."dediğinde güldüm.
"Çarpılacaksın."

"Neden bana inanmayıp o serseriye inanıyorsun?"yarım kalan suyu aldım ve suratına döktüm.

"Bitti.Buda son atıştı GuanLin."dedim ve kafeyi terk ettim.Birde karşıma çıkmış neler diyordu.

Bir taksiye binip okula gittim.1 saat geç kalmıştım.Hemen dans odasına gittim ve çantamı bırakıp pratiğe başladım.

Müziğin kesilmesiyle aynadan Jisoo ve arkadaşlarının geldiğini fark ettim.
"Ah,Devam et tatlım."

Onları aldırmadım ve müziksiz kalan pratiğime devam ettim.Benim duyacağım tonda konuşuyorlardı.

"Çadırda harika dakikalar geçirdik."