•D'L 45•

484 28 72
                                    

•Görsel Taeyong•
Keyifli Okumalar diliyorum~



"Bu kodumun salağı niye seni almaya geldi?"camdan baktığımda Daniel'i gördüm.









"Ne biliyim ben?Neyse iniyorum."
Wonho'yu dudaklarından öpüp odadan çıktım.









"Nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun?"
Lucas'dan ceketimi alıp evden çıktım."Sizi seviyorum."








"Beni almana gerek yoktu."diyip arabaya bindim."Çok meraklın değilim."










Mezuniyet yerine gelince Daniel'in koluna girdim.Birlikte içeri girdiğimizde birkaç kişi bize baktı.









Çoğu öğrenci yakınlarını ve arkadaşlarını da çağırmıştı.İnanılmaz kalabalıktı.









Bir masaya geçtiğimizde birkaç dakika sonra Wonho ve Lucas'da geldi.Daniel'e görüşürüz diyip gittim.







Etrafa bakarken birisi gözüme çarptı.Kim olduğunu seçemiyordum ama tanıdıktı.







"Bu tipler ne?Eğlenmeyi bilmeyen salaklar."Lucas'ın sıkıldığı çok belliydi.






Gecenin sonuna doğru geliyorduk ve mezun olmamıza az kalmıştı.Şu salaklardan kurtuluyorduk.






Arkamı dönüp bakacağım sırada bir kızın hızla bana geldiğini gördüm.Kenara çekildim.








Yönünü değiştirip elindeki içeceği bilerek üzerime döktü."Ay!Çok özür dilerim."









"Bırak!Hallederim ben."dedi Wonho.Oda anlamıştı kızın bilerek döktüğünü.










Lavaboya gelip üzerimi temizledim.Kimse yoktu.O yüzden rahatça temizlemeye devam ettim.









İşim bitince kapıyı açtım ama açmamla girmem bir oldu.Biri ağzımdan tutup tekrar içeri aldı.








Aynadan yansımasına baktığımda arkamdakinin Taeyong olduğunu gördüm.








"Yaptığınızı karşılıksız bırakacağımı mı sandın?"kulağıma fısıldadığında tüylerim ürperdi.








Çok korkuyordum.Bana ne yapacağına dair en ufak bir fikrim bile yoktu.Yavaşça kendine çevirdi.









"Biraz canını acıtacağım."bıçak çıkardığında nefesimi tuttum.Ondan inanılmaz derecede korkuyordum.









Bacağımdan başlayıp göğüslerime doğru sürttü bıçağı.Biraz duraksayıp boynuma yöneldi.









"Niye konuşmuyorsun?"dedi.Korkudan küçük dilimi yutmuştum.Kapının tıklanmasıyla ağzımı tuttu.









"Bebeğim?Orda mısın?"kapının arkasındaki Wonho'du.









"Seni burda öldürene kadar beceririm.Gönder onu."dediğinde yutkundum.








"E..Evet!Git sen ge...geliyorum."zar zor konuştuktan sonra gitti.Taeyong bana döndü.










Bileğimden tutup bıçağı yaklaştırdı."Hayır!"
diyip tekme attım.








Yere sendelediğinde kapıya yöneldim.Saçlarımdan tutup suratımı duvara geçirdi.








Gözlerim kararmaya başladı.Telefonunu çıkarttı.
"Şimdi!Yakın heryeri!"









Yerle buluştuğumda kalkmak istedim ama yapamadım.Kapıyı üzerime kilitleyip gitti.








Kaç saattir buradayım bilmiyorum ama yangın kokuları bağırışmalar çığlıklar ve duman kokuları geliyordu.







Kendimi toparlayıp ayağa kalktım.Kapıyı birisi zorluyordu."Bebeğim!Ses ver artık!"








"Won...Wonho!Ben..Bayıldım!Korkuyorum!"ağlamaya başladım.









"Kapının arkasından çekil güzelim!"arkasından çekildim ve yere oturdum.







Kendimi taşıyacak gücüm kalmamıştı.Wonho kapıyı kırdığında tebessüm ettim.








Bana sarıldı ve kucağına aldı."Seula al bunu ağzına tut."ceketini verdi.








Yanan eşyaların arasından zar zor dışarı çıktık.Wonho beni yere yatırdı."Nefes al!Lanet olsun!"









Nefes alamıyordum.Bilincimi kaybetmek üzereydim.Suratımı suyla yıkadıklarında kalktım.








"Lucas?Lu...Lucas nerde?"dedim dehşetle.Herkes birbirine baktı."Siktir!"









"O Wonho'nun arkasından girmişti."çocuğun dediği şeyle ayağa kalktım.









Koşarak içeri gireceğim sırada Wonho tuttu."Bırak!Bırak beni!"










"Seula çok tehlikeli!Ben giderim!"dedi.Onu tüm gücümle itip koşmaya başladım.










Lucas'ın sesini duyduğumda hızımı arttırdım.Yangının ortasında çaresizce bana bakıyordu.








Dondum kaldım.Bütün algılarım kapandı.Öylece Lucas'a bakıyordum.








Wonho koluma çarptığında nefes aldım.Hızla Lucas'ı sırtına aldı ve elimden tutup çıkardı.









Lucas nefes almıyordu.Gözleri kapanıyordu.Ambulans geldiğinde çığlık attım.









Bağıra bağıra ağlamaya devam ettim.Boğazım yırtılacaktı ama umrumda değildi.










Lucas'ı yoğun bakıma aldılar.Oksijen takviyesi yapıyorlardı.Doktorları bekliyorduk.







Su almaya gitmiştim.Döndüğümde merdivenlerden Wonho ve doktorun konuştuğunu gördüm.









Bir iki adım attıktan sonra onları duymaya başladım.Yavaşça ilerlemeye devam ettim.







"Elimizden geleni yaptık."bağırarak doktorun sözünü kestim."Hayır!"









Elimden düşen şişe yerde tok sesini bırakırken koşmaya başladım.Wonho beni tuttu.








"Yalan söylüyorsun!Bana Lucas'ı göster!"etraftaki bütün insanlar bana bakıyordu.








Kalbim acıyordu."Lütfen sakin olun.Cümlemi bitirmeme izin verin."









"Sikerim senin cümlelerini!Duymak istemiyorum!"

Dİ'LEMMA | Wonho |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin