Dİ'LEMMA | Wonho |

•D'L 33•

•Görsel Wonho•
Keyifli Okumalar diliyorum~

"Kaç kişiler?"Wonho'nun sorduğu soruyla biraz bekledi Lucas."Sanırım 10."

"Çüş!Hemen gidelim."diyip ayağa kalktım.Taeyong adamlarıyla birlikte Wonho'yu dövmeye geliyordu.

"Lucas al Seula'yı.Arka kapıdan çıkın."Lucas kafasını sallayıp kolumdan tutunca durdum.

"Sen?Sen gelmiyor musun?"dedim.
"Geleceğim.Hadi Lucas götür şunu!"

"Delirdin mi Wonho?10 kişiler!"Wonho elimi tuttu ve alnımdan öptü.Lucas beni kucağına aldığında bağırmaya başladım.

"Ona birşey olursa seni döverim Lucas!"dedim.Onu orada yalnız bırakıp çıkmıştık.

"Wonho hyunga birşey olmaz.Al bak geliyor."dediğinde arkamı döndüm.

Koştum ve ona sarıldım.Dudağının yanı kanıyordu."Ne yaptın orada?"

"Taeyong'u ensesinden tutup odaya aldım.Bir güzel dövdüm.Ve sana yaklaşmamasını söyledim."

"Siz sevgili oldunuz da haberim mi yok?"diyen Lucas'a döndüm."Bizde şimdi öğrendik."

"Ben gelmesem işi götürecektiniz ama neyse."dedi ve gülüp önden yürümeye başladı.

Wonho elimi tuttuğunda yanaklarım kızardı ve kalbim hızlandı.Bu çocuk yüzünden hastanelik olacaktım.

Wonho dudaklarımı bırakmayınca Lucas devreye girdi.Wonho'yu kolundan tutup götürdü.

Kapıyı kapattım ve içeri girdim.Nan Hee ağlamaklı suratıyla bana bakıyordu.

Yanına gittim."Nan Hee?Ne oldu iyi misin?"dedim.Beni itti.

"Wonho az önce seni öptü mü?"diye sorduğunda kafamı salladım.

"Siz arkadaş değil miydiniz!"yüzündeki hayal kırıklığı beni üzmüştü.

"Ben.Yani Wonho.Wonho uzun zamandır beni seviyordu."
dedim.Kekelememe engel olmamıştım.

"Wonho'yu ilk ben sevdim!Wonho benim hakkım.Ondan uzak dur Seula!"Nan Hee ne diyordu?

"Üzgünüm Nan Hee.Çok geç."diyip yanından geçtim ve üzerimi değiştirip yatağa yattım.

Kapıyı çarparak odadan gittiğinde gözyaşlarımı sildim.Onun Wonho'yu olan aşkını biliyordum.Bencillik etmiştim.

"Noldu bebeğim?"Wonho ile bahçede oturuyorduk."Nan Hee'ye üzülüyorum."

"Niye?"kafamı göğsünden çekil suratına baktım."O sana aşık.Ve dün bizi gördü."

"Böyle saçma şeyler yüzünden kendini üzme Seula."kolları arasında mutsuz olma gibi bir niyetim yoktu zaten.

"Hala hayal gibi.Sen ve ben."
dedim.Önce etrafına baktı ve sonra bana döndü.

"Hayal falan değil.Gerçek.
Gösterebilirim."bana yaklaştığında parmağımı dudağına koydum.

"Biri görecek."dedim.Parmağımı öpüp kulağıma yaklaştı."Bu hafta sonu bendesin."

"Sendeyiz.Lucas'ı da getireceğim."
diyerek onu düzelttim.

"Beni delirtiyorsun Seula."kulağımın yanından öptü.Boynundaki kolye gözüme çarptı.

Kolyeyi elime aldım.Büyük harflerle SLS yazıyordu."Shin Lee Sul."
dedim.Annesinin adıydı.

"Onu özlüyorum Seula."dediğinde ona sarıldım.Ağlamak üzere olduğunu fark ettim.

Hemen konuyu değiştirmek istedim."Ee!Kaçta geliyordum sana?"

"Seni hak edecek ne yaptım?"diye sordu.Gülümsedim."Bana aşık oldun ve bekledin."

"Beni bırakma Seula.Bu hayatta tek güvendiğim kız sensin.Benim ikinci meleğimsin."onu yanağından öptüm.

"Hoseok bey çok romantiğiz bakıyorum."elimden tuttu ve kaldırdı.Sınıfa gidiyorduk.

Bu sefer Wonho'yu sınıfına ben bıraktım."Kızlardan uzak dur sevgilim.Seni seviyorum."

"Aynı şey senin içinde geçerli.Sadece Lucas ve ben."dedi.Ona el sallayarak kendi sınıfıma gittim.

Size GuanLin ile aynı sınıfta olduğumu söylemiş miydim?Lanet olsun ki onun iğrenç suratını görmekle hükümlüydüm.

"Sınıfın orospusuda burdaymış."
dediğinde ona döndüm ve omzuna dokundum.

"Senin burada olduğunu bilmiyordum."diyip güldüm.Bütün sınıf 'oo'larken o yerin dibine girdi.

Zil çaldığında sıradan kalkacakken popomda ıslaklık fark ettim.Tanrım neydi bu?

GuanLin elimdeki telefonu aldı ve bir iki adım gitti."Gelip almayacak mısın telefonunu?"

"GuanLin ver şunu!"dedim."Ah,Wonho arıyor.Açayım mı?"

"GuanLin ver de-"ayağa kalkmamla şortumun yırtıldığını hissetmem bir oldu.

Orospu çocuğu!Sandalyemin üstüne tutkal sürmüş."Siyah.Çok klasiksin ama Seula."

Sıramda duran defteri aldım ve Daniel'in suratına fırlattım.Çok sert atmıştım.

Sınıfa Lucas girdiğinde dua ettim.GuanLin'e yumruğu koyduğu gibi elindeki telefonu aldı.